RADYO FREKANS (RF) SİLAHLARI - Yazdırılabilir Sürüm +- Forum Hafızoğlu (https://www.hafizoglu.net/frm) +-- Forum: HerteldeN (https://www.hafizoglu.net/frm/forumdisplay.php?fid=19) +--- Forum: HaberleR (https://www.hafizoglu.net/frm/forumdisplay.php?fid=43) +---- Forum: Yurtdışı haberleri (https://www.hafizoglu.net/frm/forumdisplay.php?fid=168) +---- Konu: RADYO FREKANS (RF) SİLAHLARI (/showthread.php?tid=8696) |
RADYO FREKANS (RF) SİLAHLARI - MeleKülarZ - 22-11-2007 RADYO FREKANS (RF) SİLAHLARI Siber silahlar veya RF silahları: 1- Yüksek güçlü mikrodalga (HPM) silahlar 2- Aşırı geniş band (UWB) silahlar 3- RF patlayıcı (RFM) silahlar Amerika’nın elektroniği çok ileri gitmiş ve elektriği en yüksek düzeyde kullanan bir ülke olarak siber terörden en büyük zararı alabileceği bilinmektedir. Rusya RF silahları geliştirdi, çünkü onlar batı teknolojisi ile savaşamayacaklarını anladılar. Karşı atak olarak RF silahlarının elektronik cihazlar üzerinde etkili olacağını biliyorlar. Rusya ve Çin bu konuda ileridedir ve pek çok diğer ülkeler de ilerlemektedir. Daha da korkuncu, kullanılmış radar sistemleri satın alınarak bunlar düşük güçlü ama etkili RF silahlar haline getirilebilmektedir. Yeni tür aşırı geniş bant silahlar (UWB)başka bir adla Transient Elektromanyetik Aletler (TEDs)modern siber ve RF savaşçısının seçimi olacaktır. RF patlayıcı silahlar ise yüksek değerdeki patlayıcıların RF darbe enerjisi üreterek düşmanı öldürürler. ABD ve diğer bazı kalkınmış ülkelerin geliştirdiği “E Bomb” yani elektromanyetik bomba aklın sınırlarını bile zorlayacak kadar büyük felaketlere yol açabilecek. Her şey bir göz kırpma kadar kısa bir zaman içinde olup bitecek,bütün makinalar bir daha çalışmamak üzere susacak. Bu sırada insanlara fazla birşey olmayacak. Avustralyalı yüksek teknolojili savaş uzmanı Carlo Kopp’a göre, bu korkunç silahı 1940’ların teknolojisi ile bile yapmak ve üstelik sadece 400 $’a maletmek mümkün. O yüzden, siber terörizmin konuşulduğu bir dünyada teröristlerin bu silaha ne kadar yakın olduğunu görmek de mümkün. Yani 400 $’a malolan bir elektromanyetik bomba ile bir göz kırpması süresinde uygarlığı tam 200 sene geri götürebilecek. Elektromanyetik RF silahlarda hedefin yanında patlama gereği yoktur. Çok iyi korunmuş stratejik yerlere (telefon santralleri, bilgisayar merkezleri v.b.) telekomunikasyon ve elektrik hatları kullanılarak da zarar verebilir. Bazı örnekler aşağıda verilmiştir. 1- Çanta büyüklüğünde 10 Giga Watt’lık (109 Watt= 1 Giga Watt) yüksek güçlü mikrodalga (HPM) silahı 12 metrelik bir mesafe içindeki bütün bilgisayar veya telefon santralı gibi elektronik cihazları etkisiz hale getirebilir. Kamyona yerleştirilen modeller yüzlerce metrelik mesafede etkili olabilirler. Roketlerle de kullanmak mümkündür. 2- HPM kullanarak teröristler ideal suç işleyebilirler. HPM’ler sessiz, iz bırakmaz ve uzaktan kumanda edilebilirler. 3- Nükleer silahların aksine bu silahların parçalarını piyasadan kolayca bulabilirler ve yakalanma riski de yoktur. 4- Rusya silah marketinden yaklaşık 150.000 ABD $’ına alınabilir. Çeçen savaşçıların Rusya’ya karşı gizli belgeleri koruyan güvenlik sistemlerini tahrip ettiklerinde bu silahı kullandıkları tahmin ediliyor. RF silahların avantajları: 1- Ucuz olmaları,2-Her hava koşulunda kullanılmaları, 3-Çok çabuk hazır olmaları, 4-4-4-Kolay hedefe kilitlenmeleri, 5-Birden fazla hedefe atış yapabilmeleri, 6-Generatörde güç olduğu sürece kullanılabilmeleri, 7-Lojistik destek kolaylığı, 8-Uygun ayarlamalar yapıldığında insanlara zararsızdırlar, 9-Gizli operasyonlar için ideal, çünkü iz bırakmazlar, 10-Sessiz olduklarından dolayı farkedilmeleri imkansız. RFM’lerde patlamanın oluşturduğu ses hariç benzer avantajlar mevcuttur. 8. BAZI ÖNLEMLER Bu konuda temel korunma yöntemleri: 1-Bilgiyi 3 kategoride toplayan bir güvenlik modeli: kritik, önemli, halka açık. Bunların kademelerine uygun yazılım/donanım güvenliği. 2-Güçlü şifre sistemi: 3-Donanımın ve kabloların fiziksel korunması 4-Şebekeler arası ve dışına uygun güvenlik yazılımı (firewall) korumaları koymak 5-İyi bir güvenlik politikası kurmak ve çalışanları da bu yönde eğitmek 6-Bağlantıları dosya operasyonlarını, başarılı başarısız erişimleri gözetlemek. Pek çok saldırının içeriden geldiğini unutmamak. 7- Zararlı ve kötü niyetli faliyetleri, kötü amaçlı girişleri engelleyen dedeksiyon sistemleri geliştimek. 8-Önemli bilgilerin sızmasını engelleyen kripto sistemlerinin geliştirilmesi. 9-TEMPEST cihazları kullanmak 10-Arama ve internetten girişlerde sınırlama. Örnek: sisteme en fazla 3 kere deneme ile girilmeli ve dışarıdan sisteme zarar verebilecek programların transferini önlemek için kilitlenmek. 11- Personelin geçmişinin kontrolü. 12-Devamlı teknik bilgilendirme ve güvenlik konusunda devamlı uyanık durmak, güncel tutulan bir antivirüs yazılımı kullanmak. Stratejik olarak şu noktalara dikkat edilmelidir: 1-Savunma alt yapımız ne kadar saldırıya açık, ne tür hedefler sadırıya açık ve zayıf? Saldırıya uğrayan unsurların ne kadari telafi edilebilir ve nasil? Sistemlerimizin saldırıya açık yönlerini nasıl azaltabiliriz? 2-Boşluklarla açık kapılar görülebilecek askeri sistemlerimize nasıl destek çıkabiliriz ve telekom, güç, finans ve diğer kritik sistemlerin güvenliğini bilgisayar sistemi zarar gördüğünde nasıl bir yedek sistemle kuvvetlendiririz? 3-Özel sektörde ve devletteki bilgisayar güvenlik ve araç, politika ve uygulamaları için daha yoğun AR-GE çalışması yapılabilir mi? Sistemleri güvenli kılacak, bilgileri kolaylıkla bütün alanlarda otomatik uygulayacak yöntemi geliştirmeliyiz. 4-Siber terör olaylari hakkındaki cevap vermek ve önlem planları geliştirmek için söz sahibi kim olacak? 5-Dijital imza uygulamasi e-ticaret ötesinde yayılabilir mi? 6-Siber terörizmi destekleyen ülkelere karşı dünya çapında konsensus düzenleyip bu ülkelere karşı nasil bir tavır alınabileceğine (ambargo gibi) dair bir karar alınabilir mi? 7-Bu tehdidin ne kadari askeri, ne kadarı emniyetle ilgili, ne kadarı da yerel önlemler çerçevesi içinde incelenebilir? 8-Hukuk kurumları; ilaç karteli, organize suçlar, uluslararası hukuk tarzı çalışmalarının kaybolması, değiştirilmesi ve ele geçirilmesine karşı ne tür bilgisayar güvenlik önlemler alıyorlar? 9. ÇEVREMİZİ KUŞATAN ELEKTROMANYETİK KİRLENMESİ Çevremizde ,yerin magnetik alanı,atmosferdeki elektrik alan ve güneş - yer etkileşiminden oluşan doğal alanlar her zaman mevcuttur.Dolasıyla insanlar elektromangnetik alanlara karşı alışıktır.İnsan yapısı alanlar ise modern yaşamın vazgeçilmez ürunlerinin oluşturduğu bir gerçektir. Elli yıl öncesine kadar elektrik ve mağnetik alanların atmosferde oluşan seviyesi hayli düşük değerde idi.Endüstrileşme ile birlikte Elektromanyetik (EM)enerjisinin kullanımının yaygınlaşması E.M. alanlarının her frekansında insan,hayvan ve bitkileri etkileyen çevresel bir artış meydana gelmiştir.E:M alanlarının kullanımının gelecekte daha da artış göstereceği dikkate alınırsa konunum önemi ortaya çıkar.Elektromanyetik çevre kirlenmesi artan radyo,TV kanalları,cep telefonları vb.elektrik enerjisini kullanan bütün cihazların yaydığı iyonize etmiyen radyasyondur.Elektromagnetik alanlar (EMA) insan organizmasında büyük ölçüde karışıklığa sebep olabilirler.İnsan muazzam bir elektronik sistemdir.Bedeni fonksiyonların hepsi 1-250 mikrovolt arası çok küçük gerilimli elektrik uyarıları ile devam eder.EMA’nın dışarıdan bu hassas sisteme tesir etmesi durumunda,doğal sistemler zarar görebilir. EMA’a maruziyetin araştırılması başta mesleki çalışanları olmak üzere genel halk sağlığı açısından büyük önem taşır.EMA çevremizi kuşatmakta olup kaynakların gittikçe artan bir biçimde kullanılması maruziyet miktarının potansiyel seviyesinde bir artışa neden olmaktadır.EMA’ların biyolojik sistemler üzerinde nörolojik nöroendoknirolojik hematolojik kardiovaskülar etkiler oluşturduğu ve bağışıklık sistemi ve hücre çoğalmasını etkilediği bilinmektedir. EMA’nın iki tür biyolojik etkisi vardır.Birincisi kısım zamnda hissedilen etkiler diyebileceğimiz baş ağrıları göz yanmaları yorgunluk halsizlik ve baş dönmeleri gibi şikayetlerdirAyrıca gece uykusuzlukları(EMA melatonini azaltarak uyku ritmini bozabiliyor),gündüz uykulu dolaşım ,küskünlük ve sürekli rahatsızlık nedeniyle topluma katılmamak gibi neticeler iyonize etmiyen radyasyonun davranışlarımızı etkilediği literatürde rapor edilmiştir.Diğer bir etki ise moleküller ve kimyasal bağlara hücre yapısına vucut koruma sistemine yaptığı ve uzun sürede ortaya çıkabilen etkilerdir. EMA’nın kansere yol açıcı bir faktör olduğu henüz kesin olarak %100 ispat edilmemiştir.Fakat yapınıyor da diyemeyiz.Zira bunu kesinleşmesi için insanlar üzerinde,uzun süreli epidemikdel ve deneysel çalışmalar yapılması gereklidir.Bugün ise sadece hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalardan yorumlar yapılmaktadır.Örneğin cep telefonları için yapılan deneylerde farelerin bütün vücutlarının maruz kalması insanlarının ise sadece başlarının maruz kalması,aralarında bir ilişki kurulmasını zorlaştırmaktadır.Etkilerin oluşması EMA’nın frekansına şiddetine uzaklığına insanın vücut ölçülerine vücudun elektriksel özelliklerine ve en önemlisi etki süresine bağlıdır. Elektromagnetik enerjinin kullanımında iki noktanın göz önünde tutulması gerekir.Birincisi kişilerin gerek evlerinde gerekse ofislerinde kullandıkları cihazlar ile ilgili alabileceği tedbirler,ikincisi ise toplumun ortak yapacağı girişimler ve özelliklerde çevrenin elektromagnetik kirlenmesine karşı tedbirler.Risksiz bir ortamda yaşamadığımız kabul etmemiz gerekmektedir.Kullandığımız teknolojik ürünlerin çoğunu faydaları zaralarından daha çok olduğu için kullanmaya devam ediyoruz.Buna en iyi örnek olarak otomobil gösterilebilir.Her sene pek çok ölüm ve yaralanmaya yol açan otomobillerin kullanmından vazgeçemediğimiz gibi riskleri olduğunu bile bile cep telefonlarını da kullanmaya devam edeceğiz.Burada önemli olan rıskin en aza indirilmesi suretiyle elektrik enerjisinden optimun yararlanılması ve gereksiz manızıvetin önlenmesidir. Artan sayıdaki elektrikli cihazlar,TV ve Radyo istasyonları ve herkesin elinde bulunan cep telefon cihazlarının yaydığı alanların toplamı şehirlerde oluşturduğu alan seviyeleri,ulusal ve uluslararası standartların üzerine çıktığında aynen hava kirliliği sorununda olduğu gibi bir Elektromanyetik kirlenme’ye neden olmakta ve insanlar ve cihazlar üzerinde zararlı etkiler göstermektedir.Elektrik enerjisiyle çalışan bütün cihazlarda yaydıkları alanlardan ötürü diğer elektronik cihazlarda etkileşime (interferans)sebep olurlar.Bu etkileşim aşırı olduğu zaman cihazlar bazı fonksiyonlarını yapamazlar.İnsanlarda ise biyolojik etkiler neden olur.İnterferansın önlenmesi için cihazların ekranlanması gerekmektedir. EM kirlenme günümüzde EMA’ın teknolojide yaygın kullanımından arzu edilmesine rağmen ortaya çıkan kaçınılmaz bir olaydır.Burada ileri sürülen EM kirlenme hava su ve gürültü kirliliklerinden üç bakımdan farklılık gösterir.Birincisi EM kirlenmesinin duyularımızla hissedilmez oluşu (ışık hariç) diğeri de bazı durumlarda terapatik etkiler oluşturulmasıdır.Üçüncüsü ise etkilenmenin anlaşılamamış olmasıdır 10. BİLGİ ÇAĞINDA BEYİN YIKAMA VE KONTROLÜ Casuslukta en eski yöntemdir. Bugünkü anlamda en önemli uygulayıcıyı Hasan Sabah’dır. II.Dünya savaşında Japonya komutanı ve ekibi uygulamıştır. CIA gibi örgütler uyguluyor. Mançurya kobayı filmi beyin yıkama üzerine yapılmıştır. Kore savaşında çinliler yapmıştır. Batıda ve ABD’daki bazı tarikatlar halen uyguluyor. Bu konuda İngilizce ve Türkçe kaynaklarda bilgi vardır. Yukarıdaki uygulamalar afyon, kokain benzeri maddelerle gerçekleşmiştir. Beynin tamamı etkilendiğinden farkedilmesi kolaydır. İstekdışı bir olaydır. MODERN UYGULAMA: İnsan Allah’ın en ideal bir elektronik yapıtıdır. İnsanın beyni şu an tamamen anlaşılmamış bir bilgisayara benzer. İnsanların istekleri arzuları hissiyatı herşeyi beyinle alakalıdır. Örneğin mideniz acıkınca beyne bir dalga gönderir. Beyin onu yorumlar ve açım dersiniz. Gerekeni yapmaya başlarsınız. Ayağınıza birşey batsa yine beyne sinyal gider. Beyin onu acı olarak yorumlar. Gülmek veya ağlamak ile ilgili bilgi beyne geldiğinde beyin algılayıp gerekeni yapar. Eğer beyinde bir problem varsa ağlamak yerine gülme ile cevap verir. Veya renkleri yanlış tanıma ortaya çıkar. Beyinde milyonlarca algılayıcılar var. Bunlar dışardan dalga gönderilerek yanlış uyarılabilir veya görev yapmaları engellenebilir. İnsanların beyinlerinin belirli yerlerinin kazalar sonunda hasar görmesiyle karakter değiştirdikleri, tıp fakültelerinde ve toplumda bilinen bir gerçektir. Günümüzde eskiden olduğu gibi kişilerin üzerinde beyin kontrolü yapılmaktadır. Yeni bir uygulama olarak halk kitlelerinin de beyin yıkama işlemleri uygulanmaktadır. Yeni yöntemde elektromanyetik dalgalar (EM) kullanılmaktadır. Kitle yönlendirilmesine en iyi örnekler reklamlardır. Reklam nedeniyle ihtiyaç olmayan ürünler ihtiyaç haline dönüştürülüyor. Güç, artık ülkelerden ziyade uluslararası firmalara, şirketlere geçmiştir (Alvin Tofler) dünyayı “global vilage“ bir köye dönüştürme uygulamaları herkesin bildiği gibi devam etmektedir. Bunun için kitlelerin yönlendirilmesi dünya çapında değişik tarzlarda beyin yıkamalar yapılmaktadır. Yazılı basın, radyo ve televizyonlar en etkin silahlardır. Kişilerin kendi istekleri dışında farkına varmadan gerçekleşir. BEYİN YIKAMA İLE İLGİLİ YAPILAN BAZI ÇALIŞMALAR Beynin belirli fonksiyonlarının etkilemesidir. Dolayısıyla fark edilmesi zordur. 1. CIA’nin desteklediği Dr.Ewen Cameron izinsiz olarak hastalarda hafızanın silinmesi ve yeni kimlik oluşturulması konusunda çalışmıştır. 2. Dr.Rose Delgado’nun hayvan ve insanlar üzerinde yaptığı deneyler sonucunda elektronik simulasyon ile kızgınlık, şevhet, hırs, yorgunluk gibi, aşırı hisler oluşturulabileceğini göstermiştir. Ayrıca kişilik değişikliklere neden olan bölgeyi de bulmuştur. 1969’da yakında bilgisayarın beyinle iki yönlü radyo iletişimi kuracağını ifade etmiştir. 3. 1974 yılında California, Stanford araştırma enstitüsünde elektronik mühendisi ve sinir fizyologu Dr.Lawrence Pinneo “bir kişinin aklını okuyabilecek bir bilgisayar sistemi geliştirdi”. Time dergisinin temmuz,1974 sayısında akıl okuyan bilgisayar diye haber olmuştur. Bu çalışma Pentagon tarafından desteklenmiştir. Dr.Pinneo ayrıca bilgisayardan doğrudan beyne bilgi aktarılması için gerekli teknoloji mevcuttur demiştir. 4. Rus bilimadamı Dr.Ross Adey’in geliştirdiği Lida isimli makine insan ve hayvanların davranışlarını değiştiriyor, uyuşturuyor. (psychotronıc araştırmalar) assocıated press (82/83) göre kuzey kore benzer cihazı kore savaşında beyin yıkamak için kullanmıştır. Bu cihaz ABD’de denenmiş ve patent almıştır. 5. 1980 yılında ileri seviyede araştırma projeler ajansı (ARPA) senede 1 milyon ABD dolarını Illınoıs, Ucla, Stanford, MIT ve Rochester üniversitelerinde insan beyninin yaydığı dalgaları anlamak için harcamıştır. Hedef bir makina geliştirerek insanların ne düşündüklerini beyin dalgaları sayesinde anlamak. Beyin dalgalarını şu an 1 m civarında bir mesafeden rahatlıkla alınabiliyor. Nihayi hedef uzaydaki uyduya yerleştirilmiş beyin okuyan makina ile dünyayı taramak…Bu anlatılanlar bilgisayarlar için tamamen çözülmüştür. Yani bilgisayarlarda yapılabilen bütün işlemler insan beyni içinde Kör olan insanlara yerleştirilen mikrocip sayesinde görmeleri sağlanıyor. 28 şubat hedeflenmektedir. Örnek uçak bilgisayarına yerden girilerek pilota rağmen uçak yere indirilebilinir veya istenilen herşey yapılır. 6. Avusturalyalı bilimadamları beyin anahtarı “mind switch” dedikleri bir cihaz geliştirdiler. Cihaz insanların beyin dalgalarının kullanarak elektrikle çalışan cihazları , tv, lamba, müzikseti çalıştırmaya yarıyor. İnsanın gözlerini bir saniyeden fazla zaman kapalı tuttuğunda oluşan alfa beyin dalgaları kullanılıyor. Sistemin güvenirliği %90’nın üstünde. Son Söz: Osmanlı İmparatorluğu ST farkında idiler fakat ST için gerekli çalışmaları yapıp ST kulvarında yarışamadıklarından geri kaldılar. Aynı hatayı bir BT için gerekli yatırımları yapamadığımızdan geri kalmaya mahkumuz. Başarı dünyadaki teknolojide oluşan yeni gelişmeleri anlayıp gerekeni derhal yapanındır. Aslında yarış ABD hariç bütün dünya ülkeleri için 1995te eşit şartlarda başladı. Dünya Ekonomi Forumu (World Economic Forum-WEF) geçenlerde yayınladığı raporda Bilgi Çağına hazır olma endeksinde Türkiye 80 ülke arasında 50. sırada. Gelişmelerin tamamlanmasından sonra uyum sağlayan kişiler, ülkeler hiçbir zaman başarılı olamazlar. |