Forum Hafızoğlu
Keşke, hayat boyu beklentisiz olarak hizmet edebilsek! - Yazdırılabilir Sürüm

+- Forum Hafızoğlu (https://www.hafizoglu.net/frm)
+-- Forum: Hayatın İçinden (https://www.hafizoglu.net/frm/forumdisplay.php?fid=93)
+--- Forum: Edebiyat (https://www.hafizoglu.net/frm/forumdisplay.php?fid=16)
+--- Konu: Keşke, hayat boyu beklentisiz olarak hizmet edebilsek! (/showthread.php?tid=8867)



Keşke, hayat boyu beklentisiz olarak hizmet edebilsek! - iremm - 01-12-2007

[Resim: ahlak.jpg]

Keşke!.. hiçbir zaman, farklılık ve üstünlük mülahazasına girmeden düz bir insan gibi hizmet etsek.

Keşke dünyanın dört bir yanında dolaşsak; din, dil, ırk ve renk ayırımı yapmadan insanların yardımına koşsak; dinimizi, doğru bildiğimiz hakikatleri anlatsak; ama bunu yaparken tamamen beklentisiz olsak.

Keşke!.. dupduru duygu ve düşüncelerimizi makam, mansıp, şan ve şöhret gibi şeylerle hiç bulandırmadan kulluğumuzun gereğini edâ etsek. Hayatımızı sadece dinimizi anlatmaya, Rabb'imizi tanıtmaya bağlasak. Nerede yaşıyor ve nerede duruyorsak duralım; bulunduğumuz yerde sadece ve sadece insanlığın muhtaç olduğu ilâhî mesajı daha bir gürül gürül anlatmak için bulunsak. Duruşumuzu kendi geleceğimize değil insanlığın mutluluk ve huzuruna bağlasak. Ve sürekli O'nu düşünsek; O'nunla oturup kalksak. Gözlerimizin içine başka hayalin girmesine meydan vermesek. Keşke... Cenâbı Allah'ın rızasını aradığımız bu yolda, maddî menfaatler bir yana, manevî füyuzât hislerini bile hesaba katmadan bir nefer olarak hizmet etmek hepimizin hedefi olmalıdır. Samimi bir kul olarak O'nun rızasını aramak hiçbir şeye değiştirilemeyecek bir nimettir. Manevî makamlar, keramet, keşif, iç okuma ve bu şekilde insanlara müessir olma.. bunların hiçbiri bizim ardına düştüğümüz hedefler olamaz. Rabb'imizin lütfu olarak bu türden bir nimete mazhar olursak, onu da derin bir şükür mülahazasıyla karşılar; meseleyi yine her nimetin asıl Sahibine bağlar ve hatta bir istidraca maruz kaldığımız korkusuyla tir tir titreriz.. titreriz de ayağımızı kaydırmaması için yine O'nun engin rahmetine sığınırız.

İnsan her zaman bu çizgisini koruyamayabilir; fakat temelde böyle bir duyguya bağlı olursa asla kaybetmez. Evet, insan bazen hata edebilir. Hata etmemek değil, bağlandığı kapıya sıkıca yapışmak ve oradan ayrılmamak esastır. Zaten Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) de "Her insan hata edebilir. Hata işleyenlerin en hayırlısı tevbe edenlerdir." buyurmuyor mu? Cenâb-ı Allah günah işleyenleri kapısından kovmamış; tevbe etmeleri için onlara fırsatlar vermiştir. Bir anlık sürçmesine rağmen tekrar doğrulup kulluk yoluna râm olanlar rahmet kapısının kendilerine daima açık olduğunu görmüşlerdir. Fakat verilen bu fırsatları değerlendiremeyip hata ve günahta ısrar edenler O'nun rahmet kapısından kopup gitmiştir.