Sussam yalnızlık, konuşsam ayrılık (MP3) - Yazdırılabilir Sürüm +- Forum Hafızoğlu (https://www.hafizoglu.net/frm) +-- Forum: Hayatın İçinden (https://www.hafizoglu.net/frm/forumdisplay.php?fid=93) +--- Forum: Edebiyat (https://www.hafizoglu.net/frm/forumdisplay.php?fid=16) +---- Forum: Mısralara Yansıyanlar (https://www.hafizoglu.net/frm/forumdisplay.php?fid=15) +---- Konu: Sussam yalnızlık, konuşsam ayrılık (MP3) (/showthread.php?tid=9694) |
Sussam yalnızlık, konuşsam ayrılık (MP3) - EşkiyA - 06-01-2008 Sussam yalnızlık, konuşsam ayrılık Yıkılmış ve geç kalınmış viraneleriz. Şimdi ne senin gözlerinde haranın suya hasret yangınları var Ne de benim gözlerimde şiir… Yaz dedin, oysa kışlar yaşıyorum her mevsim Açmak üzereyken papatyalar yeni karlar yağıyor üzerine Üşüyorum… Evet hala üşüyor ellerim.. Hüzün kapımızı çalalı beri bin günü aştı Bin ömür, bin soluk, bin yıkılış yaşadım Ömrünün arka sayfalarında altı çizilmiş satırlarımı okumaya başladım Sığınışlarını, susuşlarını ve haykırışlarını işittim maviadadan Korunaklı bir liman olamadım sana Ve arkama bakmadan giderken Haykırışlarını duymamak için kapattım yüreğimin kulaklarını Şimdi, bin ömür geçmiş ömrümden Ben bir rüyadan uyanmak istercesine çırpınıyorum Hani zaman ilacı olurdu her şeyin? Hani zamana bırakmalıydık? Atalar yine yanıldı… Bir günün sonunda binlerce tükenişle ölürken ben Zaman zehrini içerken yudum yudum Artık bitsin istiyorum ataların ilaç dedikleri yoksuzluğun.. Bitsin… Bitmezlerin bilincinde diyorum diye Yıkılmış ve geç kalınmış viraneleriz. Şimdi ne senin gözlerinde haranın suya hasret yangınları var Ne de benim gözlerimde şiir… Şimdi kendini yok edişlerini dinliyorum Susuyorum… Susuşlarımın öznesi sen oluyorsun hep Şehrine gidiyorum… Yokluğun açıyor kapıları Yıkılan şehirlerarası bir otobüs terminalinde ayak izlerimiz duruyor Hala haklısın Kokun sinmiş soğuk duvarlarına şehrin Herkesin gözünde seni arıyorum Yoksun… Yokluğunu salıp gitmişsin Gidişle bırakıldığın bu kentte… Susuşlarına bile yandığım soğuk dağlarımın eşkıyası Bağışlama dilemiyorum, gel demiyorum, sev demiyorum Haykırışların yankılanıp boşlukta kaybolmadı bilesin Sığındığın maviadada yaktığın ateşi görüp Yanaştırabilirsem gemilerimi Tutacağım ellerinden… Şimdi yanıyorum, kanıyorum ve yıkılışların altında tekrar eziliyor bedenim geç kalınmış bir soluk mu bir günün sonunda yoksa çaresizliklerimin son çırpınışları mı bilmiyorum kayıp adresten yazıyorum son kez sussam yalnızlık, konuşsam ayrılık dönsem yıkılış, dönmesem yokoluş şimdi ben susuyorum, yalnızlığa talip sende sus bana sus ki, bir daha ölmeyeyim… (yazarı bilimiyor) Kahraman Tazaoğlundan dinlemek için tıkla RE: Sussam yalnızlık, konuşsam ayrılık (MP3) - Sema - 07-01-2008 çok güzel bir şiirdi abi sağol, ya ama yazarıda bilseydin keşke RE: Sussam yalnızlık, konuşsam ayrılık (MP3) - EşkiyA - 07-01-2008 bende başka bir siteden aldım ordada aynısı yazıyordu. Meryem Hocam Gelsin o biir belki kime ait oldugunu |