Kurban kesecek müslüman, kurbanlık hayvanı incitmeden eziyyet vermeden sol tarafı üzerine kıbleye karşı yatırır. Ayaklarindan üçü bağlanir. Üste kalan sag arka ayağı baglanmaz. Büyük baş hayvanlarda güçlük halinde hepsi baglanır..
Bir hayvanın meşru bir şekilde kesilmiş olmasi için nefes borusu ve yemek içmek borusu ile boynunun iki yaninda bulunan ve şah damarı denilen iki kan damarını kesmek sureti ile bogazlanması lazımdır.Bu dört damarı kesmek sünnetdir.
Bunlardan hangisi olursa olsun üçünün kesilmesi İmamı Azam Hz.lerine göre kafidir. İmamı Ebu Yusufa göre nefes borusu ve yemek borusu ve o iki damardan biri kesilmelidir.
Imamı Muhammede göre de bu dört şeyden herbirinin ekserisi kesilmiş bulunmalıdır.
Kesilen herhangi bir hayvanın canı çıkmadan murdar iliğini kesmek yanlıştır mekruhdur. Cabuk canı çıkıin diye yapılan bu hareket hayvana çok şiddetli acı vereceğinden kesim yapılınca kani iyice akıp izdirabı sakinleşinceye kadar kendi halinde bekletilir.
(Şir’atül İslam S .222)
وعن أبى هريرة وابن عباس رَضِى اللّهُ عَنْهُم قا: ]نَهَى رسولُ اللّه عن شَرِيطَةِ الشَّيْطَانِ. قِيلَ: هِىَ الذَّبِيحَةُ يُقْطَعُ مِنْهَا الجِلْدُ وََ تُفْرَى ا‘وْدَاجُ مُمَّ تُتْرَكُ حَتَّى تَمُوتَ[. أخرجه أبو داود.»ا‘وْدَاجُ« جمع ودَج، وهو عرْق العنق، وهما ودجان في جانبي العنق، وإنما أضافهما إلى الشيطان لحمله إياهم على ذلك، وكان من عمل الجاهلية
Ebû Hüreyre ve İbnu Abbâs (radiyallâhu anhüm) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) şeytan kurbanından (şerîta) men etti. " Dendi ki şerîta, boğazından sâdece deri kısmının kesilip, boyun damarı kesilmeden ölmeye terkedilen (kurbanlık) hayvandır."
(Ebû Dâvud, Edâhî C 17 H no. 2826)
Hadisi şerifin izahı:
Nihâye'de açıklandığı üzere, şerîta, câhiliye devrinde mevcut olan bir kurban çeşididir. Hayvanın boğazından az bir kısmı kesip, kan damarına ulaşmadan ölmeye terketmektir. Kurbanın meşru bir kurban sayılması için bu kadarcık kesimi yeterli buluyorlardı. Resulullah (aleyhissalatü vesselam)'ın bu kurban çeşidini şeytana izâle etmesi, onları böylesi bir kesime -nazarlarında bunu güzel göstererek şaşırtıp- sevkedenin şeytanın olmasından dolayıdır.
Bir hayvanın meşru bir şekilde kesilmiş olmasi için nefes borusu ve yemek içmek borusu ile boynunun iki yaninda bulunan ve şah damarı denilen iki kan damarını kesmek sureti ile bogazlanması lazımdır.Bu dört damarı kesmek sünnetdir.
Bunlardan hangisi olursa olsun üçünün kesilmesi İmamı Azam Hz.lerine göre kafidir. İmamı Ebu Yusufa göre nefes borusu ve yemek borusu ve o iki damardan biri kesilmelidir.
Imamı Muhammede göre de bu dört şeyden herbirinin ekserisi kesilmiş bulunmalıdır.
Kesilen herhangi bir hayvanın canı çıkmadan murdar iliğini kesmek yanlıştır mekruhdur. Cabuk canı çıkıin diye yapılan bu hareket hayvana çok şiddetli acı vereceğinden kesim yapılınca kani iyice akıp izdirabı sakinleşinceye kadar kendi halinde bekletilir.
(Şir’atül İslam S .222)
وعن أبى هريرة وابن عباس رَضِى اللّهُ عَنْهُم قا: ]نَهَى رسولُ اللّه عن شَرِيطَةِ الشَّيْطَانِ. قِيلَ: هِىَ الذَّبِيحَةُ يُقْطَعُ مِنْهَا الجِلْدُ وََ تُفْرَى ا‘وْدَاجُ مُمَّ تُتْرَكُ حَتَّى تَمُوتَ[. أخرجه أبو داود.»ا‘وْدَاجُ« جمع ودَج، وهو عرْق العنق، وهما ودجان في جانبي العنق، وإنما أضافهما إلى الشيطان لحمله إياهم على ذلك، وكان من عمل الجاهلية
Ebû Hüreyre ve İbnu Abbâs (radiyallâhu anhüm) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) şeytan kurbanından (şerîta) men etti. " Dendi ki şerîta, boğazından sâdece deri kısmının kesilip, boyun damarı kesilmeden ölmeye terkedilen (kurbanlık) hayvandır."
(Ebû Dâvud, Edâhî C 17 H no. 2826)
Hadisi şerifin izahı:
Nihâye'de açıklandığı üzere, şerîta, câhiliye devrinde mevcut olan bir kurban çeşididir. Hayvanın boğazından az bir kısmı kesip, kan damarına ulaşmadan ölmeye terketmektir. Kurbanın meşru bir kurban sayılması için bu kadarcık kesimi yeterli buluyorlardı. Resulullah (aleyhissalatü vesselam)'ın bu kurban çeşidini şeytana izâle etmesi, onları böylesi bir kesime -nazarlarında bunu güzel göstererek şaşırtıp- sevkedenin şeytanın olmasından dolayıdır.
Bizim yolumuz İman, İslâm ve Ahlâk-ı Muhammedî'yi aşılamaktan ibarettir.
Gâye: Rıza-î İlahîdir.
Vasiyetim olsun; tefrikaya düşmeyiniz. Kavmiyet gütmeyiniz. Ehli Sünnetin gayri olan yanlış yollara sapmayınız.
Ebu’l Faruk Süleyman Hilmi Silistrevi (K.S.)
Beni Bir Ben Bilirim, Birde Yaradan. Bana Bir Ben Lazımım, Birde Anlayan
Gâye: Rıza-î İlahîdir.
Vasiyetim olsun; tefrikaya düşmeyiniz. Kavmiyet gütmeyiniz. Ehli Sünnetin gayri olan yanlış yollara sapmayınız.
Ebu’l Faruk Süleyman Hilmi Silistrevi (K.S.)
Beni Bir Ben Bilirim, Birde Yaradan. Bana Bir Ben Lazımım, Birde Anlayan
.