PEYGAMBER EFENDİMİZİN CESARETİ
Cesaret peygamberlerin en önemli özelliklerindendir. Peygamberimiz de diğer peygamberler gibi üstün şecaat ve cesaret sahibi idi. O İslam dinini tebliğ vazifesinde karşılaştığı güçlüklere cesaretle direnmiştir.
Peygamberimiz on üç senelik Mekke hayâtı boyunca hiçbir felakete, hakarete, işkence ve sıkıntıya aldırmadan büyük bir cesaretle ve şecaatle, anlatmakla vazifeli olduğu hak dini yaymaktan çekinmemiştir. Müşrikler peygamberimizi caydırmak için baskı yaptılar. Peygamberimiz ve arkadaşları, baskılara boyun eğmeyerek davaları uğruna yurt ve yuvalarını, mal mülklerini terkedip hicret etmeyi göze aldılar. Peygamberimiz hayatı boyunca Cenabı- Hak’tan aldığı cesaretle her türlü engellemelere direndi, sıkıntılara önem vermedi ve vazifesinde başarılı oldu.
SADAKALLAHÜ’L-ÂZİM
“Allah doğru söyledi ” demektir. Kur’an-ı Kerim veya Kur’an’dan bir veya daha fazla ayet okunduğu zaman “sadakallahü’l- azîm denir.
Bu tabiri söyleyen kimse,
Kur’an’ın hak ve doğru bir kitap olduğunu, Allah’ın her emir ve yasağının, helal ve haramının, hüküm ve tavsiyesinin, bütün sözlerinin doğru olduğunu ikrar ve ilan etmiş olur.
Bizim yolumuz İman, İslâm ve Ahlâk-ı Muhammedî'yi aşılamaktan ibarettir.
Gâye: Rıza-î İlahîdir.
Vasiyetim olsun; tefrikaya düşmeyiniz. Kavmiyet gütmeyiniz. Ehli Sünnetin gayri olan yanlış yollara sapmayınız.
Ebu’l Faruk Süleyman Hilmi Silistrevi (K.S.)
Beni Bir Ben Bilirim, Birde Yaradan. Bana Bir Ben Lazımım, Birde Anlayan
Gâye: Rıza-î İlahîdir.
Vasiyetim olsun; tefrikaya düşmeyiniz. Kavmiyet gütmeyiniz. Ehli Sünnetin gayri olan yanlış yollara sapmayınız.
Ebu’l Faruk Süleyman Hilmi Silistrevi (K.S.)
Beni Bir Ben Bilirim, Birde Yaradan. Bana Bir Ben Lazımım, Birde Anlayan
.