Forum Hafızoğlu
Hoşgeldiniz
Ziyaretçi. Kayıt Ol !


E-Kitaplar- Aşagıda Yer Alan Kitap İsimlerine Tıklayarak Sitemiz Üzerinden Okuyabilirsiniz.

| kitapPeygamberimizin Hayati | kitapSevgili Peygamberim | kitapSiyer-i Nebi | kitapKütübü Sitte | kitapZulmün Tarihi | kitapAdabı Muaşeret | kitapAteizm Ve Eleştirisi|
| kitapKıymetsiz Yazılar | kitapYaşayan Hurafeler | kitapNamaz-Oruç-Haç-Zekat-Kurban... | kitapMuhtasar Osmanlı Tarihi | kitapOsmanlıca-Türkçe Sözlük | kitapİslami Sözlük|
| kitapMübârek Gün Ve Gecelerde Yapılması Tavsiye Edilen Duâ Ve İbâdetler|
| kitapSahabelerin Hayatı | kitapDini Bilgiler | kitapYahudiliğin Gerçek Yüzü | kitapAile Saadeti | kitapElmalılı Tefsiri| | kitapÇocuk Eğitimi|
Çok rica ediyorum lütfen okuyun...
Konuyu Değerlendir
  • 10 Oy - 2.9 Ortalama
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5


Konu: 564
Mesaj: 1,031
Cinsiyet:
Kıdem: Aug 2006

EFE'NİN HİKÂYESİ  Hikaye bu ya;  Vaktiyle Ege`nin bir yöresinde tüm çevreyi titreten, astığı    astık,   kestiği  kestik bir efe varmış. Boylu, poslu ve çok da yakışıklıymış ama    hiçbir    kıza  gönül vermediği gibi kızlara bağlanırım diye mümkün mertebe    soygunlar dışında köylerden de uzak durmaya çalışıyormuş.  Gel zaman git zaman, bizim efe şeytana uymuş ve gece şehre  yalnız    inmiş. Şehrin ileri gelen zenginlerinden bir Rum, efe` yi korkudan   evinde    ağırlamış..  Zengin Rum`un güzel ve işveli kızını gören bizim efe de kıza  deli    gibi tutulmuş.  Sabah dağa dönen efenin günleri, artık hep kızı hayal etmekle    geçiyormuş. Adamları ile eskisi kadar ilgilenmediği gibi artık   soygunlara    da pek iştahlı katılmaz olmuş. Dağda otoritesinin azalacağından korkan    efe, kızı babasından istemeye karar vermiş. Öyle ya; Kızın babası  zengin..    Evlenip şehre yerleşirse hayatı da kurtulacak ve dağda ihtiyarlamak    zorunda kalmayacak.  Kızı babasından ister ama kız, ailenin tek kızıdır ve babasının    şartları vardır. Kızın babası "İlk şartım; Madem benim damadım   olacaksın.    O zaman bizim gibi kültürlü, medeni olmalısın. Önce bıyıklarını  keseceksin    ve    dağda  bir ay öyle Efelik yapacaksın. Sonra diğer iki şartımı da yerine    getirirsen  kız senin!" diye şart koşar. Bizim efe celallenir "Bıyıksız efe    mi olur lan?!"  diye bağırır, kızar ama adam Nuh der peygamber demez.  Kaçıracak ama kız da babasının sözünden çıkmamaktadır.  Efe ne yapsın? Tek çare babayı memnun etmekten geçiyor.  Güç de olsa bıyıkları keser. Ama bu kez dağda otoritesi    sarsılmaya   başlar..  Adamları " Efem bu ne iştir?" derler. Efe de bir kıza  tutulduğunu    ama babasının bu şartı öne sürdüğünü söylese de adamları inanmazlar.   Bir    ay sonra kızın babasına gider ve ilk şartı yerine getirdiğini söyler.    Kızın babası, bu kez; " Senin niyetinin ciddi olduğunu anladım. Benim    kızım  için çeyiz dizmek gerek. Dağdaki tüm altınlarını bana    getireceksin. Nasıl olsa kızımı aldığında benim mallarımın tamamı   senin    olacak."  Efe çaresiz dağa çıkar, adamlarının hisselerine düşen altınları    da borç olarak alır.  Sözünde duracağının nişanesi olarak da tüfeğini arkadaşlarına    verir, tabancası ile şehre gelir. Kızın babasına paranın tamamını   verir.    Kızın babası da " Nikah yapılmadan evimde oturamazsın.  Söz yüzüğü takma törenine kadar benim bahçıvanım Yorgo ile    kulübesinde kalırsınız." diyerek efe`yi Yorgo`nun kulübesine gönderir.  Yorgo da çam yarması gibi bir heriftir ama efe`den çekinir.       Yorgo ile efe bir müddet aynı kulübede yaşarlar.  Aradan bir süre geçtikten sonra efe kızın babasının karşısına    dikilerek; Söz takma töreninin hala niye yapılmadığını sorar. Kızın  babası    da "Yarın bir ziyafet veriyorum. Şehrin tüm ileri gelenleri   katılacaklar.    Sen de o toplantıya katılacaksın ve herkesin önünde benden kızımı    istersin. Ben de herkesin şahitliğinde kızı sana veririm. Kimse bana    kızını korkudan verdi demez." der ve efe de kabullenir ama arkadan   üçüncü    şart gelir; "Sen    dağda  yaşamaktan insan içine pek çıkmamışsın. Böyle kaba konuşma ve    yürüme ile olmaz. Benim kız sana yürümeyi ve kibar konuşmayı öğretsin   de;    bizi    törende  mahcup etme!" der.  Efe için son şart çok ağır gelmiştir ama kızı almak için tek yol    bu kalmıştır. Kızdan vazgeçse dahi, artık dağa da çıkamayacaktır.    Dağdakiler,  alacaklarını isteyeceklerdir. Çaresiz, son şartı da kabul eder  ve    ne   kadar  ağır gelse de kızdan yürüme, kibar konuşma derslerini alır..         Akşam konakta büyük bir ziyafet vardır.. Şehrin tüm ileri gelenleri    ile efenin dağdan gelen arkadaşları toplanmışlardır. Bizim efe de    şehirliler gibi giyinir ama görünüşü, duruşu, konuşması itibariyle   artık    eski efe değildir.  Yemekte herkes gözlerine inanamamaktadır. Efe yemek esnasında    "Kuşum   Aydın  " gibi yürüyerek kızın babasının önüne gelir ve "Ben efe olarak,    herkesin şahitliğinde kızınıza talibim." der.  Kızın babası ise  " BENİM İ...NE` YE VERİLECEK KIZIM YOK ! "  diye kestirip atar.                  Galiba AB yolunda Efe(!) gibi olacağız.       " Terörle mücadele yasasını değiştirin. " dediler. Yasayı    değiştirdik, terörle mücadele edemez hale geldik. Artık teröristler,    İstanbul`da, Mersinde, İzmir`de kısacası her yerde yürüyüş yapar hale    geldiler. ( Şu anda, ABD de veya AB de El kaide yandaşları Usame Bin  Ladin    resimleri  ile gösteri yürüyüşü yapabilir mi? ) Oysa biz, hala da şehitler    veriyoruz.       " 48 saatlik gözaltı süreniz uzun kısaltın." dediler. 24 saate    düşürdük.  Kendileri ise Londra Metro saldırılarından sonra 28 güne    çıkardılar.      " İfade özgürlüğünü genişletin ." dediler. Atalarımıza    sövenleri yargılayamazken ( O. PAMUK `un davasının hangi kanuna   dayanarak    düştüğünü açıklayabilecek hukukçu var mı? ) Kendileri Ermeni soykırımı    olmamıştır diyenleri yargılayabiliyorlar.       " Dil özgürlüğünü genişletin." dediler. Genişlettik, Kürtçe,    Zazaca kursları açtık. Kendileri (Hollanda) sokakta başka dillerin    konuşulmasını yasaklamaya çalışıyorlar.       " Her türlü şartı yerine getirseniz dahi, sizin ülkeniz ve    nüfusunuz    çok  büyük olduğundan son kararda AB nin hazmetme kapasitesine (    İngilizcesi    tam  bu anlamı vermiyor ama gazetelerde bu şekilde tercüme ediliyor.)    göre    sizi  alıp almayacağımıza karar vereceğiz." diyorlar. Kahin değilim  ama    yaptıkları çalışmalara göre, Türkiye AB` nin tahmini müzakere süreci    sonunda küçülmüş iki Devlet veya Federasyon olacaktır. İnanmayan Sayın    Osman DİYADİN` in Ben şehit miyim, Hain mi?.. adlı kitabını ve bu    haftanın  (3 Şubat 2006) TEMPO dergisini okusun. Adamlar Diyarbakır    Kürtlerin başkentidir diyebiliyorlar. Artık hangisini   hazmedebilirlerse    onu    alırlar.  (Peki bu kadar verdiğimiz sivil - asker şehitlerimiz mi? diye    sormayın nasıl olsa onlar Türk` tü (!) )       "Güney Kıbrıs Rum Kesimi için; Kıbrıs Cumhuriyeti olarak    tanıyın, yoksa giremezsiniz! " diyorlar. Bizimkiler yakında    tanıyacaktırlar. Daha    doğrusu  tanımak zorundadırlar. Tanıdığımızda ise; KKTC`den vazgeçtiğimiz    gibi, bağımsız bir ülkenin toprağını da silah zoru ile 33 sene işgal    altında tutmuş olacağımızdan(!) 33 yıllık işgal tazminatı ödeyeceğiz.   (    Louzidiu davası benzeri) Yetmedi; 1973 Barış harekatında ölen Rum    askerleri için dahi tazminat ödeyeceğiz. Tüm bu tazminatları   ödeyebilmek    için herhalde Trakya`yı versek yine ödeyemeyiz. (Ya bizim   şehitlerimiz?    diye sormayın nasıl olsa onlar Türk` tü (!) )       " Ermeni soykırımını biz tanıdık. Siz de tanıyın, yoksa    giremezsiniz!" diyorlar. Haklı olmamız veya bizim insanlarımızın  soykırıma    uğramış    olması  önemli değil. Önemli olan onların tanımış olmaları. Yoksa, "Sizi    aramıza almayız." diyorlar. Diyelim ki tanıdık; bu kez haksız yere   katil    millet olarak damgalanacak ve korkunç tazminatlar ödeyeceğiz.    Tazminatların peşinden toprak talebi de gelecek. (Ermenilerce şehit  edilen    atalarımız    mı?  nasıl olsa onlar Türk` tü (!) )       " Azınlıklar ve Din özgürlüğünde adım atmalısınız! " dediler.    Henüz biz adım atmadan Misyoner radyolarını kurdular (İstanbul`dan    dinlenebilen    Müjde  FM), her gün 24 saat Hıristiyanlık propagandası yapılıyor. Aynı    derginin (TEMPO) 51. sayfasında da Watch Tower İncil ve Dua Örgütünün    verilerine dayanarak Türkiye`de 1679 Protestan misyonerin görev  yaptığını,    243 kişinin Hıristiyanlaştırılıp vaftiz edildiği belirtiliyor.  Hepimiz bir gecede hıristiyanlaşsak bile bizi aralarına kabul    etmezler.      " Özelleştirmeleri hızlandırın." dediler.  Biz kıçımızdaki donumuzu bile satmaya kalkışıyoruz.  (Atatürk Samsun`a çıktığında Madenler yabancılarda idi, Şehir    hatları yabancılarda idi, Demiryolları, sanayii yabancılarda idi.   (Hatta    T.    ÖZAKMAN  Şu Çılgın Türkler kitabında Konya`dan askeri birliği taşıyan    trenin makinistinin Rum olduğunu, Türklere bu işin öğretilmediğini  yazar.)    Artık kesinlikle eminim ki, biz de Efe`nin akıbetine uğrayacağız..
her kum tanesi bir özlemse ben seni dünyalar kadar özledim...

Alıntı
(En son düzenleme: 03-11-2006, 11:14 EşkiyA.) .
Konu: 480
Mesaj: 2,848
Cinsiyet:
Kıdem: Apr 2006

gerçekten güzel bir yazı eline sağlık nadide bunları zaten az çok biliyoruz ve görüyoruz arkadaşım
[Resim: emeesayg8xr1rc0af.gif]


[STRIKE]Ne aradıysam bilki sende bulmuşum.
Senden öncesi yoktu
Seninle var olmuşum.
Sende bütün özlemler.
Sende bütün gelecek.
Beni bende arama.
Ben artik sen olmuşum.
[/STRIKE]

Alıntı
.
Konu: 313
Mesaj: 2,588
Cinsiyet:
Kıdem: May 2006

yazana helal aynen öyle olacak nefret edıyorum ABD DEN emeğine sağlık güzel paylaşım sağol

Alıntı
.
Konu: 156
Mesaj: 390
Cinsiyet:
Kıdem: Oct 2006

Paylaşımın icin eline sağlık yorumumu sonra yapacağım.

Alıntı
.
Konu: 564
Mesaj: 1,031
Cinsiyet:
Kıdem: Aug 2006

sizde saolun arkadaşlar.
her kum tanesi bir özlemse ben seni dünyalar kadar özledim...

Alıntı
.
Konu: 42
Mesaj: 187
Cinsiyet:
Kıdem: Nov 2006

Allah razı olsun kardeş.yorum sana mı ait.ama tebrikler Allah hayrını kabul etsin.tebrkler.selametle kardeşim Smiley (18)
"HAKİKİ MÜ'MİNİN RUH DÜNYASINA KİMSE SAHİP OLAMAZ!)
İ.Gazali 'ra'

Alıntı
.


Benzer Konular...
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  Harika bir kıssa (Lütfen okuyun lütfen) dost_19 4 1,637 01-01-2008, 10:33
Son Mesaj: sanalfirari
  Ben İşimi Allah’a Havale Ediyorum !! Sema 0 927 02-12-2007, 23:58
Son Mesaj: Sema
  Bir Çocuğun Namaz Kılma Öyküsü... sabırla okuyun!! nadide 0 852 03-12-2006, 01:05
Son Mesaj: nadide
  BİR OKUYUN Bluesky 1 995 05-11-2006, 14:55
Son Mesaj: S_MecnuN
  Bu Nasıl Fakirliktir? okuyun da düşünüp yorum yapın bakalım nadide 4 1,280 30-10-2006, 19:06
Son Mesaj: nadide

Foruma Git:


Bu konuyu görüntüleyen kullanıcı(lar): 1 Ziyaretçi

Türkçe Çeviri : MyBB Türkiye
MyBB, © 2002-2025 MyBB Group.