Forum Hafızoğlu
Hoşgeldiniz
Ziyaretçi. Kayıt Ol !


E-Kitaplar- Aşagıda Yer Alan Kitap İsimlerine Tıklayarak Sitemiz Üzerinden Okuyabilirsiniz.

| kitapPeygamberimizin Hayati | kitapSevgili Peygamberim | kitapSiyer-i Nebi | kitapKütübü Sitte | kitapZulmün Tarihi | kitapAdabı Muaşeret | kitapAteizm Ve Eleştirisi|
| kitapKıymetsiz Yazılar | kitapYaşayan Hurafeler | kitapNamaz-Oruç-Haç-Zekat-Kurban... | kitapMuhtasar Osmanlı Tarihi | kitapOsmanlıca-Türkçe Sözlük | kitapİslami Sözlük|
| kitapMübârek Gün Ve Gecelerde Yapılması Tavsiye Edilen Duâ Ve İbâdetler|
| kitapSahabelerin Hayatı | kitapDini Bilgiler | kitapYahudiliğin Gerçek Yüzü | kitapAile Saadeti | kitapElmalılı Tefsiri| | kitapÇocuk Eğitimi|
onuda sen götür
Konuyu Değerlendir
  • 11 Oy - 2.36 Ortalama
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5


Konu: 723
Mesaj: 2,723
Cinsiyet:
Kıdem: May 2007

ONUDA SEN AĞIRLA




İbn-i Asfur?un hikayesini hatırlar mısınız?

Sen hiç ayakkabılarından özür diledin mi?

Duyduğun bir söz kaç gece böler uykularını?

Ağlayan bir çay bardağı gördün mü hiç?

Toprağın üzerinde basacak yer bulamadığın oldu mu?


Sahi, sen kıyafetlerine hiç teşekkür ettin mi?


Gecenin bir yarısı şimdi, balkondayım yine, yazıyorum. Kendime böyle sorular sorup, cevaplar arıyorum. Karşı evin terasından bir ses geliyor sanki: ?Önce hikayesini anlat? Söz dinliyorum?


Günahkar bir adamdı. Ayık gezmezdi. Bütün bit köy halkı yaka silkiyordu adamdan. Ölse de bir kurtulsak diyorlardı.

Bir karısı vardı bu adamın, bir de kendisi. Hiç çocukları olmamıştı. Köy halkı böyle bir adamın zürriyetinin olmadığına memnundu. Kadın ise adamının haline üzülse de ses çıkaramazdı. Otuz yıldır evliydiler, döverdi, kızardı, her gün biriyle kavga ederdi. Ama kocasıydı işte, evinin erkeği idi.

Adam iyice yaşlanmıştı artık. Öksürük nöbetleri uykusunu bölüyor, iki basamak merdiven çıksa nefes nefese kalıyor, titreyen elleriyle sigarasını zor sarıyordu. İyice zayıflamış, zaten kısacık olan boyuyla bir çocuk gibi kalmıştı. Kadıncağız ellerini açıp dualar ediyor, ahir ömründe olsun şu adamın hali biraz düzelsin diye yalvarıyordu Allah?a?

Adam bir sabah evden çıktı, fakat ertesi sabah oldu dönmedi. Tan yeri ağarırken kadın aramaya çıktı kocasını. Kim bilir yine nerede sızıp kalmıştı! Köyün üst tarafındaki çeşmenin başına gitti önce, orada içerdi adam, bulamadı. Yakındaki tarlaları aradı, köyün dört bir yanına baktı, yoktu. Eve gelmiştir beki diyerek koşarak geri geldi, hayır, dönmemişti. Güneş inmek üzereydi, bir acele abdest aldı, namaza durdu. Duası bitmek üzereydi ki, kapının çalındığını duydu.

Kocasıydı gelen. Adamın yüzü sapsarı kesilmişti. Öksürüyor, eliyle göğsünü işaret ediyordu. Kadın koluna girdi kocasının, güç bela sedire kadar taşıdı. Uzandı adam, karısının yüzüne baktı, ağlıyordu. Doğrulmak ister gibi yaptı, hakkını helal et diyecekti, lafının sonunu getiremedi, başı yastığa düştü. Ölmüştü?

Kadıncağız kocasının başında epeyce bir ağlayıp feryat etti. Biraz kendine gelince gözlerini sildi, yemenisini bağladı. Kalktı, imamın evine gitti.

-Hocam? diyebildi hıçkırarak, bizimki?

Söyleyemiyordu, ama imam efendi durumu anlamıştı. Kadının yüzüne baktı, köylü ne der diye düşündü, bocaladı.

-O mendebur bir kez bile caminin kapısından içeri girmedi, kaldırmam onun cenazesini, deyip kapıyı kapattı.

Kahroldu kadın. Nereye gitsem, ne yapsam diye düşündü. Kimseleri yoktu ki, çaresiz eve döndü. Yıkadı kocasını, sandıktan çıkardığı beyaz bir çarşafa sardı, omzuna aldı, mezarlığın yolunu tuttu.

Caminin köşesinden dönerken, muhtar ve köylülerin kendisine doğru gelmekte olduğunu gördü. Bir kez daha düğümlendi boğazı, cenazesi omzundan kayarken, dizlerinin üstüne çöktü, ellerini yüzüne kapatıp ağlamaya başladı.

Hışımla yaklaştı muhtar:

-Onu nereye götürüyorsun, dedi. Mezarlığa gömeyim deme sakın! Sağlığında biz çektik, bir de ölülerimiz çekmesin o herifin elinden?

Kadın gözlerini çarşafın üstüne dikmiş, öylece duruyordu. Birden bağırmaya başladı, delirmiş gibiydi sanki. Kalabalık yanından korkuyla uzaklaşırken, cenazesini tekrar yüklendi, köyün dışına doğru yürümeye başladı.

Kan ter içinde kalmıştı kadın, artık adımı atacak hali yoktu. Kendi kendine;

-Şuracığa gömeyim adamımı, dedi, kimseler rahatsız olmaz burada?

tam o anda bir ayak sesi duydu, irkildi, bir çobandı gelen. Kadıncağız her şeyi olduğu gibi anlattı. Üzüldü çoban, gözleri doldu.

-Dert etme dedi, ben yardım ederim sana.

Bir çukur kazıp cenazeyi gömdüler. Çoban başucunda durdu mezarın, ellerini açtı, dua etti. Br kaç çiçek buldu kadın, toprağın üstüne serpti. Çobana dualar ederek döndü evine. Yorulmuştu. Camın kenarına oturup uzaklara daldı. Uyuyup kaldı oracıkta. Ertesi sabah imamın kapısını telaşla çaldı Muhtar. Bir yandan tekmeyi vuruyor, bir yandan da ?İmam Efendi, İmam Efendi?? diye bağırıyordu. İmam korkuyla açtı kapıyı.

-Bir rüya gördüm, dedi Muhtar, hocam o berduş, o serseri adam cennetteydi, bana gülüyor, hakkım sana bile helal olsun, diyordu.

Rüyayı duyan imamın benzi attı, kendiside hemen hemen aynı rüyayı görmüştü. ?Gel hele, içeri gel..? demeye kalmadı ki, köyün delisini gördüler. Koşarak geliyor, bir yandan da bağırıyordu:

-Demedim mi ben, demedim mi size, rüyamda gördüm, rüyamda?

Birkaç köylü daha benzer rüyalar gördüğünü söyleyince karar verdiler. Özür dileyecek, kendilerini affettirmeye çalışacak, bu arada işin aslını öğreneceklerdi. Bir şetler olmuştu ama neydi?

Eve vardıklarında kapıyı açan kadın şaşkındı. Kapıyı yüzlerine kapatacak oldu, yapamadı. Gelenler olup biteni anlatıp özür diledi, cenazeyi nereye defnettiğini, neler olduğunu sordular. Kadıncağız her şeyi anlattı. Can kulağı ile dinlediler ve çobanı bulmaya karar verdiler.

Bir yandan yürüyor bir yandan aralarında konuşuyorlardı: bu çoban bir evliyaydı herhalde, beklide Hızır?dı, aslında ölen adam da o kadar kötü bir adam değildi.

Tarif edilen yere geldiklerinde çoban koyunlarını otlatıyordu. Gelenleri görünce ayağa kalktı, hayırdır inşaAllah dedi. Oturdular, onlara süt ikram etti, konuşmaya başladılar. Çoban söylenenlerden hiçbir şey anlamamıştı, cenazeyi nasıl defnettiklerini anlattı.

-Ben bir garip kulum, dedi; cenazeyi defnettik, başucunda durup bir dua ettim sadece, hepsi bu ?

merakla nasıl bir dua ettiğini sordular, çobanda söyledi:

-Allahım, ben dağda koyunlarımı otlatırken kulların gelirler yanıma, selam verirler. Senin selamınla gelen senin misafirindir der, ağırlarım. Süt ikram eder, azığımı paylaşırım. Şimdi de ben sana bir misafir yolluyorum, onu da sen ağırla?

İbn-i Asfur?un hikayesini hatırladınız mı şimdi?

Günahkar bir adam İbn-i Asfur. Bir gün* çarşıda dolaşırken çocukların bir kuşa eziyet ettiklerini görmüş hani. Parasını ödeyip kuşu almış. Öldüğü vakit komşularından biri onun cennette olduğunu görünce şaşırıp:

-Nasıl oldu, demiş, siz günahkar bir adamdınız?

-Ben bir kuşu Allah rızası için azat etmiştim. Allah da beni cehennem ateşinden azat etti, diye cevap vermiş.

İbn-i Asfur, yani ?Kuşun Oğlu.?

İnsan yaratılmışlara nasıl davranırsa, yaratılanların Rabbi öyle bir karşılık veriyor galiba. Sadece insanlar-hayvanlar değil, canlı cansız her şey, yaratılmış ne varsa?

?Merhamet etmeyene merhamet edilmez? diye bir hadis-i şerif hatırlıyorum şimdi. Gel de uyu uyuyabilirsen.

Yaradan?dan gafil, üstüne bastığım zamanlar için topraktan özür dilerim.

Bir daha çay bardağını masaya sert bırakmayacağım, incinmesin.

Elbiselerim nerede sahi, örtüyorlar beni kışın soğuktan koruyorlar, yazın sıcaktan, teşekkür etmeliyim onlara.

Ayakkabılarım beni bunca zamandır taşıyorlar, bir kez bile ah etmediler.

Saat gecenin üçü olmuş. Bir türkü çalıyor radyoda:


Gönül çalamazsan aşkın sazını

Ne perdeye dokun ne teli incit?

alıntıdır .(YA RABBİ DOSTLARINI EKSİK ETME BİZDEN AYIRMA ONLARI BİZLERDEN ŞÜPHESİZ SEN MERHAMET SAHİBİSİN BİZLERİ BAĞIŞLA ÇOBANIN DUASI GİBİ BİZİDE SEVDİKLERİNİN DUALARINA MAZHAR EYLE RABBİM BENİM SAHİBİMSİN SENDEN GAYRİ NEREYE GİDEM SEN BİLİRSİN RABBİM BEN GÜNAHKARIM SENİN MERHAMETİNİ UMUYORUM SEVDİKLERİNİN HATIRINA HABİBİNİN AŞKINA.) (GAVS-İ SANİ'NİN HATIRINA YARABBİ BAĞIŞLA BİZLERİ)
<!-- / message --><!-- sig -->
[Resim: lvbackni1qb7po7.gif]

Alıntı
.


Foruma Git:


Bu konuyu görüntüleyen kullanıcı(lar): 1 Ziyaretçi

Türkçe Çeviri : MyBB Türkiye
MyBB, © 2002-2025 MyBB Group.