/
01-03-2009, 20:24
RE: Mustafa Islamoğlundan Veciz Sözler
* Muaşeret Âdâbı *
232 Eskilerin "âdâb-ı muaşeret" dediği görgü kurallan sizin hangi kültürün mensubu olduğunuzu ele veren "kültür kodları"dır Yürümenizden oturmanıza, konuşmanızdan susmanıza, su içmenizden yemek yemenize, gülmenizden ağlamanıza varana dek size özgü, size ait olana riayet etmek adab-ı muaşeret cümlesindendir Bizim görgümüzün kaynağı da dinimizin, bilgimizin ve hukukumuzun kaynağı olan vahiy ve onun ete-kemiğe bürünmesi olan "sünnet"tir
233 Bizi takip edenler hangi kültüre mensup olduğumuzu, kimin terbiyesine uyduğumuzu, kime özendiğimizi, kimi örnek aldığımızı işte bu gündelik davranışlara bakarak çıkarır Bu anlamda suyu üç seferde içmeyi, elbiseyi sağdan giymeyi, bir mekana giriş çıkışlarda "âdaba" riayet etmeyi, yeme içmede öteden beri bilinen Nebevi kurallara uymayı "sünnet-bid'at" açısından daha çok kültür kodları açısından ele almak daha açıklayıcı olacaktır
234 Biz bilmekteyiz ki, İslam kültüründen uzakta oluşumuz, farkında olmadan traş biçiminden giysi modellerine, tepki stilinden, "pardon", "mersi", "baybay", "öptüm", "kendine iyi bak", "bravo" gibi hangi kültürün kodu olduğunu ilk bakışta ele veren sözcüklere varana dek hayatımıza girmekte ve bizi ait olmadığımız ithal ve aykırı bir kültürün ahmak müşterisi konumuna getirmektedir
235 Ait olduğumuz kültürde buluşurken ve ayrılırken kullandığımız "Selamün aleyküm", heyecanımızı ifadede kullandığımız "Allah Allah!", "SübhanAllah!", "Allahuekber!", beğenimizi ifadede kullandığımız "MaşaAHah", temennilerimizde kullandığımız "inşaAllah!", "biiznillah", her işe başlarken kullandığımız "bismillah!" , hüzün ve sıkıntımızı ifadede kullandığımız "Lahavle vela kuvvete illa billah", teskin ve taziye için kullandığımız "İnnallahe meassabirin", "inna lillahi ve inna ileyhi raciun" gibi sözcük ve cümleler hep ait olduğumuz kültürün temel kodlarıdır ve bazıları üzerinde Kur'an'da hassasiyetle durulmuştur
236 Bu kodların yaygınlaşmasını sağlamak, kültürler savaşından galip çıkmanın vazgeçilmez gereklerinden biridir
237 Örfünüz "maruf olsun Unutmayınız ki maruf olmayan örf, örf değil Kur'an'ın reddettiği "atalar yolu"dur Atalara sadık kalmak onların ocağından külü değil ateşi almaktır Ataların ocağında olmuş olması, geçmişin külünü geleceğe taşımanın meşru gerekçesi olamaz Kül küldür Geleceğe taşıyacağınız ateş kimin ocağında olursa olsun o sizindir, taşıyınız
* Şefkat *
238 insanlara şefkat ve merhamette güneş gibi olunuz Işığınızdan fasıklar dahi yararlansın Unutmayınız ki ruhlarında şefkat taşımayanlar "nasipsiz" insanlardır Ancak acınılası insanlar acıyacak yerlerini yok ederler
239 Ağlamayan gözden, sızlamayan özden, kızarmayan yüzden Allah'a sığınınız Çok yer karından, çok konuşur dilden, çok uyur gözden Allah'a sığınınız Aklı iptal eden kalpten, imanın önüne geçen akıldan, düşünceyi hadım eden duygudan, duyguyu yok sayan düşünceden, faydasız bilgiden, ahmağın dostluğundan, cahilin önderliğinden, zalimin liderliğinden Allah'a sığınınız
* Ölüm ve Şehadet *
240 Ölmek yaşamanın öbür yüzüdür Ölümünü sürekli koynunda taşımayan hayatın hakkını veremez Ölmeden evvel ölmeye çalışınız Bir de öldükten sonra yaşamanın sırrını bulunuz Ölümü ancak bu iki şekilde öldürebilirsiniz Ölümün korkusu ölmenin kendisinden çok daha beterdir Ölümü bu iki şekilden biriyle öldüren bir gün ölür, ölümden korkup kaçmaya çalışan ise her gün ölür
241 Tevhidi zedeleyecek davranışlardan uzak durmak şartıyla kabirleri ziyaret ediniz Çocuklarınızın da elinden tutup bazen size en yakın kabristana gezintiye çıkınız Çocuğun küçük ve masum dünyasına "gül yüzlü güzel ölümü" sokunuz Çağdaş insanın gözünü en çok yıldıran "ölüm" gerçeğidir Bu gerçekle ne zaman yüzyüze gelse yalpalamakta, alı al, moru mor olmaktadır Geleceği kuracak olan tarih işçileri, ölümün öldürdükleri arasından değil, ölümün öldüremedikleri arasından çıkacaktır
242 Şehid olmak, Allah'ın va'dine şahid olmak en büyük emeliniz olsun İyi biliniz ki şehadet, bitimsiz saadettir Şehid, insanın ebedi mutluluğu uğruna hayatını ortaya koyandır Şehid, imanına namazıyla, cihadıyla, hayatıyla, mematıyla, kanıyla, canıyla Allah'ı şahid tutandır Şehid, seven ve sevgisinin bedelini canıyla ödeyendir Yani şehid en büyük aşık, şehadet en büyük aşktır Şehid "tarihin kalbi", çağının tanığı, geleceğin müjdecisidir
243 Kimi zaman olur ki şehid olarak yaşamak, şehid olarak ölmekten daha zor olabilir İşte öylesi dönemlerde "şehid-i zi-hayat" olmak "şehid-i zi-memat" olmaktan daha değerlidir Unutmayınız ki "Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz, nasıl dirilirseniz öyle haşrolunıırsımuz" Kimin yolunda yaşadınızsa onun yolunda ölürsünüz Allah yolunda yaşayanlar elbet O'nun yolunda öleceklerdir
244 Her 24 saat içerisinde ölümü sınayınız Gündüzü dünya hayatı, yatağı kabir, geceyi ölüm gibi biliniz Yatağa girdiğiniz zaman günlük amel defterinizi kendiniz açıp, vicdan mahkemenizde kurduğunuz 'mizan'da kendinizi yargılayınız İşte "hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekiniz" tavsiyesini bu şekilde yerine getirmiş, günlük ba'sü ba'de'l-mevti'niz olan ertesi güne daha bir dingin ve yenilenmiş olarak başlama şansım yakalamış olursunuz Eğer böyle yaparsanız "iki günü bir" olup "ziyanda olanlardan" olmazsınız
* Allah'a Yaklaşmak *
245 Nafilelerle Allah'a yaklaşınız Naslar sözkonusu olduğunda "Kur'an'ın ruhu"ndan sözedenler eğer sözlerinde samimilerse "sünnetin ruhundan" da sözetmek zorundalar Nedir sünnetin ruhu? Sünnetin ruhu, beş vakit farzla emrolunduğu halde önüne ve ardına nafileler eklemektir, Ramazan orucuyla emrolunduğu halde, "emrolunduğum bir şey benim yaranmadır" deyip nafile oruçlarla onu desteklemek, sadece ömürde bir kez Hac'la emrolunduğu halde umre ile onu güçlendirmek, zekatla emrolunduğu halde sadaka ve infakla %25'u %100'lere kadar çıkarmak İşte sünnetin ruhu bu Bunun mantığı şudur: Allah'la ilişkiyi "korku"ya dayalı emir-komuta sınırında tutmak yerine, bu sınırı aşıp sevgiye dayalı "dostluk" düzeyine çıkarmak
246 Gece namazı kılmaya, sürekli değilse bile hiç olmazsa belli periyotlarla kılmaya devam ediniz Güzelleşmek istiyorsanız losyon kullanmayınız, Peygamberin vacibi, mü'minlerin beş vakit namazın farz kılınmasından önceki farzı olan teheccüde önem veriniz Gecenin duvağını kaldırdığı bir müstesna vakitte canlılar, cansızlar ve evrenle birlikte aynı koroya katılmanın getireceği yürek dinginliğinden yararlanınız Evrensel koroya siz de katılınız
247 Seherlerde istiğfar edip, istiğfar kuşunuza gözyaşından iki kanat takıp göğe doğru uçurunuz O gideceği yeri bilir Kur'an'da mü'minlerin özellikleri anlatılırken "Onlar ki seherlerde istiğfar ederler" buyrulmaktadır İstiğfar kulun acziyyetini Allah'a karşı itirafıdır İstiğfar, ben küçüğüm sen büyük, ben noksanım sen tam, ben yaratılanım sen yaratan, ben alanım sen veren, ben zayıfım sen güçlü, ben günahkârım sen bağışlayan, özetle ben kulum sen Rabb'sm demenin en iyi biçimidir
248 Unutmayınız ki her istiğfar günah hedeflerine sıkılmış bir kurşundur Eğer doğru bir niyetle doğru nişan almışsanız, hedefinizi vurmuş ve "o günahı hiç işlememiş" gibi olursunuz
249 Günah işlemekten daha çok günaha alışmaktan ve ona aldırmamaktan korkunuz Günaha aldırmamak, en büyük günahtan daha büyüktür Bunun bir de öteki kutbu vardır ki o da şeytanın ümidsizlik tuzağına düşüp kendinizi affetmemeniz ve dolayısıyla günaha devam etmenizdir
beni bir ben bilirim birde yaradan,bana bir ben lazımım birde anlayan.hz mevlana----------------------------------------------------------------------------------
![[Resim: avauser56671gu3.gif]](http://img338.imageshack.us/img338/4250/avauser56671gu3.gif)
(En son düzenleme: 01-03-2009, 20:25 Sema.)
.
/
01-03-2009, 20:25
RE: Mustafa Islamoğlundan Veciz Sözler
* Zikir *
250 Zikir ehli olunuz Kur'an'da zikir Öğüt vermek, nasihat etmek, davet etmek, hatırlamak, anmak, namaz kılmak, Kur'an okumak ve en son olarak da dil ile anmak anlamlarında kulanılmıştır Bu son anlam daha çok "teşbih" olarak isimlendirilir ki bu da Kur'an'da zikirden ayrı olarak emredilmiştir
251 Tüm çeşitleriyle zikir kalplerin şifası, ruhların gıdası, günah hastalığının devası, gönüllerin safası, gözlerin cilası, şeytanın belası, kulun Rabbına karşı şükran ve vefasıdır Zerreden kürreye, habbeden kubbeye, mikro kozmostan makro kozmosa, atomaltından evrene, hücreden insana, canlıdan cansıza tüm yaratıkların ortak dilidir "teşbih" Her bir şey kendi usanınca O'nu anmakta, O'nu hatırlatmakta, O'nu göstermekte, O'na yürümektedir
252 En çok neyi sevdiğinizi, ne ile ilgilendiğinizi öğrenmek istiyorsanız, en çok neyi andığınıza bakınız Sevip de anmamak vefasızlık, anıp da sevmemek riyakarlıktır Allah'ı hatırlamanın kalbî olanına zikir, kavlî olanına da teşbih denir Siz ikisinden de geri kalmayınız Bu iki boyut tüm ibadetlerde, özelikle de namazda kendisini açıkça gösterir Zaten namaz "en büyük zikir" değil midir?
253 Zikir, dilden daha çok kalbin ve zihnin bir eylemidir Bu yönüyle konuşmadan daha çok duyma ve düşünmeyle alakalıdır "Kaygı" anlamını vediğimiz 'duygu' türü tam anlamıyla bir 'zikir'dir Kimin neyi çok zikrettiğini öğrenmek isteyen 'kaygı'sının ne olduğuna baksın Kaygısız insan zikre değmez Süfli ve dünyevi kaygılar taşıyan insanın zikriyle, ulvi ve uhrevi kaygılar taşıyan insanın zikri elbet çok farklı olacaktır
254 Kur'an'da zikir ve teşbih üzerinde tekrar tekrar durulmasının nedeni, insanın manevi ve maddi hassalarına Allah'ı nakşetmek, yani "meleke kesbetmek" içindir Unutmayınız ki terbiye ısrar ve tekrardır En büyük terbiyeci olan Allah kullarını terbiye ederken ısrar eder, tekrar eder Eğer maddi ve manevi organlar meleke kesbedecek olursa işte o zaman ünlü Kudsi hadiste buyrulduğu gibi, göz bakarken Allah'ın nuruyla bakacak, gönül severken O'nun aşkına sevecek, dil söylerken O'nun adını anacak, kulak dinlerken O'nun mesajını alacak, zihin üretirken O'na bağlanacak, muhayyile çalışırken O'nun çizdiği sınırlara riayet edecek, ayak yürürken, el tutarken O'nun kudretiyle, O'nun için, O'nunla yürüyecek, tutacak Özetle, o zaman "Allah'ın ahlakıyla ahlaklanınız" Peygamberi emrine uymuş olacaksınız
beni bir ben bilirim birde yaradan,bana bir ben lazımım birde anlayan.hz mevlana----------------------------------------------------------------------------------
![[Resim: avauser56671gu3.gif]](http://img338.imageshack.us/img338/4250/avauser56671gu3.gif)
.
/
01-03-2009, 20:26
RE: Mustafa Islamoğlundan Veciz Sözler
* Namaz *
255 Namazınızın hakkını veriniz Unutmayınız ki namaz, kulun beş vakit yani bütün bir gün Allah'ın gözetimi altında bulunmasıdır Namazlı insan, Allah'ın gözetimi altındaki insandır
256 Namaz, hayatın gereğinden fazla dünyevileşmesine karşı alınmış ilahi bir önlemdir ve bu anlamıyla muazzam bir lütuftur Dünyadaki insanı zaman iğnesiyle her gün beş yerinden ahi-rete diken bir göksel dikiştir namaz
257 Namaz mü'minin miracıdır Bu nedenle namazla uzay yolculuğu arasında garip benzerlikler bulunabilir Taharet kalbin uçuşa hazırlanması, sünnet motorun ısındırılması, iftitah tekbiri kalkışa geçmek, kıraat yakıt, rükû rota, secde kavuşma ve tekmil, son oturuş iniş, selam ise bütün dünyaya "ben miracımı tamamlayarak aranıza yeniden döndüm" diye haber vermektir
258 Namaz bir sırat yürüyüşüdür Sağınız cennet, solunuz cehenemdir Ardınız dünya, Önünüz ahirettir
259 Namazla dalga geçmeyiniz Maun suresini dönüp dönüp okuyunuz Namaz kılmayanları, dolayısıyla İlahi gözetimin kaçkınlarını bir tarafa bırakırsak "Namaz kılanlara yazıklar olsun" denilmektedir Niçin? Onun da cevabı aynı surede: "Onlar namazlarını ciddiye almazlar Onlar görüntü için yaparlar" Neyin görüntüsü? Elbet Allah'a namaz kılıyormuş görüntüsü vermek için Namazı ciddiye almamak eti-kemiği Allah'ın huzuruna bırakıp kafa ve kalbinizle şöyle bir tur atmaya, duygu ve düşünce dünyanızda başka işler yapmaya koyulmaktır İşte bu namazı ciddiye almamak, Allah'a karşı namaz kılıyormuş numarası geçmektir ki "namazı böyle kılanın vay haline" denilmektedir
260 Kur'an'da "Namaz kılınız" emri hep "ikame" fiiliyle birlikte gelir Bu fiil namaza iki anlam birden katar: I) Namaz kılmak, II) Namazı dosdoğru kılmak Ki "istikamet" de aynı kökten gelmektedir İşte bu noktada Kur'an'daki her "namaz kılınız" emrini "namazı dosdoğru kılınız" mânâsında anlamak gerekmektedir Dosdoğru kılınmayan namaz sahibinin suratına çarpılacaktır
261 İslam dışındaki muharref kitabi dinlerin mensuplarının bugünkü halini, dinlerine karşı laubaliliğini görünce, insan, namazın bu ümmetin "ehl-i kitaplaşmasını" önlemedeki başat rolünü daha iyi kavrıyor Gerçekten de namazın hayatimizin içine bu kadar girmesi, günümüzün beş hassas yerine sokuluvermesi Müslümanlık iddiasındaki kimselerin bu iddialarındaki samimiyetlerini test için gerçek bir "isbat zeminidir" Bendeniz, modernizmin bize dayattığı çağdaş hayatın karmaşasında namazın nasıl muazzam bir denetleme ve "erken uyarı" mekanizması olduğunu görüp namazı Hristiyanlarda olduğu gibi haftalık değil de günde beş kez olarak emreden Allah'a şükürlerimi, onu uygulamalarıyla bize talim eden Rasulüne teşekkürlerimi sunuyorum
262 Namazdan kaçan insan, İslam'ın "kaçağıdır" Allah'ın bu sıkı denetim mekanizmasından kaçmak "defolu" olduğunu baştan kabullenmek demektir
263 Namaz bir imkandır, hem de muazzam bir imkan Bu imkandan eğer gereği gibi yararla-nabilseydik, biz de Nebi (sav) gibi "namaz gözümün nuru" diye namaza aşık olur, onu özlerdik Çoğumuzun elinde namaz, tavuğun önündeki inci gibi durmakta, ne işe yaradığını, değerinin ne olduğunu bilmemekte, çoğu zaman inciyi darıya feda etmekteyiz
264 Camili olunuz Camisiz hareket Olmadığını, olamayacağım artık öğreniniz Eğer camileriniz yoksa camilerinize kavuşunuz, eğer cemaatiniz yoksa cemaat bulunuz Ama namazın İslam toplumu üzerindeki sosyal etkisini sıfırlama suçuna ortak olmayınız
265 Randevularınızı camilere, namaz vakitlerinde veriniz Saadet Asrı İslam inkılabının karargahı olan camileri bir mektep, bir tekke, bir kışla, bir "sosyal kurum" olarak kullanmasını hem öğreniniz, hem de caminin asli fonksiyonunu unutan halkımıza öğretiniz
266 Bunu yapamıyorsanız bari evinizi mescid haline getiriniz Ehl-i beytiniz bu mescidin cemaati, siz de bu mescidin imamı olunuz Unutmayınız ki terbiye bir bütündür Böylece namaz, hem evin küçük çocukları üzerinde terbiye edici bir etki gösterecek, hem de manevi huzuru celbedici bir katkısı olacaktır
* BU ÇALIŞMA MUSTAFA İSLAMOĞLU HOCAMIZ’IN ”TAVSİYELER” İSİMLİ ESERİNDEN YARARLANILARAK HAZIRLANMIŞTIR ALLAH RAZI OLSUN…
beni bir ben bilirim birde yaradan,bana bir ben lazımım birde anlayan.hz mevlana----------------------------------------------------------------------------------
![[Resim: avauser56671gu3.gif]](http://img338.imageshack.us/img338/4250/avauser56671gu3.gif)
.
/
01-03-2009, 20:50
RE: Mustafa Islamoğlundan Veciz Sözler
SEVGİYLE VURDUĞUNUZ TOKAT, SEVGİSİZ YEMEK YEDİRMEKTEN DAHA İYİDİR
HERŞEY HARCADIKÇA TÜKENİR AMA SADECE BİR ŞEY ÇOGALIRHARCADIKÇA ÇOĞALAN SERMAYE MUHABBETTİR!
KAFİRLER NEFRETİN ELİ KARA TEMSİLCİLERİDİRLERONLAR KAYBETTİLERAMA SEN EY MÜSLÜMAN MUHABBETİN TEMSİLCİSİSİN
BU HAK YOLDA AYAĞINA DİKEN BATANLARI BİR KENARA BIRAKBU YOLDA AYAĞINA KANGREN OLANLARI DÜŞÜN
BU ÜLKEDE GÜNAHKALRI SAVUNANLARIN SESİ SEVABI SAVUNANLARIN SESİNDEN FAZLA ÇIKIYOR
beni bir ben bilirim birde yaradan,bana bir ben lazımım birde anlayan.hz mevlana----------------------------------------------------------------------------------
![[Resim: avauser56671gu3.gif]](http://img338.imageshack.us/img338/4250/avauser56671gu3.gif)
.
|