“Sofiler size bir şey anlatacağım. Bu yol tertemizdir, bembeyazdır leke kabul etmez. Biz Şafii mezhebine göre amel ediyoruz. Bizim Şafii mezhebinin en büyük alimi İbni Hacerdir. O kadar büyük alimdir ki, o kadar büyüktür. O ilim öğrenirken çok çalışıyordu, çok gayret ediyordu amma anlamıyordu. Madem ki öğrenemiyorum, o zaman yaşlı anneme ve babama hizmet edeyim, onlara bakayım diye niyetlenip, bu niyetini Seydaya söylemek için yanına çıktı.Seydaya “Gurban ben çok çalışıyorum, çok gayret ediyorum amma bir türlü anlayamıyorum. İzin verirseniz bari gidip memleketteki yaşlı ve hasta olan anne ve babama hizmet edeyim.” dedi.
Seyda da O’na;
“Doğru sen çok çalıştın, çok gayret ettin. Biz de senin için gayret ettik çalıştık amma olmadı. Madem ki öyle gidebilirsin.” diye izin verdi.İbni Hacer yola çıktı. Bir süre yürüdükten sonra yoruldu. Yakında kayalık gölgelik bir yere dinlenmek için oturdu. Dinlenirken yukarıya baktı. Yukarıdan damlayan su damlalarının sert bir taş üstüne damlayarak o taşı deldiğini gördü. O büyük, acayip sert taştı. Bu su damlaları böyle sert bir taşı deldiğine göre ben de anlayabilirim diye düşündü ve tekrar Seydasının yanına dönüp başından geçenleri anlattı. Devam edip Şafii mezhebinin en büyük alimlerinden birisi oldu. Onun fetvası üzerine fetva veren de yoktur.
Bu su damlaları yumuşak ve kuvvetsizdir amma devamlıdır. Çok çalışmak ve çok gayret etmek lazım. Takvayla amel etmek sadık olmak lazım. Takvanın olduğu yerde fetvaya gerek yoktur.
Eskiden insanlar az amel ederek Allah a c.c. ulaşıyorlardı. Şimdi çok çalışmak, gayret etmek, devam etmek, sadık olmak lazım.
Resulullah Aleyna Ve Aleykum Selam.v. “Dünya ve içindekiler melundur, lanetlenmiştir” dedi. Allah c.c. için niyetlenenler ve Allah c.c. çalışanlar hariçtir. Evinizde sabahleyin elbisenizi giyerken rızık kazanmak için değil Allah c.c. için niyetlenin: “Ya Rabbi! Biz, senin için, senin rızan için çıkıyoruz. Hane halkının rızkını üzerimize vacip kıldın. Bu vacibi yerine getirmek için çıkıyoruz. Sen rızka kefilsin. Rızkımızı vereceksin..”
(Haşa O’nun (cc) sözünde yalan olmaz.)
***
Seyda da O’na;
“Doğru sen çok çalıştın, çok gayret ettin. Biz de senin için gayret ettik çalıştık amma olmadı. Madem ki öyle gidebilirsin.” diye izin verdi.İbni Hacer yola çıktı. Bir süre yürüdükten sonra yoruldu. Yakında kayalık gölgelik bir yere dinlenmek için oturdu. Dinlenirken yukarıya baktı. Yukarıdan damlayan su damlalarının sert bir taş üstüne damlayarak o taşı deldiğini gördü. O büyük, acayip sert taştı. Bu su damlaları böyle sert bir taşı deldiğine göre ben de anlayabilirim diye düşündü ve tekrar Seydasının yanına dönüp başından geçenleri anlattı. Devam edip Şafii mezhebinin en büyük alimlerinden birisi oldu. Onun fetvası üzerine fetva veren de yoktur.
Bu su damlaları yumuşak ve kuvvetsizdir amma devamlıdır. Çok çalışmak ve çok gayret etmek lazım. Takvayla amel etmek sadık olmak lazım. Takvanın olduğu yerde fetvaya gerek yoktur.
Eskiden insanlar az amel ederek Allah a c.c. ulaşıyorlardı. Şimdi çok çalışmak, gayret etmek, devam etmek, sadık olmak lazım.
Resulullah Aleyna Ve Aleykum Selam.v. “Dünya ve içindekiler melundur, lanetlenmiştir” dedi. Allah c.c. için niyetlenenler ve Allah c.c. çalışanlar hariçtir. Evinizde sabahleyin elbisenizi giyerken rızık kazanmak için değil Allah c.c. için niyetlenin: “Ya Rabbi! Biz, senin için, senin rızan için çıkıyoruz. Hane halkının rızkını üzerimize vacip kıldın. Bu vacibi yerine getirmek için çıkıyoruz. Sen rızka kefilsin. Rızkımızı vereceksin..”
(Haşa O’nun (cc) sözünde yalan olmaz.)
***
.