Eshab'ın büyüklerinden kadın sahibi Hz. Esma (r.a.) Peygamberizimiz'in huzuruna çıkarak şunları söyledi.
-Ya Resûlallah! anam babam sana feda olsun. Ben müslüman kadınlarını temsilen huzurunuza geldim.
Hak Teâla sizi erkek ve kadınlara peygamber olarak göndermiştir. Biz artık sizin yolunuzdayız, size inandık, iman ettik... Biz evimizin dört duvarı arasındayız, dışarı çok az çıkabiliyoruz. Erkekler ise Cuma namazı, cenaze namazı, bayram namazı kılarlar. En büyük ibadet olan cihat ederler. Biz ise bunlardan mahrumuz. Biz hep evde çocuklarımızla meşgul olur, kocalarımızın elbiselerini dikeriz, yemek yapar, evin temizliği ile uğraşır onların rahat etmesi için elimizden geleni yapmaya çalışırız. Kocalarımızın yaptığı ibadetten bize de bir hisse var mı? Yoksa biz onların kazandıkları sevaptan mahrum mu oluyoruz? dedi.
Efendimiz memnun olmuşlardı... Orada bulunan eshab'a dönerek:
-Siz bu zamana kadar din hususunda bir kadının böyle konuştuğunu duydunuz mu? diye sordular...
Eshab:
-Ya Resûlallah, bizim aklımızdan bile geçmiyordu ki bir kadın gelsin de böyle güzel şeylerden sual etsin, dediler.
Efendimiz (s.Aleyna Ve Aleykum Selam) Hazreti Esma (r.a.)'ya dönerek:
-Ey Esma! Eğer bir kadın kocasını razı ederek onun gönlünü hoş tutar, kadınlık vazifelerini yerine getirirse, işte o kadın kocasının her kazandığı sevaba ortak, buyurdular.
O büyüklerin her hali bizlere bir ikaz mahiyetini taşır. Ne mutlu o kadına ki, kocasını razı etmiş ve onun yaptığı sevaplara ortak olma bahtiyarlığına erişmiş..
-Ya Resûlallah! anam babam sana feda olsun. Ben müslüman kadınlarını temsilen huzurunuza geldim.
Hak Teâla sizi erkek ve kadınlara peygamber olarak göndermiştir. Biz artık sizin yolunuzdayız, size inandık, iman ettik... Biz evimizin dört duvarı arasındayız, dışarı çok az çıkabiliyoruz. Erkekler ise Cuma namazı, cenaze namazı, bayram namazı kılarlar. En büyük ibadet olan cihat ederler. Biz ise bunlardan mahrumuz. Biz hep evde çocuklarımızla meşgul olur, kocalarımızın elbiselerini dikeriz, yemek yapar, evin temizliği ile uğraşır onların rahat etmesi için elimizden geleni yapmaya çalışırız. Kocalarımızın yaptığı ibadetten bize de bir hisse var mı? Yoksa biz onların kazandıkları sevaptan mahrum mu oluyoruz? dedi.
Efendimiz memnun olmuşlardı... Orada bulunan eshab'a dönerek:
-Siz bu zamana kadar din hususunda bir kadının böyle konuştuğunu duydunuz mu? diye sordular...
Eshab:
-Ya Resûlallah, bizim aklımızdan bile geçmiyordu ki bir kadın gelsin de böyle güzel şeylerden sual etsin, dediler.
Efendimiz (s.Aleyna Ve Aleykum Selam) Hazreti Esma (r.a.)'ya dönerek:
-Ey Esma! Eğer bir kadın kocasını razı ederek onun gönlünü hoş tutar, kadınlık vazifelerini yerine getirirse, işte o kadın kocasının her kazandığı sevaba ortak, buyurdular.
O büyüklerin her hali bizlere bir ikaz mahiyetini taşır. Ne mutlu o kadına ki, kocasını razı etmiş ve onun yaptığı sevaplara ortak olma bahtiyarlığına erişmiş..
her kum tanesi bir özlemse ben seni dünyalar kadar özledim...
.