Forum Hafızoğlu
Hoşgeldiniz
Ziyaretçi. Kayıt Ol !


E-Kitaplar- Aşagıda Yer Alan Kitap İsimlerine Tıklayarak Sitemiz Üzerinden Okuyabilirsiniz.

| kitapPeygamberimizin Hayati | kitapSevgili Peygamberim | kitapSiyer-i Nebi | kitapKütübü Sitte | kitapZulmün Tarihi | kitapAdabı Muaşeret | kitapAteizm Ve Eleştirisi|
| kitapKıymetsiz Yazılar | kitapYaşayan Hurafeler | kitapNamaz-Oruç-Haç-Zekat-Kurban... | kitapMuhtasar Osmanlı Tarihi | kitapOsmanlıca-Türkçe Sözlük | kitapİslami Sözlük|
| kitapMübârek Gün Ve Gecelerde Yapılması Tavsiye Edilen Duâ Ve İbâdetler|
| kitapSahabelerin Hayatı | kitapDini Bilgiler | kitapYahudiliğin Gerçek Yüzü | kitapAile Saadeti | kitapElmalılı Tefsiri| | kitapÇocuk Eğitimi|
DUALARIMIZIN NETİCESİ
Konuyu Değerlendir
  • 16 Oy - 3.5 Ortalama
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5


Konu: 130
Mesaj: 931
Cinsiyet:
Kıdem: Jan 2007

[SIZE=13pt]Duâlarımızın neticesi[/SIZE]
[SIZE=8pt][FONT=verdana align=left][B]“Benim bu dünyada ve diğer dünyada dileklerim var, sürekli duâ ediyorum yerine gelmiyor. Acaba günahkâr olduğum için mi kabul olmuyor? Allah günahkârların duâsını kabul etmez mi?”
[/FONT]
[/SIZE][/B]
[JUSTIFY]Resûlullah Efendimiz (asm) buyurmuştur ki: “Sizden her hangi birinizin duâsı, acele etmediği ve ‘Duâ ettim, fakat benim duâm kabul edilmedi’ demediği sürece kabul edilecektir.”1 [JUSTIFY]“Birçok defa duâ ediyoruz, kabul olmuyor. Hâlbuki ‘Duâ edin, size cevap vereyim’2 âyetinin umumî olduğunu, her duâya cevap verildiğini ifade ettiğini” bir soru olarak gündemimize taşıyan Bedîüzzaman Hazretleri, Cenâb-ı Allah’ın her duâ için cevap verdiğini, fakat duâmızı kabul etmesi ve istediğimiz aynı şeyi vermesi için, o şeyin Allah’ın hikmetine uygun olması gerektiğini bildiriyor. [JUSTIFY]Bedîüzzaman Saîd Nursî, bunu şöyle bir misâl ile açıklıyor: [JUSTIFY]Meselâ hasta bir çocuk, doktora: “Ey hekim! Bana bak!” [JUSTIFY]Doktor: “Buyur! Derdini söyle!” diyecek, hasta çocuğun çağrısına cevap verecektir. [JUSTIFY]Çocuk: “Şu ilâcı ver bana!” dediği zaman ise, devreye mecburen doktorun bilgisi, hikmeti, kanaati ve onayı girecektir. Çünkü o ilâcın çocuğun derdine fayda verip vermeyeceğini doktor çocuktan daha iyi bilmektedir. Bu durumda çocuğa düşen, doktorun, istediği şey ile ilgili bilgisine, hikmetine ve kanaatine razı olmak, doktorun hükmüne teslim olmaktır. Doktor bilgisiyle hareket edip çocuğa ya o ilâcın aynısını, ya daha iyisini verebilir, ya da hiç vermeyebilir. İstediği ilacın aynısını vermediğinde çocuğun doktoru itham etmesi ve ‘İstediğim şeyi vermedin!’ diye doktora küsüp kırılması elbette doğru bir hareket değildir.3 [JUSTIFY]Bir diğer husus; kavlî duâ ile beraber fiilî olarak üzerimize düşeni eksiksiz yerine getirmeliyiz. Meselâ üniversite sınavını kazanmak gibi muhakkak fiilî duâ gerektiren, muhakkak tekniğine ve usûlüne göre çalışmamızı zorunlu kılan iş ve isteklerimizde yeterince çalışmamız ve ulaşmak istediğimiz sonuca fiilî olarak teşebbüs etmemiz şarttır. Bununla beraber istediğimiz sonucu almadığımızda bize düşen yine kendi kusurumuzu aramaktır. Allah’a küsmek veya kırılmak değil; yılmadan yine fiilî ve kavlî olarak duâya devam etmektir. Allah’ı itham etmek bize yakışmaz. Duâmızla ilgili olarak birinci görev bize düşüyor. Allah’ı duâmızı kabul etmeye mecbur sayamayız. Allah’ın ilimle ve hikmetle davrandığını ve duâmızı en hayırlı şekilde kabul ettiğini bilmeli ve bundan razı olmalıyız. [JUSTIFY]Öte yandan Bedîüzzaman Hazretlerine göre, görünen maksatlar, yani dünyevî gayeler, yani ihtiyaç zamanları o duânın ve duâ ibadetinin hususî vakitleridir. O vakitlerde duâ yaptıktan sonra istediğimiz şeye ulaşmak ise, o duânın hakikî faydası değildir. Duânın hakikî faydası âhirete bakar. Dünyevî maksatlar meydana gelmezse, “Duâ kabul olmadı” denilmez; “Daha duânın vakti bitmedi” denilir ve vakti içinde duâ ibadetine devam edilir.4 Nasıl ki, güneş battığında akşam namazının vaktinin girdiğini anlıyor isek; bir takım hususî ihtiyaç vakitlerinde de, söz konusu ihtiyacımızla ilgili hususî duâ vakitlerinde bulunduğumuzu anlamalıyız.ö Bu vakitlerde gerek sözlü, gerekse fiilî olarak duâya devam etmeliyiz. Duâmızda aceleci olmamalıyız. Duâmızda Cenâb-ı Allah’tan mutlak hayır istemeliyiz. İhtiyaçlarımızın hayırlı neticelerle giderilmesini talep etmeliyiz. [JUSTIFY]Dünyevî istek ve ihtiyaçlarımızı duâlarımızda “biricik gaye” yapmamaya özen göstermeli; duâlarımız için “biricik gayenin” Allah’ın rızasını kazanmak olduğunu unutmamalıyız. Başka bir ifadeyle, her duânın bir ibadet olduğunu, her ibadetin de sırf Allah rızası için yapılması gerektiğini unutmamalı; Allah’a her el ve gönül açışımızda, öncelikle o isteğimiz ve ihtiyacımız vesilesiyle Allah’ın rızasını aradığımızı teslim etmeli ve O’ndan hayırlı olanı istemeliyiz. Duâmızın kabulünü Allah’ın hikmetine bırakmalıyız. Allah’ın rahmetinden ümit kesmemeliyiz. Emin olmalıyız ki, Allah duâmıza karşılık—inşallah—mutlaka hayırlı bir netice verecektir. [JUSTIFY][JUSTIFY]Dipnotlar:
1- Tirmizî, Duâ, 11
2- Mü’min Sûresi: 60
3- Sözler, s. 287
4- Mektûbât, s. 291
5- Sözler, s. 287 28.01.2007[/JUSTIFY][/JUSTIFY]
[Resim: tevbewp0hp9cw4.gif]

Alıntı
.
Konu: 723
Mesaj: 2,707
Cinsiyet:
Kıdem: May 2007

her şey inanmakla başlar
ALLAH HERŞEYİN HAYIRLISINI VERSİN

Alıntı
.
Konu: 1,019
Mesaj: 3,528
Cinsiyet:
Kıdem: Apr 2006

önce iste sonra inan ve ısrarcı ol hayırlısıyla olacaktır inşl
Bizim yolumuz İman, İslâm ve Ahlâk-ı Muhammedî'yi aşılamaktan ibarettir.
Gâye: Rıza-î İlahîdir.
Vasiyetim olsun; tefrikaya düşmeyiniz. Kavmiyet gütmeyiniz. Ehli Sünnetin gayri olan yanlış yollara sapmayınız.


Ebu’l Faruk Süleyman Hilmi Silistrevi (K.S.)


Beni Bir Ben Bilirim, Birde Yaradan. Bana Bir Ben Lazımım, Birde Anlayan

Alıntı
.


Foruma Git:


Bu konuyu görüntüleyen kullanıcı(lar): 3 Ziyaretçi

Türkçe Çeviri : MyBB Türkiye
MyBB, © 2002-2024 MyBB Group.