Forum Hafızoğlu
Hoşgeldiniz
Ziyaretçi. Kayıt Ol !


E-Kitaplar- Aşagıda Yer Alan Kitap İsimlerine Tıklayarak Sitemiz Üzerinden Okuyabilirsiniz.

| kitapPeygamberimizin Hayati | kitapSevgili Peygamberim | kitapSiyer-i Nebi | kitapKütübü Sitte | kitapZulmün Tarihi | kitapAdabı Muaşeret | kitapAteizm Ve Eleştirisi|
| kitapKıymetsiz Yazılar | kitapYaşayan Hurafeler | kitapNamaz-Oruç-Haç-Zekat-Kurban... | kitapMuhtasar Osmanlı Tarihi | kitapOsmanlıca-Türkçe Sözlük | kitapİslami Sözlük|
| kitapMübârek Gün Ve Gecelerde Yapılması Tavsiye Edilen Duâ Ve İbâdetler|
| kitapSahabelerin Hayatı | kitapDini Bilgiler | kitapYahudiliğin Gerçek Yüzü | kitapAile Saadeti | kitapElmalılı Tefsiri| | kitapÇocuk Eğitimi|
Sohbetler Deryası
Konuyu Değerlendir
  • 10 Oy - 3.4 Ortalama
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5


Konu: 1
Mesaj: 6
Cinsiyet:
Kıdem: Aug 2007


Es Selamu Aleykum
ALLAH c.c. A Hadsiz Hamd ve Senalar olsun O'nun o güzel Habibine Sevdiğine Peygamberimize s.a.v ve Al-i Beytine sonsuz Selat ve Selam olsun o güzel arkadaşlarından Sahabe Efendilerimizden de Cenab-ı Mevla Razı olsun...


[B][I]Velileri ziyaret edenlerin üç türlü maksatları vardır. Birinci grup Veliyi manevi amaç için ziyaret etmez tamamen maddi çıkarlar içindir. İkincisi Veliye inanmaz onu aklı sıra zora sokmaya uğraşır üçüncüsü ise tamamen ALLAH c.c. rızası için ziyarettir. İlk grubun ziyaretinden gelenlerin nasibi yoktur. ALLAH c.c. için gelen duayla ve Rahmetle evine döner...


Velileri Zahir hayatlarına bakıp karar vermemek lazımdır. Veliler bazen keramet gösterirler bir müslüman kerameti gördüğü vakit buna inanmak zorundadır. Yoksa Peygamberlerin mucizelerinin anlamı yoktur. Velilerin kerametlerini kabul etmeyenlerin bu tutumu şu üç şıkdan biriyle yorumlanır.

1. Ya Kuran-ı Kerim deki kerametle ilgili ayetleri yok ediyordur. Yahut reddetmiyordur da ayetleri inkar ediyorsa; her iki halde de o kişi kafirdir...

2. yetlere inanıyor, lakin anlatılan fevkalade işleri başaran kimselerinde peygamber olduklarını söylüyorsa yine kafirdir. Çünkü bunların Peygamber olmadıkları naslarla sabittir.

3. Ayetlere inanıyor, kerameti kabul ediyor, bu kerametleri gösterenlerin peygamberliklerini de ileri sürmez lakin kerameti geçmiş ümmedlere hasrediyorsa yani yorumluyorsa;

Mesela; Süleyman Aleyhisselamın vezirlerinden bir veli olan Asaf İbni Berhaya'nın Belkısın tahtını göz açıp kapayana kadar getirmesi gibi. o zaman bu kimseye şu suali yöneltiriz.

Süleyman Aleyhisselamın Ümmedinden olan bir veli zatın keramet göstermesi caiz görülürken, Muhammed Ümmetinin evliyası için neden caiz olmasın?

Evliyaları red edenler bunları düşünsün İnşALLAH...

Kaldı ki Hz.Muhammed s.a.v Ümmeti Süleyman Aleyhisselamın Ümmetinden daha hayırlıdır...

Bir nokda daha; o evliyaları red eden kişi, gerçekde kerametin zuhuruna sebep Süleyman Aleyhisselamdır derse,

Bizde o şahsa;

Muhammed Aleyhisselam'ın Ümmetinden olan Velilerin ızhar ettikleri bu kerametler aslında Hz.Muhammed Aleyhisselamın tesiri ile vücuda getiriliyor. diye cevap veririz.

Ey Oğul;

Bu Veli kullar Cennete girdikleri zaman Melekler onları türlü türlü hayer ve nimetlerle karşılarlar. Onlar için sedirler kurularak döşenir. Kendilerine çeşit çeşit yemek ve meyvalar ikram edilir. Onlar Ümmed içinde mertebe sırasına göre ALLAH c.c. en yakın kullardandır. Cennet-i Ala da ALLAH-U TEALA ya görmek için perdeleri kalkacaktır. Perdeler kalktığı vakit ansızın ALLAH c.c. katında secdeye kapanırlar....

O zaman HAK TEALA Hz.leri kaldırın başınızı burası amel yeri değil bağış ve mükafat yeridir buyurur.

İşde inkarcı sapıklar böyle kulları inakr ederler zira Rahmet den nasipleri yoktur mahrumdurlar.

ALLAH c.c. ım Peygamber Efendimizin s.a.v varislerini inkar eden insanların şerrinden sana sığınırız...AMİN

Alıntı
.
Konu: 1
Mesaj: 6
Cinsiyet:
Kıdem: Aug 2007

Es Selamu Aleykum
ALLAH c.c. a Hadsiz Hamd ve Senalar olsun O'nun o güzel Habibine Sevdiğine Peygamberimize s.a.v ve Al-i Beytine sonsuz Selat ve Selam olsun o güzel arkadaşlarından Sahabe Efendilerimizden de Cenab-ı Mevla Razı olsun...
ALLAH-U TEALA nın yeryüzünde her devirde bizim bilmediğimiz sevdiği özel veli kulları vardır. Bunları çoğu zaman ailesi dahi tanıyamaz bazen kendileri de bilmez Veli olduklarını. ALLAH c.c. Zülcelal Hz.leri bu Veli kulları hürmetine alemlere Rahmet indirir. Hz.ALLAH c.c. Padişahımızdır sahibimizdir Kainat idaresinde nasıl ki Padişahların vezirleri askerleri varsa ALLAH-U TEALA nın seçtiği özel kulları vardır. Bunlar özeldir devamlı ALLAH c.c. Zikreder kulluklarını en güzel şekilde yapmaya gayret ederler halka karşı sabırlı ve devamlı hayra teşvik edicidir.


Peygamberimiz s.a.v den önce bu görev Meleklere ait idi. Son Din Din-i İslam ALLAH-U TEALA nın emri ile yeryüzüne Peygamberimiz s.a.v vasıtasıyla inince bu görev taksimi Sevgili Peygamberimizin s.a.v varisleri olan Veli kullarına geçmiştir.


Bu sebeple Hz.Resulullah s.a.v benim varisim olan Ümmedin Veli kullarım Din-i İslam dan önceki Enbiyalar gibidir demiştir.


Bu Veli kullar ALLAH c.c. hepsinden razı olsun Kainat da olan biten ALLAH c.c. İzni ile herşeyi bilirler. Onlar için mekan ve zaman fark etmez. Tayy-i Mekan ve Tayy-i Zaman sahibidirler. Tabi bu ALLAH c.c. İzni ve rızası olmaktadır. Bu Veli kullar kendi istekleri ile hiç birşey yapamazlar onlara yapılacak denir ve yaparlar. Göreve gidecekleri zaman Tayy-i Mekan yaparlar okuduğunuz Veli kerametlerinde bir yerden bir yere bir anda gitme veya aynı anda iki yerde olmak budur.
Veli göreve gider ama ailesinin veya arkadaşlarının yanında da olur ama arkadaşlarının veya ailesinin yanında olan aslında gölgeleridir. Yani nasıl ki sizin aynada aksiniz varsa sizden iki tane olursa ve 3-4-5 ayna koyunca sizden aynı oranda çok göründüğü gibi ALLAH c.c. İzni ile bu kerametde bu şekilde cereyan eder. Velinin aslı aslında görevde iken aynı 3-4 yerde olabilme özü bu şekildedir. Aynen ayna örneği gibi.

Alıntı
.
Konu: 1
Mesaj: 6
Cinsiyet:
Kıdem: Aug 2007

Es Selamu Aleykum
ALLAH c.c. A Hadsiz Hamd ve Senalar olsun O'nun o güzel Habibine Sevdiğine Peygamberimize s.a.v ve Al-i Beytine sonsuz Selat ve Selam olsun o güzel arkadaşlarından Sahabe Efendilerimizden de Cenab-ı Mevla Razı olsun...

Ey Oğul! İnkarcı sapıklardan olma...
Bir gün olup ecel kapını çalacaktır. Ömrün sona erip, amel defteri ortaya konacaktır.
İşde bakın o zaman halimiz ne olucak.
Her insan, neyi yapıp neyi yapmadığını amel defterinde görünce düşeceği durumu, Kehf Suresi 49. Ayet-i Kerimesi şöyle haber veriyor...

"
[SIZE=2]O gün herkesin amel defteri ortaya konulmuştur. Ey Muhammed! Günahkârların, amel defterlerinden korkarak: "Eyvah bize! Bu nasıl deftermiş ki, büyük küçük hiçbir şey bırakmadan hepsini saymış dökmüş" dediklerini görürsün. Onlar, bütün yaptıklarını hazır bulmuşlardır. Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez."
[SIZE=2]
[B]Çünkü o insan, her yerde kendi yanıbaşında duran ve yaptığı hayır ya da şer amellerin her zerresini kaydeden iki meleğin varlığını unutmuş ve benim yaptıklarımdan kimsenin haberi yok zannetmiş..

Ey zavallı insan!
Kiramen Katibin Meleklerinin var olduğunu amel defterinin var olduğunu hiç duymadınmı? Benim yaptıklarımı kimse görmüyor zannederek haramı helali seçmeden, eline geçeni yiyip içtin.
Bir vakit olsun namaz kılmadın, bir gün olsun Ramazan orucu tutmadın, zekat vermedin, Hayır, hasenatın verileceğinide bilmedin!
Şimdi ilk durağa geldin bakalım, halinin be olacağına bir bak. Ahiret de kendine yararlı olacağını zannettiğin hiçbirşeyin seni koruyamıyacağını, orda görüp anlayacaksın!

İşde o anda tam olarak seni kurtaracak olan şeyin salih amel ile ALLAH c.c. ın rahmeti olduğunu anlayacaksın. Ama iş işten geçmiş olucak. Amelden başkasının fayda vermediğini görüceksin..
O zaman diyeceksin ki;
"Keşke baan amel defterim verilmeseydi, hesabımı da hiç bilmeseydim! alım bana hiç fayda sağlamadı, güç ve kudretim de yok oldu. Bu azabı çekmekdense keşke ayaklarım altında basılıp çiğnenen bir toprak olsaydım...
Dersin amma işde o zaman amelden başkasının fayda vermeyeceğini anlayacaksın..o gün pişmanlık sahneleri ard arda sıralanır. Kötülük sahipleri her tür azabı gördüklerinde, ALALH c.c. a itaatte kullanmaksızın, heder ederek kaybettikleri zamana pişman olacaklardır, ama o pişmanlık da fayda vermiyecektir. Anladın mı oğul!!
Zararın neresinden dönersen karındır...

Alıntı
.
Konu: 1
Mesaj: 6
Cinsiyet:
Kıdem: Aug 2007

[SIZE=3]Es Selamu Aleykum

ALLAH c.c. A Hadsiz Hamd ve Senalar olsun O'nun o güzel Habibine Sevdiğine Peygamberimize s.a.v ve Al-i Beytine sonsuz Selat ve Selam olsun o güzel arkadaşlarından Sahabe Efendilerimizden de Cenab-ı Mevla Razı olsun...

Hiç ölmeyecek miyiz kardeşler! Hiç ölmeyecek olmamızın bir garantisi bize verilmişmi ki bunca isyanımız bunca samimiyetsizliğimiz bunca şükürsüzlüğümüz bunca Hamdsizliğimiz Vehakeza...

[SIZE=1][B]

ALLAH-U TEALA ya olan sevgimiz bu kadarmı ki O'nun istediği tarzda bir kul olamıyoruz. Cenab-ı Mevla Hz.leri Ayet-i Kerimelerin de aslında istediği kul şeklini biz kullarına haber vermiş...
Peki ALLAH c.c. nasıl bir kul olmamızı istiyor? İşde Habibi Sevdiği Alemleri Yaratma sebebi olan Cenab-ı Peygamber Efendimiz s.a.v. Eğer ALLAH c.c. yakışan bir kul olmak istiyorum diyorsan ey garip yapman gereken ALLAH Resulünü s.a.v herkesden çok sevmek ve onun yaptıklarını yapmaktır. Yani Hayatını Sünnet-i Seniyyeye göre düzenlemendir.
Şu yaşadığımız Ahir zaman tüm zamanların en şiddetlisidir. İmanın kor ateş olacağı ve elde tutulamayacağı bildirilmiştir. Peki ne yapıcaz. Cevabı veren Ümmetini çok seven Peygamberimiz s.a.v vermiş. O zamana yetişenler benim Sünnetime sarılsın bırakın günahları şüphelileri dahi günah gözüyle baksın.

Bakın ALLAH c.c. Resulü s.a.v şüpheliler konusunda ne diyor;
" Seni şüpheye düşüren şeyleri bırak, düşürmeyenlere yönel. Çünkü doğruluk rahatlatır; yalan sıkıntıya atar."
[COLOR=#000080]
Evet kardeşler; Şu yaşadığımız hayat malesef hayal dünyasından ibaret ama nefs-i emmare ve şeytan gözümüze öyle bir perde çekmiş ki sanki dünyayı gerçek Ahireti hayal gibi gösteriyor. Bize düşen gerçeği idrak edip çevremize ailemize çocuğumuza çoluğumuza HAK ve Hakikatı anlatmaktır.



Bu sebeple kendimizi yetiştirdiğimiz gibi özellikle çocuklarımızıda çok iyi yetiştirmeli, Din-i İslama ve topluma faydalı ve örnek birer evlat vermeliyiz. Bununda sırrı çocuğumuza güzel ahlak aşılamakdan geçiyor.

Bir baba çocuğuna güzel ahlakdan daha güzel bir hediye veremez bunu ben değil İki cihan serveri s.a.v diyor;
"Bir baba çocuğuna güzel ahlaktan daha üstün bir miras bırakamaz."
İmam-ı Tırmızi nakletmiş ALLAH c.c. ondan razı olsun İnşALLAH. ALLAH c.c. TEALA onun hürmetine günahlarımızı af etsin...
[COLOR=#000080]
Biz her daim ALLAH c.c. Rahmetine muhtacız kardeşler. Bu sebeple her duamızda ALLAH c.c. rahmetini istemek zorundayız. Bir kul kendi yaptıkları ile nefes dahi alamaz. Bu sebepledir ki büyüklerimiz "bir kul aldığu nefesin dai şükrünü eda edemez." demişlerdir...



Gerçeği biran önce görmek umudumuz temennimiz Ümmed adına kardeşlik adına. Sünneti yaşayalım sünneti yayalım sünnete sarılalım kardeşler....
ALLAH c.c. bizi öyle çok seviyor ki kardeşler İnsanoğlunun her türlü isyanına rağmen Rahmetini Bereketini esirgemiyor. Esirgememesinin bir sebebide ALLAH c.c. ın sevdiği özel kullarının aramızda dolaşmasıdır..Bu özel kullar öyle mübarekdirler ki sen ben bizler bu kalbimizin katılığı ile onları tanıyamayız. ALLAH c.c. Hz.leri onları gizlemiştir sadece onları görebilenler Kalbi temiz ve zahir gözüyle değil kalbinin gözüyle bakanlardır...
Onlar birbirlerini zahir bir aşka sevmezler onlar ALLAH c.c. için aklın vede nefsin körüklediği duygularla değil kalbin Rahmet pınarından fışkıran temiz duygularla severler.
Bu büyükleri eleştirmek yerine sevelim kardeşler sevelim ki onlar ALLAH c.c. Resulünün s.a.v varisleridir. Onlar ALLAH c.c. sevdiği kullarıdır. Onlar Rahmet sebepleridir. Zira Onlar ALLAH c.c. Resulünden s.a.v beslenip yetişmişlerdir. Onların her yaptığı bizzat ALLAH c.c. Resulünün hürmetine vücuda gelmektedir. Tabi ki nasip eden ALLAH c.c. dır ve en doğruyu bilende ALLAH c.c. dır....

Alıntı
.
Konu: 1
Mesaj: 6
Cinsiyet:
Kıdem: Aug 2007



[SIZE=3]Es Selamu Aleykum

ALLAH c.c. A Hadsiz Hamd ve Senalar olsun O'nun o güzel Habibine Sevdiğine Peygamberimize s.a.v ve Al-i Beytine sonsuz Selat ve Selam olsun o güzel arkadaşlarından Sahabe Efendilerimizden de Cenab-ı Mevla Razı olsun...

[B]Kıyametden bir sahne şöyledir.

O gün; 70.000 yuları (ipi) olduğu ve her bir yularla onu çeken 70.000 melek olduğu halde, ateş getirilir. 4 milyar 900 milyon melek tarafından çekilen ve dev alevlerin yükseldiği, bu ateşten; gören iki gözü, işiten iki kulağı ve konuşan bir dili olan bir boyun çıkarak...Şöyle seslenir;
"Üç kişi iç.in görevlendirildim. Bunlar; ALLAH c.c. ile birlikde başkasını ilah edinenler, inatçılar, her zal,m ve tasvir ediciler."
gören gözleri ve boyunları olan ve korkunç bir sesle bağırarak:
"Daha yokmu?"
Diyen çığlıkların işittiği, böyle muhteşem bir tablo içinde ateşi gördüğü anda insanoğlu; yaptığı isyanlara, tenbelliğine, herşeyi geleceğe bırakarak ALLAH c.c. ı aldatmaya kalktığına ve kaybettiği nice zamanlara pişman olucaktır.
Ama ona, imandan başka hiçbirşey fayda vermeyecektir.
ALLAH-U TEALA, Fatır Suresi 36.Ayetinde;
"İnkâr edenlere gelince, onlara cehennem ateşi vardır. Hüküm verilmez ki ölsünler, kendilerinden biraz azab da hafifletilmez. İşte biz her nankörü böyle cezalandırırız."

Fatır Suresi 37.Ayet;
"Onlar, orada şöyle feryad ederler: "Ey Rabbimiz! Bizleri çıkar, yapageldiklerimizden başka salih bir amel yapalım." (Onlara): "Size düşünecek olanın düşüneceği kadar bir ömür vermedik mi? Hem size uyarıcı da gelmişti. O halde azabı tadın. Çünkü zalimleri kurtaracak yoktur." (denir)."

Ne garip şey; hem, kendilerini ALLAH c.c. a çağıranlara karşı savaştıkları, Kelime-i Tevhide karşı koyup ve O'na çağıranlarla alay ettikleri halde temennide bulunurken de müminlerden olmayı istiyorlar.
Neden dünyada değilde şimdi;
Çünkü onlar nefislerinin ve amellerinin ALLAH c.c. dan gizli kalabileceğini ve ALLAH c.c. ı aldatabileceklerini sanıyorlar.(HAŞA) Bu nedenle kesin olan azapdan kurtulmak için imkanları dahilinde yalanla birlikde ikna yöntemlerine gidiyorlar kendilerince bu hayret edilecek bir durumdur.
Bu aldatma ve pişmanlıktır ve ikiside korkunçtur. Çünkü bu insanları nefisleri emrine almış ve dünyayı terk edememişlerdir.Dünyayı boşayıp terk etmek cennetin mehridir. Amelsiz, ibadet ve taatsiz, gaflet ile cenneti talep edip istemek günahlardan bir günahtır.
Amelsiz iman olmaz
Amelsiz Cennet olmaz..
Dünyaya güvenip aldanmayan kişinin hayatı ve ahireti güzel olmuştur. Ne mutlu sıhhat ve afiyet nimetine nail olup da güzel amel işleyen insana, gıpda ederiz.
Ahzap Suresi 64-68 Ayet-i Kerimesi şöyledir;
"Şu muhakkak ki, Allah kâfirleri lânetlemiş ve onlara çılgın bir ateş hazırlamıştır. (Onlar) orada ebedî kalırlar ve ne bir dost bulabilirler, ne de bir yardımcı. O gün yüzleri ateş içinde çevirilirken: "Ah keşke Allah'a itaat etseydik, peygambere itaat etseydik!" derler. Yine derler ki: "Ey Rabbimiz! Biz beylerimize ve büyüklerimize itaat ettik de bizi yanlış yola götürdüler. Ey Rabbimiz! Onlara azabın iki katını ver ve kendilerini büyük bir lânet ile lânetle."


Orda insanın kendi azaları kendine şahitlik edecektir. O an pişmanlığın ve af dilemenin faydasız olduğu bir an; insanın dünyaya döndürülerek salih amel işleyebilmek için temennilerin temennisini yaptığı andır.

Sonunda onlardan birine ölüm geldiği zaman;
"Ey Peygamber! İnsanları, azabın geleceği gün ile korkut. O gün, zalimler şöyle diyecekler: "Ey Rabbimiz! Bizi yakın bir zamana kadar ertele de senin davetine uyalım ve peygamberlere tâbi olalım." Onlara: "Daha önce ahirete intikal etmeyeceğinize dair yemin etmemiş miydiniz?" denilir." İbrahim Suresi 44.Ayet

Artık iş işden geçmiştir ve dönüş yoktur...Onlar kadının,paranın, malın mülkün, yiyeceğin, giyeceğin, makamın, dünyanın kuluydular Onlar ALLAH c.c. a kul olmayı unutmuşlardı.[SIZE=2]
[/SIZE]

Alıntı
.
Konu: 1
Mesaj: 6
Cinsiyet:
Kıdem: Aug 2007



[SIZE=3]Es Selamu Aleykum

ALLAH c.c. A Hadsiz Hamd ve Senalar olsun O'nun o güzel Habibine Sevdiğine Peygamberimize s.a.v ve Al-i Beytine sonsuz Selat ve Selam olsun o güzel arkadaşlarından Sahabe Efendilerimizden de Cenab-ı Mevla Razı olsun...

[B]Toprak o gün şahid olucak;

O gün, insanoğlunun üzerinde yaşadığı toprak bile konuşturulup ayaklarıyla gezinip günahlar işlediği o muhteşem yaratık olan Arz, insan için şahitlik yapacaktır...
ALLAH-U TEALA Zilzal Suresi 1-8 AYetlerinde şöyle bildiriyor;
"
[FONT=Arial]Yer o yaman sarsıntı ile sarsıldığı, Yer, içindeki ağırlıkları çıkarıp dışarı attığı, Ve insan: "Ona ne oluyor?" dediği zaman. O gün yer, Rabbinin ona vahyetmesiyle haberlerini anlatacaktır. O gün insanlar, amellerinin karşılığı kendilerine gösterilmek üzere bölük bölük çıkacaklardır. Her kim zerre kadar hayır işlemişse onu görecektir. Her kim, zerre kadar şer işlemişse onu görecektir."
[FONT=Arial TUR]
[COLOR=#002060]

Ademoğlu, kesin olarak karşılaşacağı o anda; hiçbirşeyin ihmal edilmediğini görecektir. Toprak, ALLAH c.c. Zülcelal'in emriyle kendi üzerinde yapılanlara şahidlik yapacak ve:
"Ademoğlu benim üzerimde şu günahları işlemiştir!" diyerek sayıp dökecektir.
Benim üzerimde; zina süslenme (Namahreme), riba, öldürme, zulüm, ALLAH c.c. ın kitabından bulunanla amel etmekden uzaklaşma, yalan, hırsızlık, gıybet, koğuculuk, iftira bunun gibi ALLAH c.c. men ettiği yasakladığı ve üzerinde işlenen her şey hakkında şahidlik yapacaktır.
Aynı şekilde toprak üzerinde meydana gelen bütün iyilikler hakkında da şahidlik edecektir.
İşde ey oğul;
Bu korkunç manzaradır ve hemen her yerinden çıkan seslerle toprak, insanın işlediği hayır yada şerlerden bahsedecektir. Acaba insan bu toprağın üzerinde bütün bunlardan ibret alarak mı yürümektedir hayra yada şerre. Yoksa Ayet ve Hadislerle haber verilen gerçekleri hiçe sayıp inkar yolunu seçenlerdenmidir? O büyük günde hesaba çekilmeden önce biz kendimizi bugün hesaba çekmeliyiz...
ALLAH-U TEALA ya Emanet olunuz....


Alıntı
.


Foruma Git:


Bu konuyu görüntüleyen kullanıcı(lar): 2 Ziyaretçi

Türkçe Çeviri : MyBB Türkiye
MyBB, © 2002-2024 MyBB Group.