[cerkezkizim]

[CENTER]--- Mukarrebin ---[BLOCKQUOTE][CENTER][SIZE=5][/CENTER]
[CENTER][SIZE=+1]"O Allah ki, O'ndan başka İlah yoktur. Meliktir Kuddûstur; Selam'dır; Mü'mindir; Müheymindir; Azizdir; Cebbardır; Mütekebbirdir. Allah, (müşriklerin) şirk koştuklarından çok Yücedir."[/SIZE][/CENTER]
[CENTER][SIZE=+1]Ruhun dişi ve erkek yönünün varlığından bahsetmiştim.işte bu iki yön allahın zaman ve mekana mesel olan iki tezahürünü oluşturmuştur ki onlar da gökler ve yerdir.burada yer dişi yönüne mesel ve rahman ismini , gökler ise erkek yönüne ve rahim ismini temsil eder.işte yerde ve gökte meydana gelen herşey bu anne ve baba hükmündeki iki yönün birleşmesi iledir. bu iki yön gökte ve yerde olmak kaydıyla 4 ana unsur üzerindedir.bunlar toprak(genel olarak katı halde bulunan maddeler kasdedilir) su(sıvılar),hava(gazlar) ve ateştir.dolayısıyla varlığa ruhun derece derece tezahürleridir, suretleridir diyebiliriz.veya bu dört unsuru ruh için 4 ayaklı bir binek olarak düşünebiliriz.mesih bahsinde söylemiş olabilirim ama konuyu iyi anlamanız açısından yine hatırlatıyorum.allahın arşa istivası nefsinizde ve afakta şöyledir; siz dişi ve erkek olmak üzere iki özelliğe ,yöne sahipsiniz.alemde yine dişi(yer) ve erkek(gökler) olarak aynı hikmetle, sizin nefsiniz, benzeyişiniz üzerine yaratılmıştır.işte sizin erkek yönünüze ben şimdilik karıştırmamanız için ruh, ve dişi yönünüze de nefs dedim.ve bu birliktelikte ruhun hayatı batınınızı ve nefsin hayatıda zahirinizi yani şehadeti belirttiğinden yine iyi kavrayasınız diye nefs yönüne beden dedim .işte sizdeki bu erkek yönün yani ruhun dişi yön üzerine (bedeninize)binmesine ,oturmasına, sinmesine istiva etmek denir.bu yine bedendeki sizin bu iki yönünüzü temsil eden erkeğin(başın) dişi(gövde) üzerine kurulması ve ona hükmetmesi meseliyle ayet kılınmıştır.işte başı bedenden ayırmak, insanı asmak hakikatte kendisindeki ruhu ,allahı ondan kaldırmak manasına gelir tabii hakikatte.bu ruhunuzun kalp ve oğul hükmünde olan bedeninize istivasıdır.aleme baktığınızda yine erkek yön olan göklerin dişi hükmündeki yer üzerine oturmasıda nefsinizdeki ayetin afakta yani dışınızda size gösterilmesidir ki aslında nefsinize ait özellikler, işler vs hep alemde mesel kılınmıştır.gelelim bu özellikleri nereden aldığımıza.tabii ki allahtan çünkü o bizi kendi benzeyişinde kıldı ve biz kendimizi bildikçe onu anlarız ve bu onu anlamak için bu şarttır.işte şimdi söyleyeceğimi iyi anlayın çünkü ağır bir konudan bahsedeceğim;allahta dişi ve erkek yapıda olduğundan kendi iradesi ,ruhu kendi oğlu ve sureti hükmündedir.yanlış anlamayın suret dedimse allahın kelimelerinin aldığı suretten bahsediyorum.yani misal olarak ;adem allahtan bir kelimedir dolayısıyla allahın iradesi ruhu adem suretini almıştır.işte ademde var olan allah ondaki ruha istiva etmiştir ve herşeyi takdir ediyordur.arşa insanın kalbi benzetmeside bundan yapılır çünkü kalp insanın özünü, ruhunu temsil eder.[/SIZE][/CENTER]
[CENTER][SIZE=+1]bu arş konusunu niye mi anlattım ; allahın arşının sekiz melek üzerinde taşınacağının hakikatte ne anlama geldiğini açıklamak için.
Allahın arşı hükmünde olan kutsal ruhu insanlık yaşamı boyunca allahın iradesini yapan sekiz kulu üzerinde taşınacaktır.tabi yukarıda bahsettiğim dört unsur gibi bu sekiz kişi allahın kutsal ruhunun temel, ve enbüyük manada taşıyıcısıdırlar.yoksa bunların gölgesinde bir çok kişide dolaylı olarak aynı işi yapmıştır.neden bu sekiz kişi? Çünkü bu aslında allahın çift cinsiyetli oluşundan ve yine zahir ve batın olma özelliğinden kaynaklanır.zahir ve batın olmasına ayet olarak yer ve gökler yaratılmıştır.bunlarda bu iki özelliğe ayet olan unsurlar yer için toprak ve gök için havadır.ama birde allah çift cinsiyetli olduğu için yerde toprağa eş olarak su ve gökte havaya eş olarak ateş yaratılmıştır.işte madde açısından nasılki allahı bu temel 4 unsur temsil ediyorsa mana açısındanda allahı temsil eden kutsal ruh dört büyük melek üzerindedir.eski peygamberlerin gördükleri rüyetleri hatırlayın.kutsal ruh onlara etrafında dört melek olan insanoğlu suretinde görünürdü.işte kutsal ruhun üstünde olduğu bu dört meleğe mesel olarak insanlık içerisindede sekiz meleği vardır(onun iradesini yaptıklarından dolayı melek dedim).dört melek çift cinsiyetli olduğundan dört çift isme yani sekiz isme temsilci olarak sekiz kişi vardır.şimdi fazla uzatmadan allaha en yakın olan bu kullarını onun mukarreblerini ve temsil ettikleri isimleri görelim;Aşağıdan yukarıya gidelim ;[/SIZE][/CENTER]
[CENTER][SIZE=+1]Cebbar --- Mütekebbir;[/SIZE][/CENTER]
[CENTER][SIZE=+1]Bu isim çiftinin maddesel olarak temsilcisi topraktır.isimler çift olduğundan kendi aralarında dişili erkekli özellikdedirler.bu unsurun erkeği cebbardır ki allahın bu ismini arzda temsil eden davud olmuştur.allahın kendisine en yakın kıldığı yedinci insan davuddur.iyi anlayasınız diye şöylede diyebiliriz ; allahın insanlara yedinci en yüksek tezahürü davuddur.çünkü insan allahın isimlerinin kendisinde parlama kuvveti kadar ona yaklaşabilir.ve yine isimlerde bölüm bölüm ve derece derecedir.yani davud elbette kuddüs ismindende pay sahibi idi, fakat burada söylemeye çalıştığım bu sekiz insanın sekiz temel isme mesel kılınmalarıdır.devam edelim, bu isim çiftinin dişisi mütekebbirdir ve temsilcisi de süleymandır.allaha en yakın kılınanların sekizincisidir.isim çiftlerinde dişilik ve erkeklik hakkında şunları anlamalısın.aslında bir çift isim hemen hemen aynı mahiyettedir fakat ismin dişisi genellikle pasiftir.daha içsel ve duyguya, ilme,inayete yöneliktir.daha durgundur.erkekse daha aktif, içsel olmanın yanısıra toplumsal, ve daha ziyade hüküm vermeye, adalete yönelik ve daha aksiyonerdir.velhasıl dişiye bir, erkeğe iki lütuf sözkonusudur çünkü erkek dişinin özelliklerine sahip olmakla birlikte daha fazlasına da sahiptir.bu cinsiyet mantığını kafanızda iyi oturtun ki diğer isimleri de anlayabilesiniz.şimdi davudla süleymana biraz daha yakından bakalım.süleyman bilgisinin,kendisine verilen ilmi ve dünyevi zenginlik ve kudret içerisinde büyük bir saltanat sürmüştür ki bugün bile saltanatta kibriyayı belirtmek istediğimizde süleymandan bahsederiz.işte allah süleymanda mütekebbir ismiyle tecelli etmiş ve kendisini bu yönüyle süleyman sayesinde tanıtmıştır.davud da kuvvetini, yenilmezliğini, büyük düşmanlara karşı büyük zaferlerini velhasıl arslan misali krallığını büyük cehd ve zorluklarla, cebr ile kazanmıştır.davudda sahib olduğu kibriya içerisinde istediğini yaptırmaya gücü olan , tebaasına zorla söz geçirebilen cebbar bir kraldı.[/SIZE][/CENTER]
[CENTER][SIZE=+1]Müheymin --- Aziz[/SIZE][/CENTER]
[CENTER][SIZE=+1]Bu isim seviyesinin unsuru sudur.erkeği müheymin ve temsilcisi musa, dişisi aziz ve temsilcisi de yusuftur.allahın kendisine altıncı en yakın kıldığı yusufa bakın.allah yusufu çocukluğundan beri her işinde izzetli kıldı.alçak gibi görülen olaylardan bile yusuf izzetle çıkmayı başardı.kardeşlerine ve yaşadığı her türlü olumsuz olaya galip gelerek mısıra sultan oldu.şimdi şunu iyi anla;ben isimleri aşağıdan yukarıya söylüyorum çünkü bu isimlerin kemal dereceleri, faziletleri de aşağıdan yukarıya yükselir.yani yusuf aziz ismine sahib olarak belki süleyman gibi büyük bir saltanata sahib olmadı ama aziz ismi mütekebbir isminden derece olarak yüksek olduğundan yusuf allaha süleymandan daha yakın kılınmıştır.bu allahın lütfu ve fazlıdır.ve yine bu sekiz kişi allahın bütün isimlerine havi olan bu sekiz ismin temsilcisi olarak allahın mukarrebi sayılırlar.bu isimler allahın diğer kullarında da pek tabi olabilir.fakat onlar bu açıdan allahın değil belki bu kişilerin mukarrebleri olabilirler.yani bu sekiz ismi sekiz ağaç olarak düşünürsek asıl temsilciler o ağaçların gövdesi, o isimle uzaktan yakından alakalı olan kişilerde o ağacın küçüklü büyüklü dalları hükmündedir diyebiliriz.allahın lütuf eliyle beşinci en kuvvetli tuttuğu el musanın elidir.yusufun kardeşleri üzerindeki üstünlüğü nasıl idiyse --ki kardeşlerine allah gibi olmuştu, onlar yusufa secde ettiler, yusuf sayesinde kıtlıktan kurtuldular, mısıra yerleştiler ve yusuf sayesinde suçları affedildi—musa da kardeşleri yani israiloğulları içerisinde allah gibiydi, yani allahı temsil ediyordu.onları müheymin ismiyle çölde kıtlıktan ve her türlü tehlikelerden korudu.koyunlarını kurda kaptırmamak için gözetleyen çoban gibi israiloğullarını her daim gözetti ve allahın emirlerinde yürüttü.velhasıl musa kavmine onlarca yıl bir tavuğun civcivlerine olan analığı misali analık yaptı.tabi bunun yanısıra musanın dişi olan aziz isminden de elbette payı vardı.çünkü erkek yön dişi yönün özelliğini de kapsar—tabii dişinin sahib olduğu derecede kuvvetle değil—musa firavuna karşı çok büyük bir galibiyet kazandı ve firavundan büyük izzet buldu.musanın erkek mahiyetteki müheymin ismini almasını yine aynı şekilde anlayabilirsiniz.yusufta isim daha içsel, kişisel ve durgun fakat musada daha zahir ve toplumsal ve aksiyon safhasındadır.[/SIZE][/CENTER]
[CENTER][SIZE=+1]Selam---Mümin[/SIZE][/CENTER]
[CENTER][SIZE=+1]Bu isim çifti yukarıdakilerden derece itibariyle daha yüksektir ve unsuru havadır.erkeği selamdır ve bu mührün vurulduğu, allahın kendisine üçüncü en yakın kıldığı,selam gibi yüce bir ismine halife ettiği insan muhammeddir.dişisi ise eğer ehli kitabsanız kolayca tahmin edeceğiniz gibi allahın dost edindiği, kendisine dördüncü en yakın kıldığı ibrahimdir.allah ibrahimi mümin ismiyle yüceltti ki ibrahimde muhammedde çok doğru sözlü, çok emin, emniyet ve selamet veren kişilik ve yaşantılarıyla bu isimleri paylaştılar.
Bu isimlerin önemli bir yansıması da sadık ve garantici yani istikamet sahibi olmaktır.ibrahim mümin isminin temsilcisi olarak bütün müminlerin atası sayıldı ve allaha karşı insanın alması gereken tavır olarak ibrahim mesel gösterilip onun gibi inanın ve allahı tasdik edip, allaha sadık kalın dendi.muhammed ise selam isminin temsilcisi olarak selamet dinini tebliğ etti ve insanları barışa, silm’e davet etti.ibrahimde isim daha kişisel, içseldir fakat muhammedde daha toplumsal ve aksiyon safhasındadır.muhammed ne musa gibi bedenler üzerinde yani dünya hayatta kanunları ve nizamı olan bir kavim, bir devlet meydana getirmiş ne de isa kadar ruhlar üzerinde bir krallık tesis etmiştir.ikisi arasında sağlam ve tehlikesi daha az olan vasat bir kavim meydana getirmiş, insanları ruhsal ve yersel selamete çağırmıştır.ve gerçektende iki hayat üzerinde olan insan için selamet bu orta yolu tutmakla olur.[/SIZE][/CENTER]
[CENTER][SIZE=+1]Melik---Kuddüs[/SIZE][/CENTER]
[CENTER][SIZE=+1]Gelelim allahın ikililerine.bunların karşılığına ikikerelütuf---lütuf desem yerinde olur.lütuf demişken allahın lütfunun ve fazlının ne demek olduğunu anlayabildiniz mi? lütuf sevginin suretidir.şimdi allahın lütfettiği kullarına bir bakalım;mesela musa, musa ne sevap işlemişti ki, ne yapmıştı ki allah onu daha doğduğu gün firavunun zulmünden kurtardı.neden diğer çocuklar ölürken musa mucize gibi olaylarla kurtarılıp düşmanının evinde büyütüldü.bunun bedelini ödemişmiydi?veya isaya bakalım;kutsal ruhla meshedilecek kadar büyük bir bedel ödedi mi? Daha doğuştan allahın kendisiyle olmasının sebebi neydi?velhasıl sizi bu lütuf konusunda biraz düşündürmek için bunları söyledim.cevabınızı aklınızda iyi tutun, sakın unutmayın! çünkü karşınızda allahın en büyük lütfuna sahip kulunu gördüğünüz zaman ona karşı vereceğiniz hükümde vicdanınız size “bu allahın fazlı ve lüfudur, onu dilediğine verir” ayetini hatırlatabilsin.
Bu isimlerin maddesel temsilcisi olan unsur ateştir.dişisi kuddüs ve temsilcisi isa, erkeği melik ve temsilcisi de ahmeddir.bunlara allahın ikilileri dememin bir sebebide bunların allahın kutsal ruhuna mesel olmalarındandır.bu yüzden allah ruhuyla onlarla olduğundan bunlar aynı zamanda mesihtir.kutsal ruhun dişi yönüne mesel kılınan, allahın kuddüs ismini arzda temsil eden ve kendisine ikinci en yakın kıldığı kişi isadır.unutmayın ne kadar lütuf o kadar büyüklük ve yakınlık...ne kadar lütuf o kadar sevgi... Zaten başka türlü bir yakınlık söz konusu olamaz.allahın lütfu olmadan saçınızdaki karayı ak yapamazsınız.her halde isa ile kuddüs ismini ben anlatmadan da kavrayabildiniz.çünkü isa bu ismin temsilcisi olarak hayatı boyunca kutsal , temiz, saf ve tabiri caizse melekvari bir şekilde yaşadı.her türlü insani hatalardan ve çirkinliklerden uzak,korunmuş ve yaptığı mucizevi işlerle saygıyla ve takdirle anılmış ve yüceltilmiştir.hatta insanların gözünde o kadar büyümüştür ki allahın meryemoğlu isadan başkası olmadığına bile inanmışlardır! Allah, (müşriklerin) şirk koştuklarından çok Yücedir."
Kutsal ruhun erkek yönüne mesel kılınan, erkek olan melik isminin temsilcisi ve allahın kendisine verdikleriyle, kendisini yüceltmesiyle kendisine en yakın kıldığı kişi ahmeddir.bu ismi bildiğiniz için kullanıyorum yoksa ruhla meshedilmiş kişi ruhun sahib olduğu isimlerin hepsini alabilir.yani ister yardımcı deyin ister tesellici, ister kadir rab isterse de acayip öğütçü ister benim dediğim gibi çerkezkızı...zira isa da kendisindeki kutsal ruh sayesinde bir çok isimle anıldı.bu isimler bir nevi ruhun sıfatları hükmündedir.
geleceği geçmiş gibi yazmamı beklemeyin.ama en azından ahmedle ilgili şunları söyleyebilirim;allahın melik ismi herşeyin onun mülkü ve onun bu mülkünde dilediğini yapabilen bir kral olduğunu belirtir.bu isim çiftinin dişisini temsil eden isa nasıl ruhlar üzerinde tasarruf sahibi kılınmıştıysa işte ahmedde hem ruhlar üzerine hem de bedenler üzerinde tasarrufta bulunabilecek bir ruhsal ve maddi kudrete, müknete sahib olacaktır ki bundan dolayı da yerlere ve göklere hakim olması için yaratılan allahın halifesini temsil edecek ve bu gayeyi gerçekleştirecektir.tabi mülk sahibi olmak zordur fakat onu ayakta tutmak zorun da zorudur.isa da bu krallık daha içsel ,ruhsaldır fakat ahmed ise yine ruhsal krallıkla birlikte dünya hayatta da, toplumsal olarak ve daha aksiyoner bir kişilikle hüküm sahibi olacaktır.(tabii yine ruhsal hükmü isa kadar olmayacaktır.)
ne diyim, bekleyelim ve inşallah görelim...[/SIZE][/CENTER]
[CENTER][SIZE=+1]son olarak bu mukarrebin bahsini neden yazdığımı, nereden icab ettiğini söylesem iyi olur.yaratılış bahsinde olduğu gibi bu bahisde de sizlere en büyük resmi göstermeye, en büyük açıdan olaya bakmanızı sağlamaya çalıştım ki ne kadar büyük açıdan bakarsanız o kadar çok şey görürsünüz.zihninizde kalıplaşmış bir takım düşüncelerin değişmesi açısından eminim bu bölüm size yardımcı olacaktır.sizde çerkezkızının yardımcıları olun ve onu anlamak uğruna gayret sarfedin.asla ve asla hiç birşeyi kestirip atmayın ve yüceltilmesi gerekenin , yüceliği hakkedenin her zaman hakikat olduğunu unutmayıp, ondan başka hiçbir şeyin peşinde olmayın.eğer aradığınız o veya bu veya şu... ise hakikatı bulamazsınız ve hatta aradığınız şey sizin gözünüzde hakikati görmenizi engelleyen bir perde olur.ama amacınız hakikat ne olursa olsun onu bulmaksa allaha sığınarak onu aramanız, onu bulmanız için yeterlidir[/SIZE][/CENTER]