Forum Hafızoğlu
Hoşgeldiniz
Ziyaretçi. Kayıt Ol !


E-Kitaplar- Aşagıda Yer Alan Kitap İsimlerine Tıklayarak Sitemiz Üzerinden Okuyabilirsiniz.

| kitapPeygamberimizin Hayati | kitapSevgili Peygamberim | kitapSiyer-i Nebi | kitapKütübü Sitte | kitapZulmün Tarihi | kitapAdabı Muaşeret | kitapAteizm Ve Eleştirisi|
| kitapKıymetsiz Yazılar | kitapYaşayan Hurafeler | kitapNamaz-Oruç-Haç-Zekat-Kurban... | kitapMuhtasar Osmanlı Tarihi | kitapOsmanlıca-Türkçe Sözlük | kitapİslami Sözlük|
| kitapMübârek Gün Ve Gecelerde Yapılması Tavsiye Edilen Duâ Ve İbâdetler|
| kitapSahabelerin Hayatı | kitapDini Bilgiler | kitapYahudiliğin Gerçek Yüzü | kitapAile Saadeti | kitapElmalılı Tefsiri| | kitapÇocuk Eğitimi|
baş örtülü yarı çıplaklar
Konuyu Değerlendir
  • 14 Oy - 3 Ortalama
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5


Konu: 458
Mesaj: 1,292
Cinsiyet:
Kıdem: Nov 2007

etraf başörtülü yarı çıplaklardan geçilmiyor.

Tesettürle başkaları değil ama başörtülüler fena halde dalga geçmekte.

Arkadaş zor geliyorsa çıkar kafandaki örtüyü.

Sana zorla taktıran mı var?

Bir salaşlık, bir derbederlik.

Sanki kafasındaki iki kılı kapatınca hatun kişi, bütün vazifelerini tamamlamış gibi vücudunu orta yere saçıveriyor.

Acaba Müslüman kadının sadece saçı kıymetli, en mahrem vücut azaları çok mu değersiz diye düşünmekte insanlar. Göbekler, göğüsler, kalçalar orta yerde.

Kadıncağız adeta amazon gibi sokağa fırlamış.

Önceki gün ziyaretime gelen üç bayan yazarla oturup konuştuk. Örtülerini bayağı modernleştirmişlerdi. Belli ki bana akıl vermeye gelmişlerdi. “Biz de zamanında bu tesettürü amma abartmışız” deyince bayağı şaşırdım. Arkadaşlarım iyi eğitimli ve sevilen kalem sahipleri idi ama değil pardösü, ceket bile giymeyerek incecik elbiselerle ne büyük devrim yaptıklarını anlatmaya uğramışlardı.

En baştakilerdeki bozulma bütün toplumu etkilemekte. VIP kadınlardan başlayan bir dezenformasyon.

“Özür dileriz cumhurbaşkanlığı sitesinde hanımefendinin bir düğünde çekilmiş resmi çıkmış, düzelteceğiz”.

“E evladımın düğününde bile, şöyle etrafa endamlı bir kadın nasıl olurmuş göstermeyeyim mi? Hem bizi zevksizlikle, demodelikle suçlayan laiklere biraz zarafet dersi vermeyelim mi?” iyi niyetinizi yüzünüzden okuyorum da.

Düğünlere katılan binlerce erkeğin meraklı bakışlarını bir kalemde yok saymanız da size ilahi bir artı getiriyor mu acaba?

Ya da dinin şöyle bir kuralı mı var? Düğünlere katılan erkekler namahrem sayılmaz. Zaruret miktarıdır. Gecelik gibi elbiselerle göbeği göğsü etrafa dağıtıp salon sahibeliği yapmanız da bir mahzurat yok mudur?

Büyük başlarımız böyle yapınca; halk çocukları da nereden bulsunlar cici salonları, şık avizeleri, pahalı kostümleri; onlar da sokaklarda soyunmaya başladılar.

Tamam, bizim kızlar yeni örtünüyor biraz hoşgörü de, altmış yaşındaki büyük hanımlarda da mendil kadar başa yapışan örtüler ve göbek göğüs hatları olabildiğince belli eden dar kostümler.

Acaba Müslüman modacılar ellerindeki makasın hakkını nasıl verecekler? Pardösü değil de atletizm mayosu biçiyorlar sanki. Bütün vücut azaları ortada.

Tanıdığım pek çok başı açık laik bayan; bizim başı örtülü pek çok kadınımızdan daha kapalı giyinmekteler. Yaz sıcağında diz altı eteği üzerine ceketini ya da hırkasını giymeden dışarı çıkmayan, neneden atadan görgülü, terbiyeli çok insan tanıyorum.

Lakin bizim cephede bir amazonluk, bir yarı çıplaklık almış başını gidiyor. Arkadaşlar zor geliyorsa takmayıverirsiniz şu örtüyü olur biter.

Ama Rabbimizin Müslüman kadınlara hediye ettiği tesettür tacını, toza kire bulayıp ayağa düşürmeyin lütfen.

Allah sonumuzu hayreyleye ama durum hiç iç açıcı değil. Aşağılık kompleksleri ile acınacak durumdayız.

Hem bu konuda sadece kadını suçlamam da yersiz.

En büyük suçlu insanın erkek cinsi yine.

Geçen gün baktım anlı şanlı delikanlı, kolundaki eşi yarı çıplak. Dapdar bir pantolon, neredeyse bağırsaklarının başlangıç ve bitiş yeri ortada. Üzerinde uzun bir ceket yok. Derisine yapışmış bir mini bluz. Ve bu trajik tabloya arsızca bir de baş bağlamış. Bu görüntüyü veren kadından çok erkeğe baktım. Acaba oğlan kör mü diye. Aval aval ağzını açmış etrafı seyreden delikanlı, yanındaki kadının yarı çıplaklığını göremeyecek kadar aptaldı.

Tesettürün bozulmasında en büyük suçlu erkekler.

Onlar açık bayanlara, televizyonun edepsiz çıplaklarına hayranlıkla bakarken, hanımları da; o aptal beylerini ellerinde tutabilmek için açılma yarışına girdiler. Bizim pek çok kadınımız niçin kapanmıyor sanıyorsunuz, ya da böyle yarı çıplak dolaşıyor derseniz; kocaları yüzlerine bakmaz diye.

Rabbimiz setr olma hususunda cümlemizin kalbine güzel ilhamlar versin.MİNE ALPAY
[Resim: gulyapraknw8.jpg]
____________________________________
En büyük felaketler içinde bile ümidini kaybetme, unutma ki ilik, sert kemiğin içinden çıkar. (Hafız Şirazi)



Alıntı
.
Konu: 458
Mesaj: 1,292
Cinsiyet:
Kıdem: Nov 2007

“Tesettürsüz tesettür” üzerine bir açılım…


Başörtülü yarı çıplaklar” başlıklı yazım, benim tesettür hakkındaki ne ilkyazımdı, ne de son…

Son yirmi yıldır sık sık yazıyorum.

Yetmişli yıllardaki kavi çizgi artık unutulmuştu.

“Sıkma baş” ile bir geriye dönüş söz konusu olmuştu.

Ancak ne hikmet ki son yazım dikkat çekti.

Haber portallarına, gazetelere girdi, çeşitli sitelerde tartışma konusu oldu. Meğer aynı konuda benzer sıkıntısı olan ne çok kardeşim varmış. Çok değerli yorumlar aldım. Hiç beklemediğim kesimlerden yoğun destek aldım. “Baş örtmeyenlerle” “başörtülüler” arasındaki gerilimi azaltan, kendi içimizden bir eleştiri olduğu için teşekkürler aldım. Gördüm ki bütün toplumun tesettüre saygısı var.

Ne ki geçen haftaki yazımı haber portalları kişileştirerek başlığa taşıdı. “Hayrunnisa Gül’e ağır eleştiriler” başlığı ile olayı şahsileştirdi. Oysa yazının içeriğinde kimsenin adı geçmiyor, tüm toplumun yaşadığı değişim ve tesettür bozulması ele alınıyordu.

Yazarından, sokaktaki insanımıza değin bir savsaklama gerçeği idi. Ali Bulaç Bey’in ifadesiyle bir “melezleşme”, A. Dilipak Bey’in ifadesiyle de bir “yozlaşma” söz konusu idi. Bu sebeple tek bir kişi ile bu yazımın irtibatlandırılması yanlış. Hayrunnisa Hanımın olayı değil, hepimizin bir sorunu… Antidemokratik rejimin baskılarına karşı, kendimizi savunma biçimi olan makyajlar, dar etekler, yırtmaçlar; aslında kanadı kırık kuşların bir merhamet dilenciliği: “Ne olur bizi dışlamayın, bakın biz de size benziyoruz”.

Ne ki, takip ettiğim kadarıyla kimi siteler işi yine siyasete dökmüş...

Hâlbuki bütün toplum aynı anda dejenere oluyoruz. Siz başı örtülülerin başı açıklardan farklı televizyonları mı izlediklerini, farklı programları mı tükettiklerini sanıyorsunuz? Hayır. Çoğu Hülya Avşar, Sibel Can izliyor. Kiminin kocası “bak Sibel Can’ın saçı ne güzel, sen de öyle kestiriver” cinsinden örnek olarak eşine bir magazin sanatçısını verebiliyor.

Kitaptan değil de, televizyondan beslenen bir toplumdan ne bekleyebiliriz ki? Tüketim kültürünün arsızlığı da cabası…

Her birimiz; ailesinden, evladından, kardeşinden, komşusundan, akrabasından, yakın çevresinden bu dejenerasyonu yaşıyoruz. Saf ve temiz kavramlardan hızla uzaklaşıyoruz. Belki iyi niyetli bu uzaklaşmalar, kimi uyarılar dikkate alındığında daha duyarlı davranılacaktır. Mutlaka birileri de bizleri uyarmış, yanlışlarımızı düzeltmişizdir.

Dejenerasyon ve dezenformasyon tüm dünyada olduğu gibi, Müslümanlarda da bazı değerleri alt üst etti. Paranın el değiştirmesi, standartlarda yükselme, Müslümanlarda çözülmelere, gevşeme ve yozlaşmaya neden oldu. Yakın geçmişte faizden uzak duran “Müslümanlar”, işlerini büyütebilmek için faizi kullanınca, yalanı da mubah gördü ve bu durum sadece tesettürünü bozmadı, sosyal hayatını da seküler tuğlalarla yeniden dizayn etti, ortaya şekillerde görüldüğü gibi bir sakillik ve görgüsüzlük çıktı.

Tamam, belki baskıcı rejimin getirdiği yasaklar sonucu yaşanan zorluklar, tesettür yozlaşmalarında bir etken. Fakat Müslümanlar da hiç masum değiller. Reaksiyonerliği bir taviz katarı ile ortaya koyunca, kimi soylu değerleri hızla terk ettik. Bu bir “tesettür yorgunluğu” değildi. Ters istikamette gelişen bir tesettür “çözme” idi. “İkna odalarına” karşı çıkanlarda bile, biraz ödün verilirse daha şirin gözüküleceği inancı ile bir iki eskiz ile tesettürü modernize etme hevesi oluştu.

En acısı da, siyasi arenaya giren Müslümanlar, belki medyanın aforozundan korktukları için tavizsiz duruş sergileyenleri istemiyorlardı. Usanmış ve bıkmış bir psikoloji ile tıpkı laikçi rejim gibi, kimi Müslümanlar da; düzgün tesettürlülere “gözlerden ırak ol!” mesajları ile yok sayarak bakıyorlardı. Adeta ikinci cumhuriyet isteyenler gibi, rejimi rahatsız etmemeye özen gösteren ikinci yumuşak tesettür biçimi de gelişiyordu.

Bu milletin hassası, kırılganlığı, kutsalı başörtüsü.

Nasıl Hayrunnisa Hanım’ın örtüsü seçim sonuçlarını belirleyici çok önemli bir etken oluyorsa, bu iş burada biter, seçim alındı, vazife tamamlandı denemez. Yakın geçmişte çok muntazam tesettürle anılanlar, belki de rejimin korkusu ile iktidarda çözüldüler. Göz önünde olmanın getirdiği sıkıntı ile başka formatlara büründüler.

Şu bir vakıa: Hepimizin artıları ve eksileri mevcut, işte bu konturlar can yakmadan belirginleştirilmelidir.

Dolayısıyla bu ülkede “Müslüman kesim”, “Laik kesim” şeklindeki suni ve arkaik ayrımları reddederek, tesettürün bu toplumun ortak bir değeri olduğunu düşünüyorum. Tesettürün kadın cephesini tartışan baylara, bir de erkek cephesini tartışmalarını öneriyorum. Kadın gibi erkeğin de iffetli olması gerektiğini yeniden anımsatıyorum.

Ezcümle, “tesettür olgusu” hiç kimsenin tekelinde değildir… Önemli olan “Tesettürcülük oynamak yerine tesettürün gereğinin ifasıdır. Zor olan “Müslümancılık oynamak” değil, hakiki Müslüman olmayı murad etmektir.

[Resim: gulyapraknw8.jpg]
____________________________________
En büyük felaketler içinde bile ümidini kaybetme, unutma ki ilik, sert kemiğin içinden çıkar. (Hafız Şirazi)



Alıntı
.
Konu: 109
Mesaj: 302
Cinsiyet:
Kıdem: Oct 2007

Rabbimiz setr olma hususunda cümlemizin kalbine güzel ilhamlar versin.
EMEĞİNE SAĞLIK ÇOK İNCE DÜŞÜNÜLMÜŞ BİR YAZI ALLAH HEPİMİZE İNCE DÜŞÜNMEYİ NASİP ETSİN SAĞOLASIN KARDEŞ...
ALLAHAISMARLADIK...

Alıntı
.
Konu: 486
Mesaj: 1,947
Cinsiyet:
Kıdem: Nov 2007

gerçekten çok güzel yazılar.

Allah bütün mümine kız kardeşlerimize ve bizlere tessetürü hakkıyla taşımayı nasib etsin inşallah.

tşk. yaprak bu güzel paylaşım için.
beni bir ben bilirim birde yaradan,bana bir ben lazımım birde anlayan.hz mevlana----------------------------------------------------------------------------------
[Resim: avauser56671gu3.gif]

Alıntı
.


Benzer Konular...
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
Oldguy ILIMLI İSLAM BURJUVAZİSİ VE BAŞIKAPALI ÇIPLAKLAR Berraksu 2 1,434 15-05-2008, 23:08
Son Mesaj: bekçi

Foruma Git:


Bu konuyu görüntüleyen kullanıcı(lar): 2 Ziyaretçi

Türkçe Çeviri : MyBB Türkiye
MyBB, © 2002-2024 MyBB Group.