SEVMEK ÖLMEKLE BAŞLAR
Bazı tarifler zor yapılır.
Gece, başını yastığa koyduğunda kavga içinde olan iki tip insan vardır.
Birincisi kalbinden gelen rüzgarların sarhoşluğuyla, dertlenecek dertler bulur da kavga eder.
Rüyaları aydınlıktır...
İkincisi, beyninin dehlizlerinde sorgular ve sorgulanır,kaçar ve kovalar ve dahi kendisi derttir de kavga eder.Kabusları vardır...
Birincisi gönül adamıdır.
İkincisi günün adamıdır.
...
Şimdi siz, birinci adama sevgiyi tarife kalksanız boştur;çünkü o sevginin adıdır.
İkincisine anlatmaya değmez çünkü onun anlayışı lugat ile sınırlıdır...
Bazı tarifler, bazılarına zor yapilır.
...
Ama şimdi sevgiden bahsetmek, sevgiyi anlatmak zorundayız.
Ürkecekleri, korkacakları tek şeyimiz sevgimizdir.
Onların kabuslarını ya rüyaya çevirecek ya da kabusu yaşatacak tek şeyimiz sevgimizdir.
Çünkü bizim sevgimiz korkulasıdır.
Ölümle burun burunadır.
Biz ölümün yanına sevgimizi yazarız, onlar korkularını...
Yüreğimiz ferah, rüyalarımız aydınlıktır.
Çünkü ölümden korkmayız.
...
Sabrımız akıllarını karıştırdı, cüretlerini arttırdı.
Sabrımızı sevgimiz sandılar.
Sabrımızla oynarken, sevgimizi uyandırdılar.
Ve sevgiyle...
Ve aşkla...
Ve yanına adını yazdığımız, üstüne yazıldığımız ölümle...
''Ne olur, siz de beyaz rüyalar görün''arzusunu önlerine koyunca...
Sevgiyle tanışacaklar...
...
Tanışacaklar...
Sevmek ölmekle başlar...
Sevmek şarkı sözü malzemesi değildir bizde...
''Allah...''dedikten sonra sevmek, uğrunda ölmeyi gerektirir...
Sevgimiz onun için güzeldir ve tehlikelidir.
Harcamayız...
...
Velhasıl;
Orman yangınına oyuncak su tabancası ile koşanlar,kibrit alevinin karşısına okyanusla çıktıklarını zanneditorlar.
Halbuki...
Yangın kalbimizde ve orası sevgi ocağı...
Ve vallahi bir damla su bile değiller...Gelip anlasalar...
Yanmasalar...
Bazı tarifler zor yapılır.
Gece, başını yastığa koyduğunda kavga içinde olan iki tip insan vardır.
Birincisi kalbinden gelen rüzgarların sarhoşluğuyla, dertlenecek dertler bulur da kavga eder.
Rüyaları aydınlıktır...
İkincisi, beyninin dehlizlerinde sorgular ve sorgulanır,kaçar ve kovalar ve dahi kendisi derttir de kavga eder.Kabusları vardır...
Birincisi gönül adamıdır.
İkincisi günün adamıdır.
...
Şimdi siz, birinci adama sevgiyi tarife kalksanız boştur;çünkü o sevginin adıdır.
İkincisine anlatmaya değmez çünkü onun anlayışı lugat ile sınırlıdır...
Bazı tarifler, bazılarına zor yapilır.
...
Ama şimdi sevgiden bahsetmek, sevgiyi anlatmak zorundayız.
Ürkecekleri, korkacakları tek şeyimiz sevgimizdir.
Onların kabuslarını ya rüyaya çevirecek ya da kabusu yaşatacak tek şeyimiz sevgimizdir.
Çünkü bizim sevgimiz korkulasıdır.
Ölümle burun burunadır.
Biz ölümün yanına sevgimizi yazarız, onlar korkularını...
Yüreğimiz ferah, rüyalarımız aydınlıktır.
Çünkü ölümden korkmayız.
...
Sabrımız akıllarını karıştırdı, cüretlerini arttırdı.
Sabrımızı sevgimiz sandılar.
Sabrımızla oynarken, sevgimizi uyandırdılar.
Ve sevgiyle...
Ve aşkla...
Ve yanına adını yazdığımız, üstüne yazıldığımız ölümle...
''Ne olur, siz de beyaz rüyalar görün''arzusunu önlerine koyunca...
Sevgiyle tanışacaklar...
...
Tanışacaklar...
Sevmek ölmekle başlar...
Sevmek şarkı sözü malzemesi değildir bizde...
''Allah...''dedikten sonra sevmek, uğrunda ölmeyi gerektirir...
Sevgimiz onun için güzeldir ve tehlikelidir.
Harcamayız...
...
Velhasıl;
Orman yangınına oyuncak su tabancası ile koşanlar,kibrit alevinin karşısına okyanusla çıktıklarını zanneditorlar.
Halbuki...
Yangın kalbimizde ve orası sevgi ocağı...
Ve vallahi bir damla su bile değiller...Gelip anlasalar...
Yanmasalar...
![[Resim: gulyapraknw8.jpg]](http://img514.imageshack.us/img514/6715/gulyapraknw8.jpg)
____________________________________
En büyük felaketler içinde bile ümidini kaybetme, unutma ki ilik, sert kemiğin içinden çıkar. (Hafız Şirazi)
.