Alıntı
Muhammed Raşid Hazretlerinin (k.s) sağlığında kardeşi ve halifesi Abdülbaki Hazretlerine soruluyor:
- Seyidim, kitaplarda rabıtanın çeşit çeşit tarifleri yapılmış,
siz nasıl yapıyorsunuz?
Abdülbaki Hz. şöyle buyuruyor:
- Rabıta akşam namazından sonra yapılır.
-15 dakikadan az olmaz, bir buçuk saate kadar uzayabilir.
-Rabıta yapacak olan yüzünü kıbleye döner ,
-Otururken sağ ayağını sol ayağının altından çıkarır,
-Gözlerini yumar, 25 Estağfirullah çeker.
Estağfirullahlar ile günün ağırlıkları ve dünya didişmelerinden kirlenen kalbi temizlemeye başlar.
-Daha sonra Sultanımızı azim, nurani ve latif makamda düşünür.
Mesela bir kürsüde durduğu yerin başından arş-ı ala?ya uzanan nurani bir sütun tasavvur eder.
Allah?ın rahmeti Sultanımızın başına nurani bir sütunla iner ve birleşir.
Mürid o nurani sütundan nurani bir ziyanın kılıç gibi kendi kalbine aktığını düşünür.
Kalpteki günahların mermere damlayan asit gibi kalpte yara açtığını düşünerek bu nurun o yaralara merhem olup kalbi cilaladığına inanır.
Cilalaya cilalaya bir hafta rabıtanın içinde kaybolursa, rabıtası yoğunluk kazanır ve o insan istikamet sahibi olur.
Tarikattan çıkmak istese de artık çıkamaz.
- Ya Seyidim, bir insanın rabıta zamanında bir işi olsa bu rabıtayı sonra kaza mı edecek?
Şöyle cevap verdiler:
- Bizi birisi çağırırsa 25 Estağfirullah çekip gözümüzü açarız.
Giderken gözler açık olduğu halde rabıta devam eder.
Mecbur olmadıkça konuşmayız.
Elimiz işte olsa bile, gönlümüz rabıtada olur.
Muhammed Raşid Hazretlerinin (k.s) sağlığında kardeşi ve halifesi Abdülbaki Hazretlerine soruluyor:
- Seyidim, kitaplarda rabıtanın çeşit çeşit tarifleri yapılmış,
siz nasıl yapıyorsunuz?
Abdülbaki Hz. şöyle buyuruyor:
- Rabıta akşam namazından sonra yapılır.
-15 dakikadan az olmaz, bir buçuk saate kadar uzayabilir.
-Rabıta yapacak olan yüzünü kıbleye döner ,
-Otururken sağ ayağını sol ayağının altından çıkarır,
-Gözlerini yumar, 25 Estağfirullah çeker.
Estağfirullahlar ile günün ağırlıkları ve dünya didişmelerinden kirlenen kalbi temizlemeye başlar.
-Daha sonra Sultanımızı azim, nurani ve latif makamda düşünür.
Mesela bir kürsüde durduğu yerin başından arş-ı ala?ya uzanan nurani bir sütun tasavvur eder.
Allah?ın rahmeti Sultanımızın başına nurani bir sütunla iner ve birleşir.
Mürid o nurani sütundan nurani bir ziyanın kılıç gibi kendi kalbine aktığını düşünür.
Kalpteki günahların mermere damlayan asit gibi kalpte yara açtığını düşünerek bu nurun o yaralara merhem olup kalbi cilaladığına inanır.
Cilalaya cilalaya bir hafta rabıtanın içinde kaybolursa, rabıtası yoğunluk kazanır ve o insan istikamet sahibi olur.
Tarikattan çıkmak istese de artık çıkamaz.
- Ya Seyidim, bir insanın rabıta zamanında bir işi olsa bu rabıtayı sonra kaza mı edecek?
Şöyle cevap verdiler:
- Bizi birisi çağırırsa 25 Estağfirullah çekip gözümüzü açarız.
Giderken gözler açık olduğu halde rabıta devam eder.
Mecbur olmadıkça konuşmayız.
Elimiz işte olsa bile, gönlümüz rabıtada olur.
.