HZ. PEYGAMBER’İN DOĞRULUĞU
İnananlara “Allah’a inandım de, sonra dosdoğru ol!” diyerek (Müslim, “Îmân”, 62) imanın hemen ardından doğruluk tavsiyesinde bulunan Hz. Peygamber, hayatı boyunca dosdoğru bir insan örneği sergilemiştir. Daha nübüvvetten önce “el-Emîn” sıfatıyla zihinlerdeki yerini almış, peygamberlikten sonra da “Em- rolunduğun gibi dosdoğru ol” (Hud, 11/112) emrine uygun bir hayat sürmüştür. Ashabıyla şakalaşırken dahi doğruluktan ayrılmamış, inananları her fırsatta doğruluğa, dürüstlüğe teşvik etmiştir. Peygamberliğine inanmayanlar ona “deli”, “şair” gibi nitelemelerle karşı çıksalar da “yalancı” olduğunu asla söyle-memişlerdir. Onun dürüst kişiliği ve yüce ahlakı insanların İs- lamı kabulünde en önemli etkenlerden biri olmuştur.
CEBRÂİL
Dört büyük melekten birinin ismi olup, peygamberlere vahiy getirmekle görevlidir. Kur’an’da bu meleğin ismi Cibrîl, Rûhu’l-Kudüs, Ruhu’l-Emîn, Ruh ve Rasûl şeklinde geçmektedir. Bütün peygamberlere vahyi getiren Cebrâil’dir. Kur’an’a göre o, karşı konulmayacak bir güce, üstün ve kesin bilgilere sahip, Allah nezdinde çok itibarı olan ve diğer meleklerin kendisine itaat ettiği şerefli bir elçidir. (Tekvîr, 81/19-20)
Bu yönüyle Cebrâil kuvvet manasına gelen Cebra ile, Allah anlamına gelen Îl’den meydana gelmiş bir isimdir. Allah’ın kuvveti demektir.
ÖZLÜ SÖZ
Saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlare su Kim bu denlü dutuşan odlare kılmaz çâre su
(Fuzuli)
Kaynak : 25 Aralık 2012 Diyanet Takvimi
İnananlara “Allah’a inandım de, sonra dosdoğru ol!” diyerek (Müslim, “Îmân”, 62) imanın hemen ardından doğruluk tavsiyesinde bulunan Hz. Peygamber, hayatı boyunca dosdoğru bir insan örneği sergilemiştir. Daha nübüvvetten önce “el-Emîn” sıfatıyla zihinlerdeki yerini almış, peygamberlikten sonra da “Em- rolunduğun gibi dosdoğru ol” (Hud, 11/112) emrine uygun bir hayat sürmüştür. Ashabıyla şakalaşırken dahi doğruluktan ayrılmamış, inananları her fırsatta doğruluğa, dürüstlüğe teşvik etmiştir. Peygamberliğine inanmayanlar ona “deli”, “şair” gibi nitelemelerle karşı çıksalar da “yalancı” olduğunu asla söyle-memişlerdir. Onun dürüst kişiliği ve yüce ahlakı insanların İs- lamı kabulünde en önemli etkenlerden biri olmuştur.
CEBRÂİL
Dört büyük melekten birinin ismi olup, peygamberlere vahiy getirmekle görevlidir. Kur’an’da bu meleğin ismi Cibrîl, Rûhu’l-Kudüs, Ruhu’l-Emîn, Ruh ve Rasûl şeklinde geçmektedir. Bütün peygamberlere vahyi getiren Cebrâil’dir. Kur’an’a göre o, karşı konulmayacak bir güce, üstün ve kesin bilgilere sahip, Allah nezdinde çok itibarı olan ve diğer meleklerin kendisine itaat ettiği şerefli bir elçidir. (Tekvîr, 81/19-20)
Bu yönüyle Cebrâil kuvvet manasına gelen Cebra ile, Allah anlamına gelen Îl’den meydana gelmiş bir isimdir. Allah’ın kuvveti demektir.
ÖZLÜ SÖZ
Saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlare su Kim bu denlü dutuşan odlare kılmaz çâre su
(Fuzuli)
Kaynak : 25 Aralık 2012 Diyanet Takvimi
Bizim yolumuz İman, İslâm ve Ahlâk-ı Muhammedî'yi aşılamaktan ibarettir.
Gâye: Rıza-î İlahîdir.
Vasiyetim olsun; tefrikaya düşmeyiniz. Kavmiyet gütmeyiniz. Ehli Sünnetin gayri olan yanlış yollara sapmayınız.
Ebu’l Faruk Süleyman Hilmi Silistrevi (K.S.)
Beni Bir Ben Bilirim, Birde Yaradan. Bana Bir Ben Lazımım, Birde Anlayan
Gâye: Rıza-î İlahîdir.
Vasiyetim olsun; tefrikaya düşmeyiniz. Kavmiyet gütmeyiniz. Ehli Sünnetin gayri olan yanlış yollara sapmayınız.
Ebu’l Faruk Süleyman Hilmi Silistrevi (K.S.)
Beni Bir Ben Bilirim, Birde Yaradan. Bana Bir Ben Lazımım, Birde Anlayan
(En son düzenleme: 25-12-2012, 18:14 EşkiyA.) .