Ancak bir Türk, gözkapaklarını ters çevirerek çocuğuna komiklik yaptığını zannederek korkutabilir.
Arkadaşının cep telefonunu çaldır-kapat yapan birini görürseniz, rahatlıkla şu teşhisi koyabilirsiniz; o bir Türk kontörlü cep telefonu kullanıcısıdır.
Arabasının egzozunu çamaşır ipiyle bağlamış birini görürseniz bu kesinlikle bir Türk'tür.
Ancak bir Türk, sigara paketinin içine çakmağını koyarak kaybolmasını önleyebilir.
Bir Türk kadını kısa etek giyip oturduğunda binbir zahmetle eteğini aşağı çekiştirerek bacaklarını örtmek için gayret sarf edebilir.
Kışın kızgın sobanın üzerine tüküren sonra da tükürüğünün misket gibi yuvarlanmasını keyifle izleyen şahıs tabii ki bizim kankamızdır.
Karpuzu portakal gibi soyarak kesenler bizden başkası değildir.
Biri konuşurken araya atlayıp ta "affedersiniz sözünüzü balla kestim" diyerek hararetli bir şekilde konuşmaya devam eden kişi tabi ki bir Türk'tür.
Arabanız arıza yapıp yolda kaldığınızda, sorunu öğrenmek için ön kaputu açtığınız zaman yanınıza yanaşanların her biri başka başka sorunlardan bahsediyorsa, bilin ki onlar Türk'tür. (Karbüratördendir abi, yok be buji uçları yanmıştır, aküye bakın aküye...)
İnternette veya telefonda görüştüğü birisiyle buluşacağı noktaya geldikle rinde birbirlerini tanımak İçin yakalarına kırmızı karanfil takma adeti de bir Türk'e aittir.
Çok güzel bilgisayarının üzerini yine çok güzel dantel işlemeli bir örtüyle örttüğünü görürseniz yabancılık çekmeyin geleneksel bir Türk evinde siniz demektir.
Sırtını ayıya ya da ağır bir arkadaşına çiğneterek şifa bulmaya çalışan birini görürseniz üzülmeyin, bilin ki o acısını dindiriyordur.
Sigarası Söndürmek yerine filtresinden masaya dik koyan birini görürseniz bilin ki o bir Türk tembelidir.
Buhar tutmuş cama parmağıyla çeşitli sanat eserleri çizen ve edebi makaleler yazan kesinlikle bir Türk sanatseverdir.
Kürdanla dişini karıştıran birisi önce çıkarıp bakıyorsa, sonra tekrar ağzına koyuyorsa o kişi tabii ki Türk'tür.
Misafirliğe giden bir anne çocuğunun eve gelip gelmediğini kontrol etmek için evini arayıp da "alo" diyen çocuğuna ilk olarak "geldin mi?" diye soruyorsa hiç bir şey "yokmuş gibi davranabilirsiniz çünkü o aklı çocuğunda kalmış bir Türk annesidir.
Dükkanının kir pas içindeki paspaslarını caddenin ortasına sererek temizleme fikrinin patenti her ne koşulda olursa olsun temizlikten ödün vermeyen bir Türk'e aittir.
Kontrol kalemini vücudunun herhangi bir yerine dokundurup ışığını yakmaya çalışan kişi kendinde elektrik olup olmadığını kontrol eden bir Türk'tür.
Ancak bir Türk Öğrencisi otobüste tam bilet atmamak için şoföre "pasomu evde unuttum abi" diyerek kendini belli edebilir.
Yağmurlu günlerde bir şemsiyenin altına beş altı kişi sığmaya çalışıyorsa lafı uzatmaya gerek yok çünkü onlar öz be öz Türk'tür.
Gözlüğünün camını silmek için önce ağzının içine sokup hohlayan daha sonra da gömleğinin kenarıyla iyice ovuşturarak silen kişi tabii ki Türk'tür.
Fanta ve Yedigün gibi portakal aromalı meyveli gazozlara "sarı kola" diyen birini görürseniz bilin ki bir Türk'tür.
Her yıl takvim alıp duvarına asan, günü gelince de yapraklarını koparmayıp tuğla gibi bir sene bekleten bir Türk'ten başkası olamaz.
Halıya düşen sigara külünü parmağının ucunu tükürükleyip mıknatıs ucu gibi hiç dağıtmadan alma başarısını sadece bir Türk gösterebilir.
"Buranın suyu şişiriyor" ," Su içsem yarıyor", "bugün hiç bir şey yemedim" gibi cümleleri sarf eden birisini görürseniz hemen Türk olduğuna dair bir teşhis koyabilirsiniz.
Uyuyan birini uyandırıp da "ne yapıyorsun burda?" diye acayip bir soru soruyorsa, o kişi neden-sonuç ilişkisi hususuna dikkat etmeyen bir Türk'tür.
Ancak bir Türk şiddetli yağmur yağarken ceketinin yakasını kaldırarak yağmurdan korunacağını sanabilir.
Çocuklarına nüfus cüzdanı çıkartırken, erkek çocuklarının yaşını askere geç gitsin büyük yazdıran, kız çocuklarının yaşını ise erkenden evlendiririz mantığıyla büyük yazdıran tabii ki bir Türk ailesidir.
Başka yerde bu fiyata bulamazsın. şöyle bir dolaş tekrar bana geleceksin" diyen birini görürseniz bilin ki bir Türk esnafla karşı karşıyasınız.
Nesneleri canlı varlıklara benzetme muhayyilesi ancak bir Türk'te mevcuttur. " Çiğneme şu eşek kadar sakızı", Gömleği sıcak suda yıkarsan böyle bit kadar olur.", Herifteki arabaya bak yılan gibi"
Kağıt mendili kumaş mendil gibi günlerce buruşuk şekilde cebinde taşır.
Rüzgarlı havalarda küller uçmasın diye küllüğe su koyar.
Serçe parmağını kulağına sokup iyice sallayarak karıştırır.
Ancak bir Türk gazete bulmacasını hep başkalarına sora sora çözebilme becerisini gösterip , kendisi çözdü diye sevindirik olabilir.
Sakal traşı olduktan sonra kanayan yerlerine küçük kağıtlar yapıştırır.
Soba borusu aktığında yoğurt kaplarını telle soba borusuna bağlar.
Nezle olunca tuvalet kağıdını uzun bir şerit yaparak kullanır.
Diş fırçasıyla dişini fırçalamayıp da saçını boyamak için kullanan birini görürseniz , o saçını seven bakımlı bir Türk'tür.
Konuşma yeteneği olan hayvanlara ilk olarak küfür etmesini öğretir.
Sahilde mayosunu kabinde giymek yerine arkadaşlarına havlu tutturarak giymeye çalışıp bir de arkadaşlarına "bakmayın lan" diye çıkışır.
Çorabının kirlenip kirlenmediğini burnuna götürerek kısa süreli koklayarak anlayan kişi temizliğine düşkün bir Türk'tür.
Daha birinci telefon zili çaldığında telefonun basına dikilen ama açmak için ikinci kez çalmasını bekler.
Bir dükkana girip , onun bunun fiyatını sorduktan sonra "abi araba beş dakka dursun, ben hemen gelicem" deyip, 2 saat
sonra gelir.
Cebinden çıkardığı paraların içinde en eskisini özenle arayıp bulduktan sonra para üstü verir.
Trafikte ambulansın pesine takılarak sıkışıklıktan kurtulup , uyanıklık yaptığını zanneder.
Kağıt paraların üzerine not alır ve parayı harcadığı için notu kaybeder ve ya elden ele dolaşacağını bildiğinden
komik yazılar yazar. ( Paranın ön yüzüne tehlike anında arkayı çeviriniz yazıp anında çevirince de simdi değil salak tehlike anında yazanlardan bahsediyoruz ..)
Çocuğu yanlışlıkla elini kestiği veya düştüğü için ağladığında elini kesti veya düştü diye çocuğunu döver.
Taksi tuttuğunda taksicinin yanına oturur ..Eğer üç dört kişi taksi tutuyorsa , taksi parasını veren kişi ön koltuğa oturur.
Ütü fişi , teyp fişi veya televizyon fişi kablosunun bakir teli dışarı çıkmış ise çocukları elektrik çarpmasın diye bakir teli selobantla
yapıştırır.
Ailece televizyon izlenen bir evde kumanda babanın elindeyse ve o ne izlerse diğerleri de onu izlemek zorunda kalır.
Çantasının içinde yeni tanıştığı birisine bile çekinmeden göstermek üzere en güzel fotoğraflarını ve aile albümünü
taşıyan birisini görürseniz hemen boynuna sarılmayın yoksa çantayı kafanıza yiyebilirsiniz , çünkü o kişi bir Türk kızıdır.
Bir Türk esnafı , müşterisinden aldığı parayı önce iki ucundan tutup iki defa gerginleştirir daha sonra da güneşe doğru tutup bakarak sahte olup olmadığını anlar.
Evin bir odasının ampulü patladığı zaman yenisini almayıp da fazla kullanmadığı bir odanın ampulünü onun yerine takar.
Evinde bulunan saksıların dibini kültablasi olarak kullanır.
Dişlerini gazoz açacağı , fındık ve ceviz kıracağı olarak kullanır.
İsinde iyi olan birisini överken hakaretle iltifat eden bir Türk'ten başkası olamaz. (Şerefsizin oğlu ne is yapmış be
kardeşim, helal olsun)
Aracın sinyal lâmbaları dururken kolunu çıkararak "dönüyorum" hareketi yapar.
Yemeğin etini en sona bırakır.
Trafik ışıkları kırmızıdan yeşile döndüğünde önündeki herkesi salak sanarak kornaya basar.
Dingildeyen bir masanın ayağına kağıt sıkıştırma fikri bir Türk'ündür.
Dişlerinin arasından "viij viij" diye ses çıkarır.
TV'de film seyrederken filmin oyuncularıyla muhatap olan (dur oraya gitme öldürecekler seni) Türk sinema severlerdir.
Arabasına öküz, köpek, horoz sesli korna taktırma fikrinin patenti bir Türk'e aittir.
Gazete kağıdını en iyi şekilde kullanır.(Cam silme bezi, külah, mendil,sofra bezi )
Plastik yoğurt kabini saksı yapar.
Arabasının arkasına yazı yazar .(Rahmetli de sollardı, tek rakibim THY,kroyum ama para bende)
Uçakta bulunan tanıdıklarına uçak havalandıktan sonra görmeyeceğini bildiği halde el sallar.
Çiğnediği sakızı daha sonra çiğnemek üzere kafasındaki tülbende yapıştıran bir Türk kadınından başkası değildir.
Tek abdestle beş vakit namaz kılmak için iki büklüm kıvranır.
Desenlerini çok beğenerek aldığı yeni bir mobilyanın üstünü başka bir örtü örterek kullanır.
Geçirdiği bir trafik kazasından sonra kanlar içinde çıkıp, çarpılmış arabasına üzülür.
Tüp kaçırıyor mu, kaçırmıyor mu diye kibrit yakıp kontrol eder.
Otoyolda, otomobilin gaz pedalına tuğla koyup, yorulmadan kullanma fikri bir Türk'ündür.
Elektronik hesap makinesini, uzaktan kumandasını naylona sarmış, üzerine de ambalaj lastiği geçirmiş birini görürseniz Türk'tür o. On yıllık bir otomobilin koltuk ambalaj naylonlarını çıkarmadan kullanma becerisini gösterir.
Arkadaşının cep telefonunu çaldır-kapat yapan birini görürseniz, rahatlıkla şu teşhisi koyabilirsiniz; o bir Türk kontörlü cep telefonu kullanıcısıdır.
Arabasının egzozunu çamaşır ipiyle bağlamış birini görürseniz bu kesinlikle bir Türk'tür.
Ancak bir Türk, sigara paketinin içine çakmağını koyarak kaybolmasını önleyebilir.
Bir Türk kadını kısa etek giyip oturduğunda binbir zahmetle eteğini aşağı çekiştirerek bacaklarını örtmek için gayret sarf edebilir.
Kışın kızgın sobanın üzerine tüküren sonra da tükürüğünün misket gibi yuvarlanmasını keyifle izleyen şahıs tabii ki bizim kankamızdır.
Karpuzu portakal gibi soyarak kesenler bizden başkası değildir.
Biri konuşurken araya atlayıp ta "affedersiniz sözünüzü balla kestim" diyerek hararetli bir şekilde konuşmaya devam eden kişi tabi ki bir Türk'tür.
Arabanız arıza yapıp yolda kaldığınızda, sorunu öğrenmek için ön kaputu açtığınız zaman yanınıza yanaşanların her biri başka başka sorunlardan bahsediyorsa, bilin ki onlar Türk'tür. (Karbüratördendir abi, yok be buji uçları yanmıştır, aküye bakın aküye...)
İnternette veya telefonda görüştüğü birisiyle buluşacağı noktaya geldikle rinde birbirlerini tanımak İçin yakalarına kırmızı karanfil takma adeti de bir Türk'e aittir.
Çok güzel bilgisayarının üzerini yine çok güzel dantel işlemeli bir örtüyle örttüğünü görürseniz yabancılık çekmeyin geleneksel bir Türk evinde siniz demektir.
Sırtını ayıya ya da ağır bir arkadaşına çiğneterek şifa bulmaya çalışan birini görürseniz üzülmeyin, bilin ki o acısını dindiriyordur.
Sigarası Söndürmek yerine filtresinden masaya dik koyan birini görürseniz bilin ki o bir Türk tembelidir.
Buhar tutmuş cama parmağıyla çeşitli sanat eserleri çizen ve edebi makaleler yazan kesinlikle bir Türk sanatseverdir.
Kürdanla dişini karıştıran birisi önce çıkarıp bakıyorsa, sonra tekrar ağzına koyuyorsa o kişi tabii ki Türk'tür.
Misafirliğe giden bir anne çocuğunun eve gelip gelmediğini kontrol etmek için evini arayıp da "alo" diyen çocuğuna ilk olarak "geldin mi?" diye soruyorsa hiç bir şey "yokmuş gibi davranabilirsiniz çünkü o aklı çocuğunda kalmış bir Türk annesidir.
Dükkanının kir pas içindeki paspaslarını caddenin ortasına sererek temizleme fikrinin patenti her ne koşulda olursa olsun temizlikten ödün vermeyen bir Türk'e aittir.
Kontrol kalemini vücudunun herhangi bir yerine dokundurup ışığını yakmaya çalışan kişi kendinde elektrik olup olmadığını kontrol eden bir Türk'tür.
Ancak bir Türk Öğrencisi otobüste tam bilet atmamak için şoföre "pasomu evde unuttum abi" diyerek kendini belli edebilir.
Yağmurlu günlerde bir şemsiyenin altına beş altı kişi sığmaya çalışıyorsa lafı uzatmaya gerek yok çünkü onlar öz be öz Türk'tür.
Gözlüğünün camını silmek için önce ağzının içine sokup hohlayan daha sonra da gömleğinin kenarıyla iyice ovuşturarak silen kişi tabii ki Türk'tür.
Fanta ve Yedigün gibi portakal aromalı meyveli gazozlara "sarı kola" diyen birini görürseniz bilin ki bir Türk'tür.
Her yıl takvim alıp duvarına asan, günü gelince de yapraklarını koparmayıp tuğla gibi bir sene bekleten bir Türk'ten başkası olamaz.
Halıya düşen sigara külünü parmağının ucunu tükürükleyip mıknatıs ucu gibi hiç dağıtmadan alma başarısını sadece bir Türk gösterebilir.
"Buranın suyu şişiriyor" ," Su içsem yarıyor", "bugün hiç bir şey yemedim" gibi cümleleri sarf eden birisini görürseniz hemen Türk olduğuna dair bir teşhis koyabilirsiniz.
Uyuyan birini uyandırıp da "ne yapıyorsun burda?" diye acayip bir soru soruyorsa, o kişi neden-sonuç ilişkisi hususuna dikkat etmeyen bir Türk'tür.
Ancak bir Türk şiddetli yağmur yağarken ceketinin yakasını kaldırarak yağmurdan korunacağını sanabilir.
Çocuklarına nüfus cüzdanı çıkartırken, erkek çocuklarının yaşını askere geç gitsin büyük yazdıran, kız çocuklarının yaşını ise erkenden evlendiririz mantığıyla büyük yazdıran tabii ki bir Türk ailesidir.
Başka yerde bu fiyata bulamazsın. şöyle bir dolaş tekrar bana geleceksin" diyen birini görürseniz bilin ki bir Türk esnafla karşı karşıyasınız.
Nesneleri canlı varlıklara benzetme muhayyilesi ancak bir Türk'te mevcuttur. " Çiğneme şu eşek kadar sakızı", Gömleği sıcak suda yıkarsan böyle bit kadar olur.", Herifteki arabaya bak yılan gibi"
Kağıt mendili kumaş mendil gibi günlerce buruşuk şekilde cebinde taşır.
Rüzgarlı havalarda küller uçmasın diye küllüğe su koyar.
Serçe parmağını kulağına sokup iyice sallayarak karıştırır.
Ancak bir Türk gazete bulmacasını hep başkalarına sora sora çözebilme becerisini gösterip , kendisi çözdü diye sevindirik olabilir.
Sakal traşı olduktan sonra kanayan yerlerine küçük kağıtlar yapıştırır.
Soba borusu aktığında yoğurt kaplarını telle soba borusuna bağlar.
Nezle olunca tuvalet kağıdını uzun bir şerit yaparak kullanır.
Diş fırçasıyla dişini fırçalamayıp da saçını boyamak için kullanan birini görürseniz , o saçını seven bakımlı bir Türk'tür.
Konuşma yeteneği olan hayvanlara ilk olarak küfür etmesini öğretir.
Sahilde mayosunu kabinde giymek yerine arkadaşlarına havlu tutturarak giymeye çalışıp bir de arkadaşlarına "bakmayın lan" diye çıkışır.
Çorabının kirlenip kirlenmediğini burnuna götürerek kısa süreli koklayarak anlayan kişi temizliğine düşkün bir Türk'tür.
Daha birinci telefon zili çaldığında telefonun basına dikilen ama açmak için ikinci kez çalmasını bekler.
Bir dükkana girip , onun bunun fiyatını sorduktan sonra "abi araba beş dakka dursun, ben hemen gelicem" deyip, 2 saat
sonra gelir.
Cebinden çıkardığı paraların içinde en eskisini özenle arayıp bulduktan sonra para üstü verir.
Trafikte ambulansın pesine takılarak sıkışıklıktan kurtulup , uyanıklık yaptığını zanneder.
Kağıt paraların üzerine not alır ve parayı harcadığı için notu kaybeder ve ya elden ele dolaşacağını bildiğinden
komik yazılar yazar. ( Paranın ön yüzüne tehlike anında arkayı çeviriniz yazıp anında çevirince de simdi değil salak tehlike anında yazanlardan bahsediyoruz ..)
Çocuğu yanlışlıkla elini kestiği veya düştüğü için ağladığında elini kesti veya düştü diye çocuğunu döver.
Taksi tuttuğunda taksicinin yanına oturur ..Eğer üç dört kişi taksi tutuyorsa , taksi parasını veren kişi ön koltuğa oturur.
Ütü fişi , teyp fişi veya televizyon fişi kablosunun bakir teli dışarı çıkmış ise çocukları elektrik çarpmasın diye bakir teli selobantla
yapıştırır.
Ailece televizyon izlenen bir evde kumanda babanın elindeyse ve o ne izlerse diğerleri de onu izlemek zorunda kalır.
Çantasının içinde yeni tanıştığı birisine bile çekinmeden göstermek üzere en güzel fotoğraflarını ve aile albümünü
taşıyan birisini görürseniz hemen boynuna sarılmayın yoksa çantayı kafanıza yiyebilirsiniz , çünkü o kişi bir Türk kızıdır.
Bir Türk esnafı , müşterisinden aldığı parayı önce iki ucundan tutup iki defa gerginleştirir daha sonra da güneşe doğru tutup bakarak sahte olup olmadığını anlar.
Evin bir odasının ampulü patladığı zaman yenisini almayıp da fazla kullanmadığı bir odanın ampulünü onun yerine takar.
Evinde bulunan saksıların dibini kültablasi olarak kullanır.
Dişlerini gazoz açacağı , fındık ve ceviz kıracağı olarak kullanır.
İsinde iyi olan birisini överken hakaretle iltifat eden bir Türk'ten başkası olamaz. (Şerefsizin oğlu ne is yapmış be
kardeşim, helal olsun)
Aracın sinyal lâmbaları dururken kolunu çıkararak "dönüyorum" hareketi yapar.
Yemeğin etini en sona bırakır.
Trafik ışıkları kırmızıdan yeşile döndüğünde önündeki herkesi salak sanarak kornaya basar.
Dingildeyen bir masanın ayağına kağıt sıkıştırma fikri bir Türk'ündür.
Dişlerinin arasından "viij viij" diye ses çıkarır.
TV'de film seyrederken filmin oyuncularıyla muhatap olan (dur oraya gitme öldürecekler seni) Türk sinema severlerdir.
Arabasına öküz, köpek, horoz sesli korna taktırma fikrinin patenti bir Türk'e aittir.
Gazete kağıdını en iyi şekilde kullanır.(Cam silme bezi, külah, mendil,sofra bezi )
Plastik yoğurt kabini saksı yapar.
Arabasının arkasına yazı yazar .(Rahmetli de sollardı, tek rakibim THY,kroyum ama para bende)
Uçakta bulunan tanıdıklarına uçak havalandıktan sonra görmeyeceğini bildiği halde el sallar.
Çiğnediği sakızı daha sonra çiğnemek üzere kafasındaki tülbende yapıştıran bir Türk kadınından başkası değildir.
Tek abdestle beş vakit namaz kılmak için iki büklüm kıvranır.
Desenlerini çok beğenerek aldığı yeni bir mobilyanın üstünü başka bir örtü örterek kullanır.
Geçirdiği bir trafik kazasından sonra kanlar içinde çıkıp, çarpılmış arabasına üzülür.
Tüp kaçırıyor mu, kaçırmıyor mu diye kibrit yakıp kontrol eder.
Otoyolda, otomobilin gaz pedalına tuğla koyup, yorulmadan kullanma fikri bir Türk'ündür.
Elektronik hesap makinesini, uzaktan kumandasını naylona sarmış, üzerine de ambalaj lastiği geçirmiş birini görürseniz Türk'tür o. On yıllık bir otomobilin koltuk ambalaj naylonlarını çıkarmadan kullanma becerisini gösterir.
¥éмiйiм ¥éмiй, Dãмã®Lãяıмdãki Kãй ©ãйıм ôLگµй.گéйdéй ßã$kãگıйı گévéяگéм,ßµ ©ãй ßãйã Hãяãм ôLگµй-
.