Forum Hafızoğlu
Hoşgeldiniz
Ziyaretçi. Kayıt Ol !


E-Kitaplar- Aşagıda Yer Alan Kitap İsimlerine Tıklayarak Sitemiz Üzerinden Okuyabilirsiniz.

| kitapPeygamberimizin Hayati | kitapSevgili Peygamberim | kitapSiyer-i Nebi | kitapKütübü Sitte | kitapZulmün Tarihi | kitapAdabı Muaşeret | kitapAteizm Ve Eleştirisi|
| kitapKıymetsiz Yazılar | kitapYaşayan Hurafeler | kitapNamaz-Oruç-Haç-Zekat-Kurban... | kitapMuhtasar Osmanlı Tarihi | kitapOsmanlıca-Türkçe Sözlük | kitapİslami Sözlük|
| kitapMübârek Gün Ve Gecelerde Yapılması Tavsiye Edilen Duâ Ve İbâdetler|
| kitapSahabelerin Hayatı | kitapDini Bilgiler | kitapYahudiliğin Gerçek Yüzü | kitapAile Saadeti | kitapElmalılı Tefsiri| | kitapÇocuk Eğitimi|
HAYATIN GERÇEK USTALARI
Konuyu Değerlendir
  • 7 Oy - 4 Ortalama
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5


Konu:
Mesaj: Yok
Cinsiyet:
Kıdem: Yok

Yazan: Paulo Coelho/Çev: Mine Akverdi

Bu hikâye C. Fadiman tarafından anlatılıyor:

Gandhi bir seferinde Hindistan’da trene binerken basamaklarda tökezledi ve sağ ayağındaki sandalet aşağıya düştü. Tam o anda tren hareket etmeye başladı, inip sandaletin düşen tekini almanın imkânı yoktu.

Bu durumda Gandhi herkesin gözü önünde sandaletinin sol ayağında kalan tekini çıkarıp pencereden aşağıya attı.

“Bunu neden yaptınız?” diye sordu İngiliz bir subay.

“Tek bir sandalet hiçbir işe yaramaz” dedi Gandhi, “Ne bana ne de trenden düşen tekini bulana bir faydası olur. Bu şekilde en azından bir kişinin elinde bir çift sandalet olacak.”

Rio’da bir markette

Copacabana Kilisesi’nden bir papaz süpermarkette et almak için girdiği sırada sabırla bekliyordu ki, bir kadın sıranın önüne geçmek için atıldı.

Kadının bu hareketi diğer müşterilerin koro halinde giriştiği sözlü saldırılarla eleştirildi ancak kadın da onlara aynı hiddetle cevap verdi.

Ortamdaki atmosfer dayanılmaz bir hal alınca birdenbire birisi bağırdı:

“Hey, bayan, Tanrı seni seviyor!”

“İnanılmazdı” diye anlatıyor olayı papaz. “Herkesin nefret dolu olduğu bir anda birisi sevgiden bahsetmişti. Ve hemen o anda, orada, sanki sihirli bir değnek değmiş gibi öfke birden yok oluverdi. Kadın sıranın arkasına, durması gereken yere geçti ve diğer müşteriler bu kadar agresif davrandıkları için özür dilediler.”

Asla geç değildir

Joyce vahşi doğa üzerine uzmanlaşmış Avustralyalı bir fotoğrafçı.

“60 yaşıma bastığımda benim için hayatın artık sona erdiğini düşünmüştüm” diye anlatıyor. “Çocuklarım artık büyümüştü ve torunlarım için de büyükanne olarak artık önemimi kaybetmiştim. Bir gün oğluma Avustralya’nın çöllerine yapacağı bir gezide eşlik etmeye karar verdim. Birlikte kamp kurduk ve çevrede hiç kimse, yapacak başka hiçbir şey olmadığından hayatımda ilk kez sarhoş olmaya karar verdim. İkinci kadehten sonra elime video kamerayı alıp etrafı filme çekmeye başladım. Gökyüzünü, çadırı ve içimden gelen her şeyi çektim. Ama o kadar sarhoş olmuştum ki sonunda elimde kamerayla birlikte yere düştüm. Birkaç dakika orada öylece yattım ve o sırada hemen yanıbaşımda uzun bir çizgi halinde yürümekte olan karıncaları fark ettim. Öyle yakınımdaydılar ki ayak seslerini bile duyabilirdim; sanki o karıncalar şimdiye kadar hiç farkına varmadığım bir dünyadan gelmiş gibiydiler. Karıncaları filme çekmeye başladım ve işte o zaman yapmam gereken mesleği keşfettim.”

Joyce bundan birkaç yıl önce bana bu hikâyeyi anlattığında 71 yaşındaydı.

Konuşmak mı yapmak mı?

Doktor ve filozof Albert Schweitzer (1875-1965), 1913 yılında Afrika’ya gitti ve o zaman bir karar aldı: Hayatının geri kalanını Gabon kabilesiyle çalışmaya adayacaktı. Afrika’ya gidişinden bir yıl sonra I. Dünya Savaşı patlak verdi ve barışçı hareketin temsilcileri onu aramaya başladı; ondan Avrupa’ya dönüp savaşla mücadelelerinde kendilerine destek olmasını istiyorlardı.

“Yardım etmek için elimden gelen her şeyi zaten yapıyorum” diye cevap verdi onlara Schweitzer; “Ben burada sefaletle savaşıyorum.”

“Peki ya insanlık” diye sordu temsilciler kurulu.

“İnsanlık bu işte” diye cevapladı Schweitzer, hastalarını göstererek: “İşte benim elimden gelen bu ve bu yaptığım barış üzerine yapılan tüm konuşmalardan çok daha büyük bir anlam taşıyor. Birkaç kişinin acısını hafifletmeyi başarırsam bütün insan ırkı kendini daha iyi hissedecektir.”






Alıntı
.
Konu: 248
Mesaj: 821
Cinsiyet:
Kıdem: Jun 2006

gerçekten güzel paylaşımdıSmileytrenden tekini atması güzeldiSmiley (34)Smiley (34)
[Resim: tornado2hy8.jpg]

Alıntı
.


Benzer Konular...
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  HAYATIN UCUNDAN TUTMAYIN duman6761 2 1,047 10-12-2006, 03:02
Son Mesaj: S_MecnuN
  Acele etmeden hayatin tadini cikarmak nadide 2 974 11-10-2006, 16:43
Son Mesaj: Boncuk
  HAYATIN ANLAMI HAZAR 0 781 25-09-2006, 13:04
Son Mesaj: HAZAR
  HAYATIN ANLAMI SENİN BAKIŞLARINDA GİZLİDİR... nadide 0 863 05-09-2006, 17:39
Son Mesaj: nadide
  HAYATIN ALTIN KURALLARI nadide 0 752 05-09-2006, 17:26
Son Mesaj: nadide

Foruma Git:


Bu konuyu görüntüleyen kullanıcı(lar): 2 Ziyaretçi

Türkçe Çeviri : MyBB Türkiye
MyBB, © 2002-2024 MyBB Group.