Forum Hafızoğlu
Hoşgeldiniz
Ziyaretçi. Kayıt Ol !


E-Kitaplar- Aşagıda Yer Alan Kitap İsimlerine Tıklayarak Sitemiz Üzerinden Okuyabilirsiniz.

| kitapPeygamberimizin Hayati | kitapSevgili Peygamberim | kitapSiyer-i Nebi | kitapKütübü Sitte | kitapZulmün Tarihi | kitapAdabı Muaşeret | kitapAteizm Ve Eleştirisi|
| kitapKıymetsiz Yazılar | kitapYaşayan Hurafeler | kitapNamaz-Oruç-Haç-Zekat-Kurban... | kitapMuhtasar Osmanlı Tarihi | kitapOsmanlıca-Türkçe Sözlük | kitapİslami Sözlük|
| kitapMübârek Gün Ve Gecelerde Yapılması Tavsiye Edilen Duâ Ve İbâdetler|
| kitapSahabelerin Hayatı | kitapDini Bilgiler | kitapYahudiliğin Gerçek Yüzü | kitapAile Saadeti | kitapElmalılı Tefsiri| | kitapÇocuk Eğitimi|
GÜl deyİnce .. İskender pala ..
Konuyu Değerlendir
  • 24 Oy - 3.17 Ortalama
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5


Konu: 3
Mesaj: 6
Cinsiyet:
Kıdem: Apr 2011

Gülü tarife ne hâcet ne çiçektir biliriz

Hilkatin Fâtihası nübüvvetin hâtimesi ins ü cinnin efendisine selamdan sonra,
Biz O varlık güzeline Gül diyeceğiz gül çağında ıtırlarını duymak için…

Beşeriyet bütün zaman ve mekan boyunca Gülü bilememenin ve Gülü sevememenin ıstırabıyla kıvrandı ve en büyük hakikat şu ki başını nereye vursa o Gülden başka gül bulamayacak Gülü örnek almadıkça ete kemiğe bürünmüş feryadından kurtulamayacaktır Eller nakış nakış desen desen Gülü dokur çünki kâğıtlar renk renk deste deste Gülü okur Gülün ıtırlarında bülbüller yaşar aşk ile ve aşk ile renginin şulesinde pervaneler düşer Kimin eline değerse Gül elleri kokar onun "Burada beni ancak Allah buyruğuna bağlı Peygamber affı kurtarır/Ben de onun öç ve adalet eline uzatıyorum işte sağ elimi" der Sezai Karakoç dilinden Kab b Züheyr ve o günden sonra bürdesini giyer Gülün "Eğer Gülün vasıflarının şerhini devamlı durmadan söylesem yüzlerce kıyamet geçer de o yine bitmez" buyurur Mevlana Lisan ve kalem hakkıyla anlatamaz Gülü bunu herkes bilir Bilir de Asrı Saadetten bu yana sayısız kalemler Gülü yazar ciltler ve kütüphaneler dolusu; hesaba gelmez lisanlar Gülü söyler manzumeler ve şiirler boyu.

Şimdiye kadar neler söylenmedi Gül hakkında neler yazılmadı Yazmakla bitirilemedi ve bitirilemeyecek Adına nat dediler Gülü anlattılar; tazarru dediler Güle iltica ettiler Siyer dediler hayatını anlattılar şemail dediler vasıflarını sayıp döktüler Hilye yazdılar yakınlıklarını ifade için miraciye dizdiler şanını tebcil için Besteler yaptılar Gül terennümünde ilahiler söylediler Gül deminde Natî diye mahlas kullandılar divanlar doldurdular adını anarak başladılar mesnevilere bir bakışına mazhar olmak için Aherli kâğıtlara döküldü bin bir harf düz ve eğik Gülü yazmak için yarıştı gubari ile şikeste talik Hamdullahtan Hâmide harf başına şükür diye yazdı divitler Levnîden Osman;a tel tel renk verdi çivitler Ne yana baksa Gülden bir iz görür gözler ne yöne dönse Gülü özler geceler ve gündüzler Eşya ve varlık gül için vardır ve Gül eşya ve varlık için Bir milyon adı varsa aşkın bir eksiğiyle hep Gülden alır ilhamını Kâğıt kalem ve kitap Söz kelam ve hitap Her suret ve her şekilde Güle mahkum

Kimiler Gül dediler ömür boyu güldüler; kimiler Gül dediler gül uğruna öldüler

Gülü anlatmayan dil ne söyler ki efsaneden başka! Gül harflerinden gül söylemeyen kelimeler gerçeği olmayan isimlerden öte nedir ki?! Gül kokusu taşıyan bilgi canda ışık; gül destesi götürmeyen kervan bedene kuru yük değil midir?

Diclenin serin yamaçlarında gözyaşlarını ikindi sularına karıştırarak Kıbleye yönlendiren bağrı yanık şair hasretini anlatıyordu:

Suya versin bâğbân gülzârı zahmet çekmesin

Bir gül açılmaz yüzün teg verse bin gülzâre su

Sultan rüyalarının sevgilisine Gül rölyefleriyle başı üzre yer vermek için sorgucunu Onun ayak izinden yaptırıyor ve üzerine şu dizeleri nakşettiriyordu:

Nola tacım gibi başımda götürsem dâim
Kademi nakşını ol hazreti şâhı rusülün
Güli gülzârı nübüvvet o kadem sahibidir
Ahmedâ durma yüzün sür kademine o gülün

Ve sultanın mürşidi her yüzde Gülün aşkını okumaktaydı:

Gül ağlama gül bize
Ele diken gül bize
Gül olanın yüzünde
geldik

Gül açılır gül bize

Şimdi bir yılgınlık çağına geldik Gül için feryâdlar çağına ve denildi:

Gül gûş ettiremez boş yere bülbül inler
Varakı mihr ü vefâyı kim okur kim dinler

Şikayet değildir kasdım Gülüm cüretim içimin yanışından Gülistanlarda savaşlar var bülbüllerin kurşuna dizilip kefensiz gömülüyor Hiç bugünkü kadar yakışmadı Kâbene siyahlar ve biz seni hiç bugünkü kadar özlemedik Varlığa bir Gül ise sebep kokusundan ya renginden nasıl duralım ayrı?!

Ebedî gülşeninde tek ayak üzre duracak bir yer de vermez misin bize Gülüm?!


İskender Pala

Alıntı
.


Foruma Git:


Bu konuyu görüntüleyen kullanıcı(lar): 2 Ziyaretçi

Türkçe Çeviri : MyBB Türkiye
MyBB, © 2002-2024 MyBB Group.