Sevgili atam!..
Hatırlayacağınız gibi, 2002’de “Ata’yla manevi söyleşi” başlığıyla, 5 hafta boyunca manevi şahsiyetinizle dertleşmiştik bu sütunlardan!.. bu gün yıl 2006 ve aradan 4 yıl geçti!.. geçen bu 4 yıl içerisinde
çok şeyler gelişti ve değişti. Gelişen ve değişen şeylere baktığımda,ne acı ki, manevi kişiliğinizin istismarcıları da istismar konularında değişen ve gelişenlerin ön saflarında yer aldıkları görülüyor!..
kişiliğinize alenen dil uzatanlar, geçmişte olduğu gibi bu günde varlığı söz konusu, benim kastettiğim bunlar değil. Benim kastım, sizin de asla tasvip etmediğiniz ve etmeyeceğiniz bir takım dayatmaları, sizin geride bıraktığınız ilkeleriniz üzerinden halka empoze etmeye çalışanlardır!..
Bunlar manevi şahsınıza alenen dil uzatanlar olsa, zaten halk itibar etmeyecek. Fakat bunların kimi kamu kuruluşunda makam ve mevki sahibi, kimi törenlerde ön saflarda yer alıp yüksek sesle marş
söyleyen kimi de hiç takmadığı rozetinizi dikkat çekecek yerlerde yakasından düşürmeyerek “Atatürkçülük” maskesi arkasında hala saygınlık görmeye devam eden bazı hainlerdir!...
sayıları çok az da olsa etkileri büyüktür hep bunların.
Sevgili atam!..
Geçmişte olduğu gibi günümüzde de bu ülkenin nimetlerinden sonuna kadar faydalanıp, ihanet içerisinde olanların varlığı söz konusu! Bu ülkeye ve insanlarına öyle bir kültürel miras, öyle bir sarsılmaz ilkeler bırakılmış, öyle bir vatandaşlık bilinci aşılanmış ki, gelecek konusunda
korkulacak ve endişe edilecek bir durum yok!..
Sevgili atam!..
10 Kasım 2006 Cuma günü aramızdan ayrılışının 68. yıl dönümü münasebetiyle hasretle andığımız törenlerin akabinde 11 Kasım 2006’da ebedi yolculuğuna uğurladığımız, Türk siyasetinin duayenlerinden merhum Ecevit’in cenaze töreninde de görüldü ki, Cenaze töreniyle alakasız, hatta saygısızlık addeden sloganlar atılmak suretiyle, yaşamını dürüstlük abidesi olarak sürdüren merhum Ecevit’in siyasi hayatındaki dürüstlük ve saflığından nemalanmak suretiyle Karaoğlan’ın siyasi hedefleri, dolayısıyla ülkenin geleceği
önünde set olmaları yetmezmiş gibi son yolculuğunda da kendilerine bir pay çıkarma gayreti içinde olmaları, devletin sağduyulu davranışları ve güvenlik güçlerimizin takdire şayan önlemleri karşısında kabuklarına çekilmek zorunda bırakılarak, Türk Milleti Ecevit’e yakışır bir devlet töreniyle son yolculuğuna uğurlanmıştır. Ruhu şad olsun!...
Sevgili atam!.
Geçen 4 yıl içerisinde sizinle paylaşmak istediğim yaşanan ve yaşatılan bir çok konu var şüphesiz!.. ancak, aramızdan ayrılışının 68. yıl dönümünde size olan hasret ve özlemin duygularıma bindirdiği
yükün yanında aynı güne denk gelen, ülkemize önemli hizmetleri olan Ecevit’in aramızdan ayrılmasının üzüntüsü bu paylaşımları ilerleyen günlere ertelememe sebebiyet vermiştir. Fani dünyadan selam size
insana ve insanlığa hizmet etmiş hak dünyanın örnek insanları!..
Ruhlarınız şad, mekanlarınız cennet olsun!..
“YURDUMA BİR GÖZ DİKİLDİYSE KEM BAKAN, KUSURA BAKMA GARDAŞ! BEN KENARDA DURAMAM!...”
Hatırlayacağınız gibi, 2002’de “Ata’yla manevi söyleşi” başlığıyla, 5 hafta boyunca manevi şahsiyetinizle dertleşmiştik bu sütunlardan!.. bu gün yıl 2006 ve aradan 4 yıl geçti!.. geçen bu 4 yıl içerisinde
çok şeyler gelişti ve değişti. Gelişen ve değişen şeylere baktığımda,ne acı ki, manevi kişiliğinizin istismarcıları da istismar konularında değişen ve gelişenlerin ön saflarında yer aldıkları görülüyor!..
kişiliğinize alenen dil uzatanlar, geçmişte olduğu gibi bu günde varlığı söz konusu, benim kastettiğim bunlar değil. Benim kastım, sizin de asla tasvip etmediğiniz ve etmeyeceğiniz bir takım dayatmaları, sizin geride bıraktığınız ilkeleriniz üzerinden halka empoze etmeye çalışanlardır!..
Bunlar manevi şahsınıza alenen dil uzatanlar olsa, zaten halk itibar etmeyecek. Fakat bunların kimi kamu kuruluşunda makam ve mevki sahibi, kimi törenlerde ön saflarda yer alıp yüksek sesle marş
söyleyen kimi de hiç takmadığı rozetinizi dikkat çekecek yerlerde yakasından düşürmeyerek “Atatürkçülük” maskesi arkasında hala saygınlık görmeye devam eden bazı hainlerdir!...
sayıları çok az da olsa etkileri büyüktür hep bunların.
Sevgili atam!..
Geçmişte olduğu gibi günümüzde de bu ülkenin nimetlerinden sonuna kadar faydalanıp, ihanet içerisinde olanların varlığı söz konusu! Bu ülkeye ve insanlarına öyle bir kültürel miras, öyle bir sarsılmaz ilkeler bırakılmış, öyle bir vatandaşlık bilinci aşılanmış ki, gelecek konusunda
korkulacak ve endişe edilecek bir durum yok!..
Sevgili atam!..
10 Kasım 2006 Cuma günü aramızdan ayrılışının 68. yıl dönümü münasebetiyle hasretle andığımız törenlerin akabinde 11 Kasım 2006’da ebedi yolculuğuna uğurladığımız, Türk siyasetinin duayenlerinden merhum Ecevit’in cenaze töreninde de görüldü ki, Cenaze töreniyle alakasız, hatta saygısızlık addeden sloganlar atılmak suretiyle, yaşamını dürüstlük abidesi olarak sürdüren merhum Ecevit’in siyasi hayatındaki dürüstlük ve saflığından nemalanmak suretiyle Karaoğlan’ın siyasi hedefleri, dolayısıyla ülkenin geleceği
önünde set olmaları yetmezmiş gibi son yolculuğunda da kendilerine bir pay çıkarma gayreti içinde olmaları, devletin sağduyulu davranışları ve güvenlik güçlerimizin takdire şayan önlemleri karşısında kabuklarına çekilmek zorunda bırakılarak, Türk Milleti Ecevit’e yakışır bir devlet töreniyle son yolculuğuna uğurlanmıştır. Ruhu şad olsun!...
Sevgili atam!.
Geçen 4 yıl içerisinde sizinle paylaşmak istediğim yaşanan ve yaşatılan bir çok konu var şüphesiz!.. ancak, aramızdan ayrılışının 68. yıl dönümünde size olan hasret ve özlemin duygularıma bindirdiği
yükün yanında aynı güne denk gelen, ülkemize önemli hizmetleri olan Ecevit’in aramızdan ayrılmasının üzüntüsü bu paylaşımları ilerleyen günlere ertelememe sebebiyet vermiştir. Fani dünyadan selam size
insana ve insanlığa hizmet etmiş hak dünyanın örnek insanları!..
Ruhlarınız şad, mekanlarınız cennet olsun!..
“YURDUMA BİR GÖZ DİKİLDİYSE KEM BAKAN, KUSURA BAKMA GARDAŞ! BEN KENARDA DURAMAM!...”
.