Düşünüp ibret almak için …Mus’ab bin Umeyr r.h.
Mekke’nin en yakışıklı ve en zenginlerinden biri olan Mus’ab bin Umeyr şaşalı bir hayat sürerken, sonra nasıl olduysa gözle görülmeyen bir ilaha top yekun kul olma teklifi ile karşı karşıya kaldı...
Bir tarafta nefsinin isteklerine prangalar vurulmayan bir hayat ve o hayatın figüranları, diğer tarafta her adımına tavsiye ve müdahalelerde (helal-haram, mübah) bulunan bir hayat şekli ve zengin-fakir, köle dinlemeyen, üstünlüğün takvada olduğu bir dostluk...
Bir tarafta görünen nimetler ve nefsinin tüm isteklerinin pratik alanı olan bir hayat diğer tarafta zorluklarla mücadele olan ve karşılığında cennet vaad edilen bir hayat...
Daha doğrusu bir tarafta Rahmani yol ve Rahmani dostluklar, diğer tarafta şeytani bir hayat ve şeytani dostluklar...
Rahman’ın onayını almayan tüm dostlukların ‘şeytani’ olarak adlandırıldıkları dostluklar...
Elbetteki her yolun yolcularının karakterleri ve hayata bakışları birbirlerine benzer olacaktı...
Hangi saf’a geçse diğerine cephe almış olacaktı...
En sevdiği annesine;
‘İstediğin yere git. Artık ben senin annen değilim!’ dedirtecek bir yolu ve o yolun yolcularına dost olmayı seçti...
Burada en önemli (sahne); görünen nimetleri terkedip görünmeyen nimetlere talip olunan hayatı seçmesine sebep olan ‘ruh’ un adı...
Kendinizi bir anlık Mus’ab bin Umeyr ’ in yerine koyun...
İstediğinizi köle olarak alabiliyor (köle adayları içinde tabi...) dilediğinizi azad edebiliyorsunuz... Hemen hemen her gün evlenme teklifleri... Elit bir tabaka... Saygınlık... En güzel giysiler, güzel kokular... Sıkıntısı olmayan bir hayat... Aile içinde en ufak bir dargınlık, kırgınlık da yok... Böyle bir hayatı yaşadığınızı hayal edin...
Sonra her nasılsa böyle bir hayata ve içindekilerine cephe alıp mazlumlar safına geçiyorsunuz!
Bu tercihi hiçbir (ahiret bağlanışı kesik) akıl kabul etmez...
Seni doğuran annen; dostlarından ve seçtiğin dinden dönmen için mum gibi eriyecek ve sen de inat edip kararından dönmeyeceksin! (Allahu Ekber! )
Vallahi bunun tek bir izahı var!..
O da;
Menfaat üzerine bina edilen dostlukları bir tarafa atıp gerçek dost olan Allah sevgisini kalbe yerleştirmek...
Mekke’nin en yakışıklı ve en zenginlerinden biri olan Mus’ab bin Umeyr şaşalı bir hayat sürerken, sonra nasıl olduysa gözle görülmeyen bir ilaha top yekun kul olma teklifi ile karşı karşıya kaldı...
Bir tarafta nefsinin isteklerine prangalar vurulmayan bir hayat ve o hayatın figüranları, diğer tarafta her adımına tavsiye ve müdahalelerde (helal-haram, mübah) bulunan bir hayat şekli ve zengin-fakir, köle dinlemeyen, üstünlüğün takvada olduğu bir dostluk...
Bir tarafta görünen nimetler ve nefsinin tüm isteklerinin pratik alanı olan bir hayat diğer tarafta zorluklarla mücadele olan ve karşılığında cennet vaad edilen bir hayat...
Daha doğrusu bir tarafta Rahmani yol ve Rahmani dostluklar, diğer tarafta şeytani bir hayat ve şeytani dostluklar...
Rahman’ın onayını almayan tüm dostlukların ‘şeytani’ olarak adlandırıldıkları dostluklar...
Elbetteki her yolun yolcularının karakterleri ve hayata bakışları birbirlerine benzer olacaktı...
Hangi saf’a geçse diğerine cephe almış olacaktı...
En sevdiği annesine;
‘İstediğin yere git. Artık ben senin annen değilim!’ dedirtecek bir yolu ve o yolun yolcularına dost olmayı seçti...
Burada en önemli (sahne); görünen nimetleri terkedip görünmeyen nimetlere talip olunan hayatı seçmesine sebep olan ‘ruh’ un adı...
Kendinizi bir anlık Mus’ab bin Umeyr ’ in yerine koyun...
İstediğinizi köle olarak alabiliyor (köle adayları içinde tabi...) dilediğinizi azad edebiliyorsunuz... Hemen hemen her gün evlenme teklifleri... Elit bir tabaka... Saygınlık... En güzel giysiler, güzel kokular... Sıkıntısı olmayan bir hayat... Aile içinde en ufak bir dargınlık, kırgınlık da yok... Böyle bir hayatı yaşadığınızı hayal edin...
Sonra her nasılsa böyle bir hayata ve içindekilerine cephe alıp mazlumlar safına geçiyorsunuz!
Bu tercihi hiçbir (ahiret bağlanışı kesik) akıl kabul etmez...
Seni doğuran annen; dostlarından ve seçtiğin dinden dönmen için mum gibi eriyecek ve sen de inat edip kararından dönmeyeceksin! (Allahu Ekber! )
Vallahi bunun tek bir izahı var!..
O da;
Menfaat üzerine bina edilen dostlukları bir tarafa atıp gerçek dost olan Allah sevgisini kalbe yerleştirmek...
KORKAKLIKTA AR
İLERLEMEKTE ŞEREF VAR !
İLERLEMEKTE ŞEREF VAR !
.