Ellerin mi titredi, yüreğin mi. Umutlarımı vurmaya çalıştığın silahın kabzası sevgiden mi yoksa. Beni yine öldüremedin, kalamadın pişmanlık-larınla, yine döndün bana sevdiceğim. Hasrettin ellerine değdiğimde tutuşmaya, muhtaçtın sevda-ma, sana dair her cümlenin sonuna uluorta öpmelerinle nokta koymaya. Yine döndün bana. Dönmedi yüreğim ihanetin kırmızısına, yalnızlık ilmeğini geçiremedim boynuma, kabullenemedim asla bir başınalığımı. Sarkaçlı saatimin tik-taklarıyla birlikte geçip gidiverdi hüzünlerim vuslatı andıkça. Saksısını yitirmiş bir sardunya olmadım asla. Gitmelerin dönmelerin eksiltmedi sevdamı, alıştırıvermişim yürekçiğimi ister istemez. Düşlerimi, hayallerimi budayamadı o gül makası uzak kalışların, arayışların…Ağlama ne olur kaldır başını. Mahalleye yıldızsız çöküveren geceler utanmadı kendinden, yalnızlığımı götüremediğinden. Sende utanma kendinden tabularımız olmadı ki asla. Emindim, işte yine bana döndün sevdiceğim. Yorgun teknelere takılıp kalmışken… Özdeşleştiriyorken kendimi, azgın dalgalarla seni. Döndün iste alabildiğine muhtaç, utangaç, bir o kadar çaresiz, ıslak. O sarmaşık sarmalarının sahibi sen değilmişsin gibi, Kollarına düşünce, dudaklarıma yapışınca kurtulamayan ben değilmişim gibi döndün iste olsa da bir yabancı gibi…
.