Abdullah: Allah (cc)' ın kulu
Âbid: Kulluk eden, ibadet eden
Âdil: Adaletli
Ahmed: En çok övülmiş, sevilmiş
Ahsen: En güzel
Alî: Çok yüce
Âlim: Bilgin, bilen
Allâme: Çok bilen
Âmil: İşleyici, iş ve aksiyon sahibi
Aziz: Çok yüce, çok şerefli olan
Beşir: Müjdeleyici
Burhan: Sağlam delil
Cebbâr: Kahredici, gâlip
Cevâd: Cömert
Ecved: En iyi, en cömert
Ekrem: En şerefli
Emin: Doğru ve güvenilir kimse
Fadlullah: Allah-ü Teâlanın ihsânı, fazlına ulaşan
Fâruk: Hakkı ve bâtılı ayıran
Fettâh: Yoldaki engelleri kaldıran
Gâlip: Hâkim ve üstün olan
Ganî: Zengin
Habib: Sevgili, çok sevilen
Hâdi: Doğru yola götüren
Hâfız: Muhafaza edici
Halîl: Dost
Halîm: Yumuşak huylu
Hâlis: saf, temiz
Hâmid: Hamd edici, övücü
Hammâd: Çok hamdeden
Hanîf: Hakikate sımsıkı sarılan
Kamer: Ay
Kayyim: Görüp, gözeten
Kerîm: Çok cömert, çok şerefli
Mâcid: Yüce ve şerefli
Mahmûd: Övülen
Mansûr: Zafere kavuşturulmuş
Mâsum: Suçsuz, günahsız
Medenî: Şehirli, bilgilive görgülü
Mehdî: Hidayet eden, doğru yola erdiren
Mekkî: Mekkeli
Merhûm: Rahmetle bezenmiş
Mes'ûd: Mutlu
Metîn: Çok sağlam ve güçlü
Muallim: Öğretici
Muktedâ: Peşinden gidilen
Mübârek: Uğurlu, hayırlı, bereketli
Müctebâ: Seçilmiş
Mükerrem: Şerefli, yüce
Müktefî: İktifâ eden, yetinen
Münîr: Nurlandıran, aydınlatan
Mürsel: Elçilikle görevlendirilmiş
Mürtezâ: Beğenilmiş, seçilmiş
Muslih: Islah edeci, düzene koyucu
Mustafa: Çok arınmış
Müstakîm: Doğru yolda olan
Mutî: Hakka itaat eden
Mu'tî: Veren ihsân eden
Muzaffer: Zafer kazanan, üstün olan
Müşâvir: Kendisine danışılan
Nakî: Çok temiz
Nakîb: Halkın iyisi, kavmin en seçkini
Nâsih: Öğüt veren
Nâtık: Konuşan, nutuk veren
Nebî: Peygamber
Neciyullah: Allah' ın sırdaşı
Necm(i): Yıldız
Nesîb: Asil, temiz soydan gelen
Nezîr: Uyarıcı, korkutucu
Nimet: İyilik, dirlik ve mutluluk
Nûr: Işık, aydınlık
Râfi: Yükselten
Râgıb: Rağbet eden, isteyen
Rahîm: Mü'minleri çok seven
Râzî: Kabul eden, hoşnut olan
Resûl: Elçi
Reşîd: akıllı, olgun, iyi yola götürücü
Saîd: Mutlu
Sâbir: Sabreden, güçlüklere dayanan
Sâdullah: Allah' ın mübârek kulu
Sâdık: Doğru olan, gerçekci
Saffet: Arınmış, seçkin kişi
Sâhib: Mâlik, arkadaş, sohbet edici
Sâlih: iyi ve güzel huylu
Selâm: Noksan ve ayıptan emin olan
Seyfullah: Allah' ın kılıcı
Seyyid: Efendi
Şâfi: Şefaat edici
Şâkir: Şükredici
Tâhâ: Kur'ân-ı Kerîm' deki ismi
Tâhir: Çok temiz
Takî: Haramlardan kaçınan
Tayyib: Helal, temiz, güzel, hoş
Vâfi: Sözünde duran, sözünün eri
Vâiz: Nasihat eden
Vâsıl: Kulu Rabb'ine ulaştıran
Yâsîn: Kur'ân-ı Kerîm' deki ismi, gerçek insan, insan-ı kâmil
Zâhid: Mâsivadan yüz çeviren
Zâkir: Allah' ı çok anan
Âbid: Kulluk eden, ibadet eden
Âdil: Adaletli
Ahmed: En çok övülmiş, sevilmiş
Ahsen: En güzel
Alî: Çok yüce
Âlim: Bilgin, bilen
Allâme: Çok bilen
Âmil: İşleyici, iş ve aksiyon sahibi
Aziz: Çok yüce, çok şerefli olan
Beşir: Müjdeleyici
Burhan: Sağlam delil
Cebbâr: Kahredici, gâlip
Cevâd: Cömert
Ecved: En iyi, en cömert
Ekrem: En şerefli
Emin: Doğru ve güvenilir kimse
Fadlullah: Allah-ü Teâlanın ihsânı, fazlına ulaşan
Fâruk: Hakkı ve bâtılı ayıran
Fettâh: Yoldaki engelleri kaldıran
Gâlip: Hâkim ve üstün olan
Ganî: Zengin
Habib: Sevgili, çok sevilen
Hâdi: Doğru yola götüren
Hâfız: Muhafaza edici
Halîl: Dost
Halîm: Yumuşak huylu
Hâlis: saf, temiz
Hâmid: Hamd edici, övücü
Hammâd: Çok hamdeden
Hanîf: Hakikate sımsıkı sarılan
Kamer: Ay
Kayyim: Görüp, gözeten
Kerîm: Çok cömert, çok şerefli
Mâcid: Yüce ve şerefli
Mahmûd: Övülen
Mansûr: Zafere kavuşturulmuş
Mâsum: Suçsuz, günahsız
Medenî: Şehirli, bilgilive görgülü
Mehdî: Hidayet eden, doğru yola erdiren
Mekkî: Mekkeli
Merhûm: Rahmetle bezenmiş
Mes'ûd: Mutlu
Metîn: Çok sağlam ve güçlü
Muallim: Öğretici
Muktedâ: Peşinden gidilen
Mübârek: Uğurlu, hayırlı, bereketli
Müctebâ: Seçilmiş
Mükerrem: Şerefli, yüce
Müktefî: İktifâ eden, yetinen
Münîr: Nurlandıran, aydınlatan
Mürsel: Elçilikle görevlendirilmiş
Mürtezâ: Beğenilmiş, seçilmiş
Muslih: Islah edeci, düzene koyucu
Mustafa: Çok arınmış
Müstakîm: Doğru yolda olan
Mutî: Hakka itaat eden
Mu'tî: Veren ihsân eden
Muzaffer: Zafer kazanan, üstün olan
Müşâvir: Kendisine danışılan
Nakî: Çok temiz
Nakîb: Halkın iyisi, kavmin en seçkini
Nâsih: Öğüt veren
Nâtık: Konuşan, nutuk veren
Nebî: Peygamber
Neciyullah: Allah' ın sırdaşı
Necm(i): Yıldız
Nesîb: Asil, temiz soydan gelen
Nezîr: Uyarıcı, korkutucu
Nimet: İyilik, dirlik ve mutluluk
Nûr: Işık, aydınlık
Râfi: Yükselten
Râgıb: Rağbet eden, isteyen
Rahîm: Mü'minleri çok seven
Râzî: Kabul eden, hoşnut olan
Resûl: Elçi
Reşîd: akıllı, olgun, iyi yola götürücü
Saîd: Mutlu
Sâbir: Sabreden, güçlüklere dayanan
Sâdullah: Allah' ın mübârek kulu
Sâdık: Doğru olan, gerçekci
Saffet: Arınmış, seçkin kişi
Sâhib: Mâlik, arkadaş, sohbet edici
Sâlih: iyi ve güzel huylu
Selâm: Noksan ve ayıptan emin olan
Seyfullah: Allah' ın kılıcı
Seyyid: Efendi
Şâfi: Şefaat edici
Şâkir: Şükredici
Tâhâ: Kur'ân-ı Kerîm' deki ismi
Tâhir: Çok temiz
Takî: Haramlardan kaçınan
Tayyib: Helal, temiz, güzel, hoş
Vâfi: Sözünde duran, sözünün eri
Vâiz: Nasihat eden
Vâsıl: Kulu Rabb'ine ulaştıran
Yâsîn: Kur'ân-ı Kerîm' deki ismi, gerçek insan, insan-ı kâmil
Zâhid: Mâsivadan yüz çeviren
Zâkir: Allah' ı çok anan
Ey Nefsim! Görüyorum ki tamamen dünya ile haşır neşir oldun tamamen ona bağlandın. Ondan hiç ayrılmak istemiyorsun. Gittikçe dünya muhabbeti ve mal hırsı her yanını sarıyor. Bir gün ölüm gelip seni biriktirdiğin maldan ve sevdiğin dünyadan ve dostlarından, arkadaşlarından ayıracağını düşünemez oldun. Öfke ile kalp kirdin, bilmezmisinki bir kalp kirmak kabeyi yikmak gibidir?
bilmezmisin???
bilmezmisin???
.