Forum Hafızoğlu
Hoşgeldiniz
Ziyaretçi. Kayıt Ol !


E-Kitaplar- Aşagıda Yer Alan Kitap İsimlerine Tıklayarak Sitemiz Üzerinden Okuyabilirsiniz.

| kitapPeygamberimizin Hayati | kitapSevgili Peygamberim | kitapSiyer-i Nebi | kitapKütübü Sitte | kitapZulmün Tarihi | kitapAdabı Muaşeret | kitapAteizm Ve Eleştirisi|
| kitapKıymetsiz Yazılar | kitapYaşayan Hurafeler | kitapNamaz-Oruç-Haç-Zekat-Kurban... | kitapMuhtasar Osmanlı Tarihi | kitapOsmanlıca-Türkçe Sözlük | kitapİslami Sözlük|
| kitapMübârek Gün Ve Gecelerde Yapılması Tavsiye Edilen Duâ Ve İbâdetler|
| kitapSahabelerin Hayatı | kitapDini Bilgiler | kitapYahudiliğin Gerçek Yüzü | kitapAile Saadeti | kitapElmalılı Tefsiri| | kitapÇocuk Eğitimi|
Fener Rum Patrikhanesi 'Nin Türkler Üzerindeki Hesapları
Konuyu Değerlendir
  • 17 Oy - 3.06 Ortalama
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5


Konu: 1,019
Mesaj: 3,528
Cinsiyet:
Kıdem: Apr 2006

{EDITOR=<font size="5"><span style="font-weight: bold;">Türkler nasıl mahvedilir? </span></font><br> <b><font color="#cc0000" face="Verdana" size="-1">Devrin Fener Patriği Grigoryos’un Rus Çarı I.Aleksandr’a yazdığı ve Türklerin nasıl mahvedileceğine dair tavsiyeleri şunlardır:</font></b> <p><font face="Verdana"><b><font color="#006600" size="-2">“Türkleri maddeten ezmek ve yıkmak gayri mümkündür. Çünkü Türkler başka milletleri gurur ve ifrada sevkedecek zaferler önünde olduğu kadar her türlü ümitleri kaybedecekleri mağlubiyetlere ve felaketlere karşı sakin, sabırlı ve mukavemetli insanlardır. Gayet mağrurdurlar ve izzet-i nefislerine fevkalade düşkündürler. Ferdi iradelerin üstündeki hadisatı değişmez mukadderat sayma inancına sahiptirler. Bu inanışları dinlerine bağlılıklarından, kadere rıza göstermelerinden, ananelerinin kuvvetinden, padişahlarına, kumandanlarına, büyüklerine olan itaat duygularından gelmektedir. Türkler zekidirler ve kendilerini müspet yolda sevkü idare edecek reislere sahip oldukları müddetçe de çalışkandırlar. Gayet kanaatkârdırlar. Onların bütün meziyetleri hatta kahramanlık ve şecaat duyguları da ananelerine olan bağlılıklarından ahlaklarının selabet ve safiyetinden bilhassa dinî ve manevî hayatlarını tanzim ve tedvin eden şahsiyetlere olan bağlılık ve hürmetlerinden gelmektedir. Türkleri evvela bu din ve maneviyat şahsiyetlerinden mahrum bırakmak, buhran anlarında irşad vazifesini îfâ edecek şahsiyet ve mihraklardan nasipsiz kılmak icap eder. Bunun da kestirme yolu dinî ve manevî hayatı temsil eden teşkilat ve şahsiyetleri milletleri üzerinde müessir kudret halinden çıkarmak. Halkı da ananat-ı diniyye ve milliyetlerine intibak etmeyen haricî telkin ve fikirlerle tahrip etmektir. Manevî mihraklardan mahrum oldukları gün Türkleri kendilerinden şeklen çok kudretli, kalabalık ve zahiren hâkim kuvvetler önünde zafere götüren asıl kuvvetleri sarsılacak ve ancak o zaman maddî vesaitin faikiyetine istinat edilerek Türkleri yıkmak mümkün olacaktır”.</font></b><font size="-1">[1]</font></font> </p> <p><font face="Verdana" size="-1">Peki dün durum böyleyken acaba bugün nasıldır? Başbakanlık Basın ve Yayın Enformasyon Trabzon İl Müdürlüğü’nün 7. 10. 1997 tarihli bir yayınında şu ifadeler yer alıyor: “Trabzon’da 20-28 Eylül tarihleri arasında Fener Rum Patrikhanesi tarafından düzenlenen “Din, Bilim ve Çevre” konulu sempozyumun Türkiye’nin tanıtımındaki olumsuz etkileri tartışılırken, komitenin dağıttığı haritalardaki Rum izlerinin, sempozyumun amacının dışına taştığına ilişkin görüşleri doğrular nitelikte olduğu belirtiliyor. Sempozyumun yapılacağı Karadeniz çevresindeki illerin yetkilileri ile katılımcılara dağıtılan haritada Karadeniz “Pontus Gölü” olarak gösterilirken, başta Doğu Karadeniz olmak üzere Karadeniz kıyısındaki yerleşim yerlerinin isimleri Rumca olarak yazılmış, Trabzon ise Trapezus olarak adlandırılmıştır”.</font> </p> <p><font face="Verdana" size="-1">Aynı hadise Milli Gazete’nin 7 Ekim 1997 tarihli sayısında da yer almaktadır. Bahsi geçen geminin adı Venizelos’tur. Ve içinde yüzlerce papaz ve yerli işadamımızla birlikte Fener Rum Patriği Bartholomeos da bulunmaktadır. Karadeniz sahilini tamamen Yunanistan’ın toprak parçası olarak gösteren haritayı bizzat patriğin kendisi dağıtmıştır.</font> </p> <p><font face="Verdana" size="-1">Patrik, son zamanlarda yabancı devlet başkanlarına dinî nişanlar da vermeye başlamıştır. Yeni Mesaj Gazetesi’nde yer alan bir habere göre, “Gazeteci yazar Aytunç Altındal, son olarak geçen hafta Almanya Cumhurbaşkanı Johannes Rau’nun Türkiye’ye gelişinde Fener Patrikhanesi’ni ziyaret etmesine dikkat çekerek, son iki yıldır Türkiye’ye gelen tüm devlet başkanlarının Patrikhaneyi ziyaret edip kutsanmalarının anlamlı olduğunu vurguladı. Altındal, gelen devlet başkanlarından hiçbirinin Diyanet İşleri Başkanı’yla görüşmeye tenezzül etmemesinin de dikkat çekici olduğunu ifade etti. Altındal şunları dile getirdi: ‘Patrik sanki Türkiye’de iki devlet başkanı varmış gibi bir tutum içindedir. Başta Clinton olmak üzere kendisi de devlet başkanı sıfatıyla gelenleri kendi sarayında ve tahtında karşılıyor. Bu taht kavramını ben uydurmadım. Patrik, resmî belgelere Konstantinopol’daki tahtın temsilcisi olduğunu belirterek imza atıyor. Patrik, Alman Devlet Başkanı’na bir nişan verdi. Laik Türkiye Cumhuriyeti’nde bir Türk vatandaşının başka bir devletin temsilcisine dini nişan vermesi yasaktır. Patriğin verdiği nişan Aziz Andreas Haçı’dır. Çok anlamlı bir haçtır. Hıristiyan aleminde çok kutsal bir değeri vardır. Hıristiyanlık inanışına göre; Aziz Andreas, İsa’nın ilk havarisidir. Ve bizzat İsa tarafından Anadolu’yu Hıristiyanlaştırmakla görevlendirilmiştir. Şu yaşananlara bakıp Patrikhane’nin Türkiye’de ‘devlet içinde devlet’ olduğunu söylemeden geçemeyeceğim”[2]&nbsp;</font> <br> &nbsp; </p> <p><font face="Verdana" size="-2">[1]: Albay Enver Topuz, Konferans Notlarından</font> <br> <font face="Verdana" size="-2">[2]: Yeni Mesaj, 14 Nisan 2000</font></p>EDITOR}
Bizim yolumuz İman, İslâm ve Ahlâk-ı Muhammedî'yi aşılamaktan ibarettir.
Gâye: Rıza-î İlahîdir.
Vasiyetim olsun; tefrikaya düşmeyiniz. Kavmiyet gütmeyiniz. Ehli Sünnetin gayri olan yanlış yollara sapmayınız.


Ebu’l Faruk Süleyman Hilmi Silistrevi (K.S.)


Beni Bir Ben Bilirim, Birde Yaradan. Bana Bir Ben Lazımım, Birde Anlayan

Alıntı
.


Foruma Git:


Bu konuyu görüntüleyen kullanıcı(lar): 1 Ziyaretçi

Türkçe Çeviri : MyBB Türkiye
MyBB, © 2002-2024 MyBB Group.