Hayat hep güler mi insana, güldürür mü yoksa bilinmez, gizemi dolu olan dünyada. Bir varmis bir yokmus diye baslanan tüm masallarda, iyiler hep galip gelir ya, beklersin bir gün yasamin masal olsun diye. Ama hep kötüler el üstünde tutulur gercek dünyada. Üzülürsün sonra, niye diye, ama bakabilirsen sabahin sessizliginde kulaklarda yankılanan kus civiltilarından ve meltemin serin esen rüzgârindan, dünyaya. Iste o zaman görebilirsin hep bir gizemin sakli oldugunu. Belki acinin gamzesinin gözünde yansiyan yakamozuna sahit olabilirsin. Senin de hüzün kuslarinin kanat cirptigi gözlerinde bir gamzenin isilldadigini kendi aynandan görebilirsin.
Yontulmadan elmasin, yanmadan altinin, güneste kalmadan meyvenin olgunlasmayacagi gibi, aciları tatmadan olgunlugun gamzesinin insanda acmayacagini da bilmek için acaba acida yanmak (mi ) gerekir(?). Dostlarin gülen yüzünün ardindan, ihanet sarkilarini besteledigine sahit olunca, yüregin acida yanmasi mi yoksa acinin gamzesinde dostlugun zor oldugunu görmek mi daha anlamlidir?
Severek vuslat denizinde bulusan iki asigin kavustuktan sonra, bencillik firtinasinda ayrilik küreklerine asildiginda yüregin aci da yanmasi mi yoksa acinin gamzesinde sevmenin bencillik hortumuyla yok olacagini tecrübe ederek sevmede bencilligi öldürmenin gerekliligine olan inanci hissetmek mi daha anlamlidir?
Bence acinin en güzel gamzesi ibretlik hayatlarda yasamin güzelliklerine göz kirparak hayatimizi gamzenin gülümseyen meltemine birakmaktir. Ancak ibretlik hayatlardan alinmayan dersler, bizim hayat agacimizda baskalari icin acinin gamzesini actiracaktir.
Acinin gamzesini görerek yasami gül bahcesine cevirmeniz dilegiyle sevgiyle gözlerinizdeki gamzeyi selamliyorum.
Göremedigimiz hedefi asla tutturamayiz. Acinin gamzesinde görülen tüm güzellikler ise bizlere huzur ve umut hedefine giden yolun tüm kivrimlarini en acimasiz sekilde göstermistir. O halde acinin gamzesinde kivrimlari incelemeye ne dersiniz?
Yontulmadan elmasin, yanmadan altinin, güneste kalmadan meyvenin olgunlasmayacagi gibi, aciları tatmadan olgunlugun gamzesinin insanda acmayacagini da bilmek için acaba acida yanmak (mi ) gerekir(?). Dostlarin gülen yüzünün ardindan, ihanet sarkilarini besteledigine sahit olunca, yüregin acida yanmasi mi yoksa acinin gamzesinde dostlugun zor oldugunu görmek mi daha anlamlidir?
Severek vuslat denizinde bulusan iki asigin kavustuktan sonra, bencillik firtinasinda ayrilik küreklerine asildiginda yüregin aci da yanmasi mi yoksa acinin gamzesinde sevmenin bencillik hortumuyla yok olacagini tecrübe ederek sevmede bencilligi öldürmenin gerekliligine olan inanci hissetmek mi daha anlamlidir?
Bence acinin en güzel gamzesi ibretlik hayatlarda yasamin güzelliklerine göz kirparak hayatimizi gamzenin gülümseyen meltemine birakmaktir. Ancak ibretlik hayatlardan alinmayan dersler, bizim hayat agacimizda baskalari icin acinin gamzesini actiracaktir.
Acinin gamzesini görerek yasami gül bahcesine cevirmeniz dilegiyle sevgiyle gözlerinizdeki gamzeyi selamliyorum.
Göremedigimiz hedefi asla tutturamayiz. Acinin gamzesinde görülen tüm güzellikler ise bizlere huzur ve umut hedefine giden yolun tüm kivrimlarini en acimasiz sekilde göstermistir. O halde acinin gamzesinde kivrimlari incelemeye ne dersiniz?
...............................................................................................................
Haksızlığa baş kaldırmayanlar, onlardan gelecek her kötülüğe katlanmalıdırlar. (Hz. Ali (r.a))
.