/
15-12-2007, 00:06
Evlilikte Denklik Aranmalı mı?
Evlilikte denklik mühimdir. İslâm hukukunda buna (küfüv) tabiri kullanılmaktadır ki, taraflar terazinin iki gözü gibi birbirine eşit seviyede olmaları şeklinde düşünülebilir. Ancak böylesine denklik bilmem kaçta kaç çiftte bulunur? Mutlaka bir tarafta bir konuda ağırlık, diğer tarafta da başka konularda ağırlık söz konusu olmaktadır.
Bu hususta mühim olanı, tarafların dindarlıkta denklik sağlamaları, hayatın temel mefhumlarında aynı anlayış ve inanış içinde olmalarıdır.
Şayet dindarlıkta denklik yoksa, birinin haram deyip uzak kaldığına öteki, “Bunda ne yar, çağın icabıdır” diyerek tercih etme temayülünde ise burada durup düşünmek gerek. Zira bu temel konuda ayrılık ileride bir çok konularda da ayrılıkların olacağına işarettir. Böylesine köklü ayrılıklar, tarafları mutlu ve bahtiyar olacakları bir hayata götürmez. Biri başörtüsünün farz olduğunu düşünüyor, öteki ise açıklığın çağın gereği olduğunu söylüyor, mesele yapılmaması icab ettiğini ileri sürüyorsa denklik yok, farklılık var demektir.
Bu gibi hayati konular baştan iyi konuşulup tartışılmalı, sonundaki pişmanlığın pahalıya mal olacağını baştan iyi bilmelidir. Bazı gençler gençlik gereği hislerine mağlup oluyor, zamanı gelince onları da yaparım diyor, ileride istediğim gibi islâmî giyime girecek, dinî hayata başlayacak, diyerek bir başlangıç yapıyorlar. Tabii hislerinin baskısı geçip gerçek hayat anlayışlarıyla birbirine muhatap olmaya başlayınca bir sıkıntı da başlıyor.
Bu defa da, “Ne yapacağız?” diye çare aramaya yöneliyorlar. Tabii iş işten geçtikten sonra.
Bana gelen sızlanmalardan anladığıma göre bazı gençlerimiz şampuan kurbanı. Bazıları da dar pantolon hayranı. Kimileri de makyaj ve boyanın mağlubu. Tabii yağmur yağıyor, boya dökülüyor, süs bozuluyor, gerçek çehre olanca netliğiyle meydana çıkıyor, Bu defa da “Vay sen böyle miydin?” gibilerden feryad başlıyor. Bundan sonrası iki tarafın da sızlanışı, feryad ve figanı şeklinde gelişiyor.
İşte bunun içindir ki, gençler tek başlarına karar vermemelidirler. Çünkü gençler hislerinin etkisinden kurtulamaz, denkliğin var olup olmadığını tespitte yanılabilirler.
Gerçi son söz yine kendilerinin olacaktır, bunda kimsenin şüphesi yoktur. Ama kendilerinin bilemeyecekleri, anlayamayacakları birtakım özellikleri tecrübe sahibi ana-babalar daha yakından tesbit edip anlayabilirler. Öyle ise yaşlıları devreden çıkarmamalılar. Denklik var mı, yok mu, onların gözüyle de tesbite çalışmalılar.
Zaten ana-babadan gizli evlilik hiçbir zaman tavsiye edilmez. İmam-ı Şafii’de, velilerin izni olmadan nikah yapılamaz. Hanefi’de ise, denklik olmadan nikah yapılmışsa ana-baba buna mani olabilir, müdahale hakkını kullanabilir.
Sonra Efendimiz (s.a.v) de tavsiyede bulunmuş: “Nikahanınızı ilan edin, def çalarak da olsa etrafa duyurun” buyurmuştur. Sözün özü, sonraki pişmanlık pahalıya patlamaktadır. Çünkü yaz bitince yapraklar dökülüyor, ağaçlar öz varlıklarıyla meydana çıkıyorlar. Meyvesiz ağaçlar ise sadece odun oluyorlar.
____________________________________
En büyük felaketler içinde bile ümidini kaybetme, unutma ki ilik, sert kemiğin içinden çıkar. (Hafız Şirazi)
.
/
15-12-2007, 00:17
RE: Evlilikte Denklik Aranmalı mı?
çok sağol yaprak güzel paylaşım.rabbim razı olsun.
.
/
15-12-2007, 00:27
RE: Evlilikte Denklik Aranmalı mı?
paylaşım için teşekkürler
Sırf Sensizliği Sensiz Yaşamak İçin Gidiyorum Sensizliğe
Ya ümitsizsiniz ya da ümit SİZ siniz
Sana gitme demeyeceğim
Ama
Gitme LAVİNİA
.
/
15-12-2007, 00:30
RE: Evlilikte Denklik Aranmalı mı?
EVLiLiK, KADIN, DÜðÜN, MAHREM...Hk.Hadisler
Tarih: 26.01.2004 Saat: 13:45 Gönderen: YILDIZ
. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Ey gençler topluluğu! Gücü yeteniniz, evlensin. Çünkü bu, gözü haramdan daha iyi korur, edep yerini de.
Gücü yetmeyen ise, oruç tutmalıdır. Çünkü orucun, şehveti kırma özelliği vardır."
Alkame radıyallahu anh. Buhâr
Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Dünya bir metadır. Onun en iyi metaı ise, saliha bir kadındır."
ıbn Amr radıyallahu anh. Müslim.
Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Evlenen, îmanın yarısın? tamamlamış olur, kalan yarısı hakkında ise Allahtan korksun!"
Enes radıyallahu anh. Taberânî.
. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Karısı olmayan adam yoksuldur, yoksul."
"Çok malı olsa da mı"
"Çok malı olsa da."
"Kocası olmayan kadın yoksuldur, yoksul!"
"Çok malı olsa da mı?"
"Çok malı olsa da."
ıbn Ebî Necih radıyallahu anh. Buhârî.
. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kadınla dört şey için evlenilir: Malı, soyu, güzelliği ve dini için. Öyleyse, elleri toprak olası, sen dindarını al!"
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Buhârî.
. Evlenmiştim. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem sordu:
"Kiminle evlendin?"
"Dul bir kadınla..."
"Neden dul kadınla evlendin. Onun seninle, senin de onunla cilveleğeceğiniz bakire yok muydu?" buyurdu.
Câbir radıyallahu anh. Buhârî.
. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Biriniz bir kadınla evlenmek isterse, evlilik kararı vermede önemli olacak yerlerine baksın!"
Câbir radıyallahu anh. Ebû Dâvud.
Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Biriniz ailesiyle cinsel ilişki kurarken, "Bismillah! Allahım! şeytanı bizden uzaklaıtır, bize lütfedeceğin çocuktan da onu uzaklaıtır," diye dua edip, sonra aralarındaki bu ilişkiden çocuk yaratılısa, ona şeytan asla zarar veremez."
ibn Abbas radıyallahu anh. Buhârî.
. Allah Resulü sallallahu aleyhi ve selleme, kadının gebe kalmaması için döl suyunu dışarıya akıtma meselesini sorduk.
"Yapmanızda hiçbir sakınca yoktur. Eğer kıyamete kadar canı? bir varlık yaratılıp meydana getirilecekse, mutlaka yaratılır, meydana gelir. Olacak olur," buyurdu.
Ebû Saîd radıyallahu anh. Buhârî.
. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Evlenme işi için, iki kişi arasında aracılık yapmak, en üstün aracılıklardandır."
Ebû Ruhm radıyallahu anh. ibn Mâce.
. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Dul, kendisini evlendirme hususunda velîsinden daha yetkilidir. Kızdan izin istenir, susması izin sayılır."
ibn Abbas radıyallahu anh. Müslim.
. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Dininden ve ahlâkından hoşnut olduğunuz biri sizden kız istemeye gelirse, verin! Vermezseniz, yeryüzünde kargaşa ve büyük bozgunculuk olur."
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Tirmizî.
. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Rabbiniz bir, babanız bir. Arabın arap olmayana, kırmızının karaya üstünlüğü yoktur! Üstünlük, günahlardan sakınıp iyi kulluk etmekledir."
Ebû Saîd rad?yallahu anh. Taberânî.
. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kadınlarınızın hayırlısı ile evlenmeye bakın. Denginiz olanlarla evlenin! Birbirlerine denk olanları evlendirin."
Aişe radıyallahu anha. ibn Mâce.
. Ebû Talha, Ümmü Süleym ile evlenmek istedi. Onun cevabı şu oldu:
"Ey Ebû Talha! Vallahi, senin gibisi geri çevrilmez, fakat sen kâfir bir adamsın, bense müslüman bir kadınım. Seninle evlenmem helâl olmaz. Müslüman olursan, bunu mehir yerine kabul ederim. Bundan başka da senden hiçbir şey istemem."
Hemen müslüman oldu ve müslüman oluşu onun, evlenmede erkeklerin kadınlara vermekle yükümlü oldukları para ya da mal yerine geçti.
Enes radıyallahu anh. Nesêî.
. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Bu evlenmeyi duyurun! Evlenme işlerini mescidlerde yapın! Üzerine de defler çalın! Çünkü, helâl ile haramı ayıran şey, onu duyurmaktır."
Aişe radıyallahu anha. Rezîn.
Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, kızı Fatımayı, bir yatak, bir su kabı ve bir de içi ot dolu bir yastıkla gelin gönderdi.
Atâ radıyallahu anh. Nesêî.
Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Düğün yemeği birinci gün haktır, ikinci gün sünnettir, üçüncü gün ise gösteriştir. Her kim gösteriş yaparsa, Allah onu herkese açıklar."
ibn Mesûd radıyallahu anh. Tirmizî.
. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"En kötü yemek, zenginlerin çağırılıp, fakirlerin çaığırılmadığı düğün yemeğidir. Kim davete gelmezse, Allah ve Resûlüne âsi olur."
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Buhârî.
. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"iki kişi yemeğe çaığırırsa, kapı bakımından hangisi yakınsa onunkini kabul et, çünkü kapıca yakın olan, komşu olarak da yakındır. Eğer birisi önce çağırmış ise, onun davetini kabul et."
Humeyd radıyallahu anh. Ebû Dâvud.
. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Haram, helâl olanı haram kılmaz!"
ibn Ömer radıyallahu. ibn Mâce.
. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Allah, soydan haram kıldığını sütten de haram kılmıştır."
Ali radıyallahu anh. Tirmizî.
. Gaylan bin Seleme müslüman oldu. Câhiliye döneminde on tane karısı vardı, onlar da onunla birlikte müslüman oldular.
Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem, ona dört tanesini alıkoyup gerisini boşamasını emretti.
ibn Ömer radıyallahu anh. Tirmizî.
. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Ey insanlar! Ben size, kadınlarla "mutâ" nikâhı yapmak hususunda izin vermiştim. Allah, şimdi süresi sınırlı olan bu tür nikâhı Kıyamete kadar haram kılmıştır. Kimin de yanında bu çeşit kadınlardan biri varsa, ondan hemen kurtulsun, verdiklerinden hiçbir şeyi de geri almasın."
Sebre radıyallahu anh. Müslim.
. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Karı koca birbirlerine bir sır söylerler de, sonra onlardan birisi ötekinin sırrını yayar. Kıyamet gününde, mertebe bakımından o Allah indinde en kötü insandır."
Ebû Saîd rad?yallahu anh. Müslim.
. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Eğer bir kimsenin bir kimseye secde etmesini emretseydim, kadının, kocasna secde etmesini emrederdim."
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Tirmizî.
. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Herhangi bir kadın, kocası kendisinden hoşnutken ölürse, cennete girer."
Ümmü Seleme radıyallahu anh. Tirmizî.
. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kadın, kocasının yatağını terkederek gecelerse, yatağa dönünceye kadar melekler ona lânet eder."
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Buhârî.
Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"En hayırlı kadın, kocası kendisine bakınca onun gönlüne huzur veren, emrettiği zaman itaat eden, nefsinde ve malında kocasının hoşlanmadığı bir şey yapmayan kadındır."
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Nesêî.
. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Bir kadın, beş vakit namazını kılarsa, Ramazan orucunu tutarsa, namusunu korursa, kocasına itaat ederse, ona, "Cennetin kapılarından hangisini istersen oradan gir," denilir."
Abdurrahman radıyallahu anh. Ahmed.
. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Allahın dişi kulları olan kadınlarınızı dövmeyin! Muhammed ailesine birçok kadınlar geliyor, kocalarının kendilerini dövmelerinden yakınıyorlar.
Onları dövenler en hayırlılarınız değildir!"
iyas radıyallahu anh. Ebû Dâvud.
. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Cehennemliklerden olup da, henüz görmediğim iki sınıf insan:
Ellerinde sığır kuyrukları gibi kamçılar, durmadan insanları dövüyorlar.
Giyinik, çıplak, başları deve hörgücü gibi, eğilim duyan ve kendine eğilim duyuran kadınlar sınıfı.
iıte onlar cennete giremeyecekler ve kokusunu da bulamayacaklar."
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Müslim.
. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Benden sonra, erkeklere, kadınlardan daha zararlı bir sınanma nedeni bırakmadım."
Üsame radıyallahu anh. Buhârî.
. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kocası evde olmayan kadınların yanına sakın girmeyin. Çünkü şeytan, kanınızın dolaştığı yerde dolaşır."
Câbir radıyallahu anh. Tirmizî.
Kadının, kocasının erkek akrabalarıyla ıssız yerde beraber bulunmaları soruldu.
Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem: "Onlarla yalnız kalması, ölümdür!" buyurdu.
Ukbe radıyallahu anh. Buhârî.
. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Yanında uygun bir yakını olmaksızın, hiçbiriniz bir kadınla sakın başbaıa kalmasın."
ibn Abbas radıyallahu anh. Buhârî.
. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Ey Ali! Bakışına bakış ekleme! Zira, ilk bakış sanadır, ama ikinci bakış zararınadır."
Büreyde radıyallahu anh. Tirmizî.
. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Birbirini sevenler için nikâh kadar güzel bir şey görülmemişimdir!"
ibn Abbas radıyallahu anh. ibn Mâce.
.
|