ben ciğerlerime mayın döşüyorum sana koşarken,
sen yoksun
önce bir şiir itiyor dilimi geriye,
adından öpüyorum ve geçiyor
kim inanır buna leyli,
kaç adam sevdiğini adından öper,kaç sevgili adını öptürmeyi becerir
sana adını hayal denen bir yalan söyleyeyim
sen ben, ben sen olayım, gülsuyu yağsın bulutlardan
varlığımızı eritelim be leyli, sesin sesime alışkın olsun
duydunmu rüyanın karesiydi bu,
hayalin ölüsü…
çünkü herkesin göğüne gömülen bulutlar yok bende
çünkü baktığını çöl gören bir deliyim
çünkü aklım yok bende, çünkü kalbin bende yok
kalbin bende yok
yoksun
arıyorum…
eriyorum…
kendini nereye sakladın be leyli
ellerinde beynine hançer saplanmış bir adamın resmi
yoksun…
sağına konduruyorum yokluğunu,
soluna eğiyorum yokluğunu,
iki ucu kendim olduğum bu savaşta ceset olmaya hazırım…
bir iyiliğe varmısın,gözlerinin beyazına sarılayım
çenemde saçların kırk bin düğüm olsun,
bizi yazıyorum,
aklını gül yağıyla ateşe vermiş beni
ve az kaldın seni yazıyorum
ben içinin kılıncındaki kanı seven
yani hiç kimse
yani bilmiyorum
yani aşk nereye kaldırdı beni bulamıyorum…
ferim kefensiz artık
afet halinde tenim
tutkal türküler dinliyor kırıklıkları, ucuz bir sesle
sonra korkuyorum rüzgardan
hiç yerlere pusuyorum
burada yokum,orda değil,
kendimi yedim ben
bitti herkesliğim, bittim ben
ölsem hani,hani ölebilsem
cesedimden bile anlamazlar dünyayı katlettiğimi…
ve sen
duymadığım cümlelerimin öznesini yüklenen
olumsuz sesleniyorum ahrazlarına
gelme !!!
acının karnındaki sancı sensiz ölesim doğmakta
gelme !!!
saçlarına sıçrayacak yoksa kalbimin kanseri
gelme…
Ben çıkıyorum hayatından ve dünyadan….
Hafızoğlu.NeT | Katre | Söz Uçar, Yazı Kalır... sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.