|
Basîr
Basîr : Her
şeyi gören, çok
iyi gören
Al-Basir
: The All-Seeing. To those who invoke this Name one hundred
times between the obligatory and customary prayers in Friday
congregation,
Allah grants esteem in the eyes of others.
Cenab-ı
Hak buyuruyor:
"Gözler
O'nu idrak edemez; O ise bütün gözleri idrak eder. O, latif olandır,
haberdar olandır." (En'am,
103)
"....Şüphesiz
Allah, işitendir, görendir." (Hac,
61)
"...Allah
işitendir, görendir." (Nisa,
134)
Allah
her şeyi, herkesin yaptığını
görür. Onun görmesine hiç bir şey engel olamaz.
O'nu
kendinden başka hiçbir göz O'nu kavrayıp ihata edemez ve fakat O,
gözlerin
hepsini idrak ve ihata eder, görür, bilir. Gözler kendini anlayamazken,
onları
anlayan, anlatan, gören, gösteren, gerçeği bilen ancak O'dur.
Gözler onu
idrak ve ihata edemezken, O gözleri idrak ve ihata eder ve aynı gerçek
bütün
idrak edilen şeylerde böyledir. Ve O lutuf sahibi ve her şeyden
haberdardır. Ve
lutuf sahibi ve her şeyden haberdar olan ancak odur. İdrakin nuru gibi
her
lutuf O'nundur. Her şeyi bilen, her doğru haberi veren ancak odur.
Gözler
görmüyor diye, gözlerden, gönüllerden uzak, ihtiyaçlardan, dileklerden,
doğru
doğru haberdar olmaz sanıp da O'ndan dönmemeli, eğri yollara
sapmamalıdır. O
lutuf sahibi ve her şeyden haberdar olan en görmeyen gözleri görür, en
gizli,
en duyulmaz sanılan şeylerden, gönüllerin hiç kimselere açılamayan
sırlarından
ve eğilimlerinden haberdardır. O, onlara kendilerinden yakındır. O'na
ibadet
etmek ve işleri ısmarlamak için şart, O'nu görmek değil, O'nun görmesi,
lutuf
sahibi ve her şeyden haberdar olması ve O'na ihlas ve tevhid ile zât ve
sıfatlarına, fiilerine ve lutuflarına iman edilmesidir. (3)
Allah
Teâla,
yer ve göklerin her yerinde görülebilecek her şeyi Basîr sıfatıyla
kuşatmıştır
ve onları görmektedir. O'nun için görülemeyen bir şey yoktur.Hiç bir
şey ondan
gizli değildir. Allah'ın, kalpteki
fısıltıları, beyindeki oluşumları, fikirdeki gizlilikleri,
kalplerdekini,
zifiri karanlık bir gecede kapkara bir taşın üzerinde yürüyen simsiyah
bir
karıncayı ve çıkardığı sesi görür, duyar, bilir. (2)
Allah'ın
her şeyi gördüğünü bilen kimse, gizli ve açık her halini düzeltmeye
çalışır.
Her durumda Allah'a karşı gelmekten korkar ve O'ndan utanır. Allah'ın
kendisini
yasakladığı yerlerde bulmasındanveya emrettiği yerlerde bulmamasından
kaçınır.
Kendisinin daima Allah'ın gözetiminde olduğğunu aklından çıkarmaz..
O'nun kendisini
görmesini Hafife alarak günah işlemez.
İnsanların
görmesinden utanıp, Allah'ın
görmesinden utanmayan kimse, Allah'ı Hafife almış olur.
Bâsir
ismini bilmenin faydası, kişide
murakebe hissini yartamasıdır. Murakebe: "Allah'ı görüyormuşçasın
ibadet
etmendir. Zira sen, Allah'ı görmüyorsan da Allah seni görmektedir.
Bâsir
ismini bilen kimse, varlık âlemiyle ilgili
ayetlere, yer ve göklerdeki olağanüstü düzene bakarak Allah'ın azamet
ve
yüceliğin düşünür, çevresine daima ibretle bakar. Allah'ın güç ve
kudretrini,
hikmetini, derin ilmini ve etkin iradesini gösteren yapılara bakarak
O'na daha
bir içtenlikle ve güvenle ibadet eder. (2)
Yüce
Allah
şöyle buyuruyor:
"...Göklerde
ve yerde ne var? Bir
bakıverin." (Yunus,
101)
"...Meyvesine, ürün
verdiğinde ve olgunluğa eriştiğinde bir
bakıverin..." (En'am, 99)
"...Kemiklere de bir bak
nasıl biraraya getiriyoruz, sonra da onlara et
giydiriyoruz?" (Bakara,
259 )
Kaynaklar
1)
Calligraphy, The Most Beautiful Names, Tosun Bayrak, Threshold
Books, 1985
2) Esmâ-ül
Hüsna, Karınca Yayınları, Nisan 2004
3) Elmalı
Tefsiri, Enam,103
|
|