|
Vedûd
Vedûd : Seven,
bütün mahlukatın hayrını isteyen, onlara ihsan eden.
Al-Wadud
: The Loving One who loves good servants, and bestows its
compassion upon them.
Cenab-ı
Hak buyuruyor:
"Rabbinizden bağışlanma dileyin; sonra O'na
tevbe
edin. Muhakkak ki Rabbim çok merhametlidir, çok sever" (Hud,
90)
"O, çok bağışlayan ve
çok sevendir." (Buruc,
14)
Kur'an-ı
Kerimde Yüce Allah kendini iki
yerde Vedûd olarak tanıtır. Vedûd
kelimesi iki anlama
gelmektedir. Nimetleri gereği kullarını sevendir. Çünkü O, kendisine
tevbe eden
ve yönelen kimseyi sever. Yine O, sevilendir .
Kul
Allah'ın gayretiyle Rabbi'ni sevince, Allah'ta onu
bir başkasının sevgisiyle mükafatlandırır. İşte bu, gerçekte tam bir
ihsandır.
Çünkü sebep de O'dur, müsebbeb de O'dur. Bundan maksat karşılıklı
sevgi
değildir. Bu ancak kullarından şükredenleri ve şükürleri sebebiyle
Allah'ın
onları sevmesidir. Bunların hepsi kulun maslahatı ve iyiliği içindir.
Sevgiyi
yaratan ve onu müminlerin kalbine yerleştiren yüce Allah çok
mübarektir. Daha
sonra O, bu sevgiyi dostlarının kallbinde öyle bir noktaya ulaştırır
ki, artık
bu noktada diğer bütün sevgiler çok küçük ve değersiz bir hale
gelir ve
onların bağından kurtulurlar, bela ve musibetler onlara hafif gelir,
ibadet ve
taatlerin zorlukları onlara zevk verir ve sonunda sevgilerin en yücesi
olan
Allah sevgisini, Allah rızasını elde etme ve Allah'a yakın olma gibi
çeşitli kerametlerden
dilediğini elde eder. (3)
Allah
insanları Kendisine kulluk etmeleri için
yaratmıştır. Fakat buna rağmen kimisi Allah'ı inkar eder, kimisi de
ölene kadar
içten bir samimiyetle O'na sadık kalır. Allah, Kendisine vefa gösteren
kullarına çok yakındır, dua ettikleri zaman onları işitir ve icabet
eder, bir
zorlukla karşılaştıklarında daima onların yanındadır. Allah iman
edenleri
hayatlarının her döneminde yardımıyla destekler. Bir insanın dünya
hayatında
kazanabileceği en büyük nimetlerden biri olan Allah'ın dostluğudur.
Allah'ın
sevdiği kulları son derece şerefli ve seçkin bir yaşantı sürdürürler.
Böyle
insanlar her zaman hayranlık ve takdir kazanabilecek üstün bir ahlaka
sahip
olurlar. Allah sevgili kullarını Kendi rahmeti içine sokar, onların
cennete
girmelerine izin verir. Peygamberler ve salih müminler Allah'ın
sevgisini
kazanmış çok değerli insanlardır. Onlar da Allah'ı çok severler ve
yalnızca
O'nun hoşnutluğunu kazanmak için yaşamlarının sürdürürler. Şüphesiz
Allah'ın
bir insanı sevmesi ve onu dost edinmesi insana verilebilecek en büyük
nimetlerden biridir. (4)
Allah'ın
Vedûd ismini
bilen her müslüman, insanlarla sevgi ve muhabete dayalı ilişkiler
kurmalı, itaat ve ibadetlerle Allah'ın sevgisini kazanmaya
çalışmalıdır.
Tenbih :
Kullardan
bu isme ve vasfa layık olan o kişidir ki, Allah'ın mahlukatına karşı
daima
iyilik murad eder. Kendisi için arzuladığını onlar için de arzular.
Hatta
onların menfaatlerini kendi menfaatlerine tercih eder. (5)
Bu ulvi
duygu ancak, zor anlarda, insanların kin ve
öfkeleri ile karşılaşıldığı hallerde ortaya çıkar. Onların kötülükleri,
onlara
karşı iyilik istenmesine mani olmaz.
İki kişi
arasında bir ihtilaf meydana
gelirse bir yemek üzerine "Yâ Vedûd" ismini 1000 kere
okuyup sonra o yemeği o muhalefet eden kimseye verirse ve yedirirse
aradaki
anlaşmazlık ortadan kalkar. (2)
Bu ismin
20 defa okunması insanların
kalblerinin ona muhabet beslemesine, her yerde hurmet ve kabul
görmesine,
aradaki buğz ve düşmanlığın kalkmasına, birbirlerini sevmelerine ve
dost
olmalarına neden olur. (Allahulalem)
Kaynaklar
1)
Calligraphy,
The Most Beautiful Names, Tosun Bayrak, Threshold Books,
1985
2)
Miftahü'l
Kulûb, Kalplerin Anahtarı,
(Fethiye Evradı) Mehmed Nuri Şemseddin Nakşıbendî, Bedir
Yayınevi,
2001
3)
Esmâ-ül Hüsna, Karınca Yayınları, Nisan 2004
4) Allah'ın İsimleri, Harun Yahya, Vural Yayınları, 2000
5) Esma'ül Hüsna Şerhi İmam-ı
Gazali, Mütercim M.Ferşat, Ferşat Yayınları, 2005
|
|