Mutlu olmanın sırrı...))) nedir acaba?
BiR türLü mutLu oLamayan tüCCarin biri, mutLu oLmanin
sirrini öGrenmesi icin, oGLunu biLge bir zatin yanina göndermis.
DeLikanLi günLerce yoL yürüdükten sonra, sonunda bir tepenin
üzerinde aradiGi kimsenin evine varmis. GeLdigi evde hareketLi
bir görüntü iLe karsiLasmis. inSanLarin biri girip, digeri cikiyormus.
Ev sahibi sirayLa geLenLerLe konusuyormus ve bundan dolayida,
deLikanLi, sirasinin kendisine geLmesi iCin cok uzun bir süre
bekLemek zorunda kaLmis.
Sonunda sira kendisine geLmis. Babasinin mutLuLuk
arzusunu anLatmis.
BiLge kisi, deLikanLiyi dikkatLe dinLemis.
DinLemis ama, sonunda da,"MutLuLugun sirrini acikLayacak
zamanim yok. Git, cevreyi doLas-
Bir saat sonrada yanima geL" demis.
Hemen arkasindan iLave etmis:
-Ama,senden bir istekte buLunacagim.
Hemen deLikanLinin eLine bir kasik vererek icine
iki damLa yagi koydurmus:
-Etrafi dolasirken bu kasiGi eLinde tutaCak ve
bu yaGi dökmeyeceksin!
DeLikanLi disari cikip etrafi doLasmaya,
veriLen süreyi doldurmaya basLamis.
Fakat gözü hep kasiktaymis.
Bir saat doLar doLmaz, hemen cikmis biLge kimsenin
huzuruna. "GüzeL", demis biLge kisi, sonra gence sormus:
-Bahcivan basinin on yiLLik bir caLisma sonunda
meydana getirdiGi essiz güzeLLikteki bahCeyi, cicekLeri,
benzersiz Lezzetteki meyveLeri gördün mü?
Utanan deLikanLi, hicbirsey görmedigini itiraf etmek zoruna kaLmis.
Cünkü kendisine veriLen iki damLa yaGi dökmemek icin
hicbir tarafa bakamamis. BöyLece, bahcedeki
güzeLLikLerin farkina varamamis.
BiLge kisi gence bu sefer:
-ÖyLe ise git, etraftaki güzeLLikLere bakarak,
bahceyi tekrar doLas, demis.
DeLikanLi kasiGi aLip, tekrar disari cikarak gezmeye basLamis.
Bu gezi sirasinda bahCeLeri, cevredeki daGLari, cicekLerin
güzeLLigini, buLundukLari yerLere yakisan sanat eserLerinin
zerafetini görmüs.
BiLGe zatin yanina dönünCe, gördükLerini
bütün ayrintiLariyLa anLatmis.
BiLGe zat sormus:
-Peki sana emanet ettiGim iki damLa yaG nerede?
KasiGa bakan deLikanLi iki damLa yaGin
döküLmüs oLdugunu görmüs.
Bunun üzerine biLge kisi demis ki:
-Sana verebiLecegim tek bir ögüt var:
MutLuLuGun sirri, dünyanin bütün harikaLarini
görerek,ALLAH´in büyükLügünü idrak etmektir,
ama kasiktaki iki damLa yaGida unutmadan.
Sonra, o iki damLa yaGi yorumLamis:
-Bu iki damLa yagdan birinci damLa,saGLigimizdir.
Eger kendimize bakmazsak, saGLigimiz yerinde oLmazsa,
baska seyLeri görmemiz zaten mümkün degiLdir.
AciLar icinde kivranan kimse, dünya´nin en güzeL
manzaraLi yerinde oLsa biLe gözü birsey görmez.
Kus tüyünden yatakta yatsa, bu yatak igneLi fici geLir ona.
ikinci damLa da, hakiki dostLar ve dostLukLardir.
DostLari oLmayan kimse icin, dünyanin zindandan farki yoktur.
SeVMeK ve SeViLMeK, iNSaNi HaYaTa BaGLaYaN,
BüTüN SiKiNTiLaRi UnUTTuRaN En GüZeL iLaCTiR.
BiR türLü mutLu oLamayan tüCCarin biri, mutLu oLmanin
sirrini öGrenmesi icin, oGLunu biLge bir zatin yanina göndermis.
DeLikanLi günLerce yoL yürüdükten sonra, sonunda bir tepenin
üzerinde aradiGi kimsenin evine varmis. GeLdigi evde hareketLi
bir görüntü iLe karsiLasmis. inSanLarin biri girip, digeri cikiyormus.
Ev sahibi sirayLa geLenLerLe konusuyormus ve bundan dolayida,
deLikanLi, sirasinin kendisine geLmesi iCin cok uzun bir süre
bekLemek zorunda kaLmis.
Sonunda sira kendisine geLmis. Babasinin mutLuLuk
arzusunu anLatmis.
BiLge kisi, deLikanLiyi dikkatLe dinLemis.
DinLemis ama, sonunda da,"MutLuLugun sirrini acikLayacak
zamanim yok. Git, cevreyi doLas-
Bir saat sonrada yanima geL" demis.
Hemen arkasindan iLave etmis:
-Ama,senden bir istekte buLunacagim.
Hemen deLikanLinin eLine bir kasik vererek icine
iki damLa yagi koydurmus:
-Etrafi dolasirken bu kasiGi eLinde tutaCak ve
bu yaGi dökmeyeceksin!
DeLikanLi disari cikip etrafi doLasmaya,
veriLen süreyi doldurmaya basLamis.
Fakat gözü hep kasiktaymis.
Bir saat doLar doLmaz, hemen cikmis biLge kimsenin
huzuruna. "GüzeL", demis biLge kisi, sonra gence sormus:
-Bahcivan basinin on yiLLik bir caLisma sonunda
meydana getirdiGi essiz güzeLLikteki bahCeyi, cicekLeri,
benzersiz Lezzetteki meyveLeri gördün mü?
Utanan deLikanLi, hicbirsey görmedigini itiraf etmek zoruna kaLmis.
Cünkü kendisine veriLen iki damLa yaGi dökmemek icin
hicbir tarafa bakamamis. BöyLece, bahcedeki
güzeLLikLerin farkina varamamis.
BiLge kisi gence bu sefer:
-ÖyLe ise git, etraftaki güzeLLikLere bakarak,
bahceyi tekrar doLas, demis.
DeLikanLi kasiGi aLip, tekrar disari cikarak gezmeye basLamis.
Bu gezi sirasinda bahCeLeri, cevredeki daGLari, cicekLerin
güzeLLigini, buLundukLari yerLere yakisan sanat eserLerinin
zerafetini görmüs.
BiLGe zatin yanina dönünCe, gördükLerini
bütün ayrintiLariyLa anLatmis.
BiLGe zat sormus:
-Peki sana emanet ettiGim iki damLa yaG nerede?
KasiGa bakan deLikanLi iki damLa yaGin
döküLmüs oLdugunu görmüs.
Bunun üzerine biLge kisi demis ki:
-Sana verebiLecegim tek bir ögüt var:
MutLuLuGun sirri, dünyanin bütün harikaLarini
görerek,ALLAH´in büyükLügünü idrak etmektir,
ama kasiktaki iki damLa yaGida unutmadan.
Sonra, o iki damLa yaGi yorumLamis:
-Bu iki damLa yagdan birinci damLa,saGLigimizdir.
Eger kendimize bakmazsak, saGLigimiz yerinde oLmazsa,
baska seyLeri görmemiz zaten mümkün degiLdir.
AciLar icinde kivranan kimse, dünya´nin en güzeL
manzaraLi yerinde oLsa biLe gözü birsey görmez.
Kus tüyünden yatakta yatsa, bu yatak igneLi fici geLir ona.
ikinci damLa da, hakiki dostLar ve dostLukLardir.
DostLari oLmayan kimse icin, dünyanin zindandan farki yoktur.
SeVMeK ve SeViLMeK, iNSaNi HaYaTa BaGLaYaN,
BüTüN SiKiNTiLaRi UnUTTuRaN En GüZeL iLaCTiR.
her kum tanesi bir özlemse ben seni dünyalar kadar özledim...
.