Yüreğim yerinde durmuyor,gözlerim ıslak,düşüncelerim başıboş hayallerim beni bırakmış... Gecenin ortasında sessizliği dinliyorum.İşte o an seni arıyorum anne.Ağaçlar yemyeşil,kuşlar cıvıl cıvıl,dağ tepe rengarenk çiçeklerle dolmuş,gökyüzü masmavi gülümsüyor.İşte o an seni arıyorum anne ve seni özlüyorum içten içe...
Her şey güzel,her güzel sana benziyor.Bütün güzellikler sevgi kokuyor anne,tıpkı sen gibi.O güzellerden güzel karanfilleri,gülleri kıskandıran kokunu özledim anne...
Artık geceleri beni öpmeye gelmiyorsun. Aynı öpücükle uyandırmıyorsun sabahları.Karanlık gece de,cıvıl cıvıl sabah da bana seni hatırlatıyor anne.Hani hep sabahları erkenden güneş göz kırparken dağların ardından,saçlarımı örer onlara beyaz kurdelalar takardın ya nerede o kurdelalar,nerede o şefkatinle ısınan derin sabahlar anne?
Güneş yine göz kırpıyor sabahları anne,tıpkı senin sevgiyle dolu gözlerin gibi.Hani ben küçük tahta beşiğim ve oyuncak bebeğimle evcilik oynarken bana gülerdin ya;işte ogülüşünü özledim anne.Gülüşünü, kokunu, ellerini, gözlerini...
Her şeyini özledim anne.
Öyle anlar oluyor ki anne;sadece sen oluyorsun aklımda,hayallerimde... Zihnimde her şeyin aleyhime yol aldığını zannettiğim o sıkıntılı anlarda,bir de hasret ateşi düşünce yüreğime özlemin içimi yakıp kavurunca bir sesin bile çağlayanlar gibi geliyor bana. Gönlüme serpilip içimin ateşini söndürüyor sanki ah o sesin işte o anda cennetlerden müjdeler getiriyor gibidir; sımsıcak, sevgi, şefkat dolu o latif sesin... O bile yetiyor anne biliyor musun?Sonra kapanıp dizlerine,tutup ellerini satlerce ağlamak geliyor içimden.Sımsıkı sarılıp hiç bırakmamak yüreğimi boşaltmak o deryalar yüklü sinene ve hiç ayrılmamak bir ömür boyu o sineden... O an bir misk_i amber olup tütüyor burnumda o kokun. Sevgi, muhabbet karışmış o kokun...
Hadi anne tut ellerimi,sarıl bana hem de sımsıkı sarıl hiç bırakma. Yüreklerimiz birleşsin, gönüllerimiz buluşsun. Sinelerimiz muhabbete doysun. Kalplerimiz büyüsün, büyüsün tıpkı senin şefkatin gibi bir derya olsun. Sevinç gözyaşlarımız ile sen doyasıya öp beni, ben de o güzellerden güzel kokuna doyayım...
Ne desem azdır,ne yazsam yetersiz seni anlatmaya anne... Sen bir şiiirsin yazamadığım; ölçüsüz, uyaksız. Sen göklerden bir bestesin söyleyemediğim; notasız, makamsız... Sen gözümün nuru,gönlümün sultanı,sen varlığımın vesilesi,sen cennetlerin bekçisi,goncanın gülüsün.Sen tacımsın başımdan hiç indirmediğim. "CENNETLER AYAKLARININ ALTINDA"dururken yeter mi şiirler, şarkılar, kelimeler seni anlatmaya, seni anmaya?
Şüphesiz sen, yeryüzünü kaplayan güzelliklerin en güzeline, sevginin en derin ve en yücesine, şarkıların,türkülerin,şiirlerin hoşuna. Çiçeklerin, gülücüklerin en tatlısına layıksın.
Her şeyin en güzeli sanal ayık anne.Sana ne yazsam,ne söylesem,ne versem azdır anne.Senin o erişilmez duaların kadar mukaddes olmasa da bir duam var senin için.Bir de gönlümün derinliklerinden kopup gelmiş göz yaşlarım.Bilmem kabul eder misin?
Allah SENİ BAŞIMIZDAN EKSİK ETMESİN SENİ ÇOK SEVİYORUM ANNE...
Her şey güzel,her güzel sana benziyor.Bütün güzellikler sevgi kokuyor anne,tıpkı sen gibi.O güzellerden güzel karanfilleri,gülleri kıskandıran kokunu özledim anne...
Artık geceleri beni öpmeye gelmiyorsun. Aynı öpücükle uyandırmıyorsun sabahları.Karanlık gece de,cıvıl cıvıl sabah da bana seni hatırlatıyor anne.Hani hep sabahları erkenden güneş göz kırparken dağların ardından,saçlarımı örer onlara beyaz kurdelalar takardın ya nerede o kurdelalar,nerede o şefkatinle ısınan derin sabahlar anne?
Güneş yine göz kırpıyor sabahları anne,tıpkı senin sevgiyle dolu gözlerin gibi.Hani ben küçük tahta beşiğim ve oyuncak bebeğimle evcilik oynarken bana gülerdin ya;işte ogülüşünü özledim anne.Gülüşünü, kokunu, ellerini, gözlerini...
Her şeyini özledim anne.
Öyle anlar oluyor ki anne;sadece sen oluyorsun aklımda,hayallerimde... Zihnimde her şeyin aleyhime yol aldığını zannettiğim o sıkıntılı anlarda,bir de hasret ateşi düşünce yüreğime özlemin içimi yakıp kavurunca bir sesin bile çağlayanlar gibi geliyor bana. Gönlüme serpilip içimin ateşini söndürüyor sanki ah o sesin işte o anda cennetlerden müjdeler getiriyor gibidir; sımsıcak, sevgi, şefkat dolu o latif sesin... O bile yetiyor anne biliyor musun?Sonra kapanıp dizlerine,tutup ellerini satlerce ağlamak geliyor içimden.Sımsıkı sarılıp hiç bırakmamak yüreğimi boşaltmak o deryalar yüklü sinene ve hiç ayrılmamak bir ömür boyu o sineden... O an bir misk_i amber olup tütüyor burnumda o kokun. Sevgi, muhabbet karışmış o kokun...
Hadi anne tut ellerimi,sarıl bana hem de sımsıkı sarıl hiç bırakma. Yüreklerimiz birleşsin, gönüllerimiz buluşsun. Sinelerimiz muhabbete doysun. Kalplerimiz büyüsün, büyüsün tıpkı senin şefkatin gibi bir derya olsun. Sevinç gözyaşlarımız ile sen doyasıya öp beni, ben de o güzellerden güzel kokuna doyayım...
Ne desem azdır,ne yazsam yetersiz seni anlatmaya anne... Sen bir şiiirsin yazamadığım; ölçüsüz, uyaksız. Sen göklerden bir bestesin söyleyemediğim; notasız, makamsız... Sen gözümün nuru,gönlümün sultanı,sen varlığımın vesilesi,sen cennetlerin bekçisi,goncanın gülüsün.Sen tacımsın başımdan hiç indirmediğim. "CENNETLER AYAKLARININ ALTINDA"dururken yeter mi şiirler, şarkılar, kelimeler seni anlatmaya, seni anmaya?
Şüphesiz sen, yeryüzünü kaplayan güzelliklerin en güzeline, sevginin en derin ve en yücesine, şarkıların,türkülerin,şiirlerin hoşuna. Çiçeklerin, gülücüklerin en tatlısına layıksın.
Her şeyin en güzeli sanal ayık anne.Sana ne yazsam,ne söylesem,ne versem azdır anne.Senin o erişilmez duaların kadar mukaddes olmasa da bir duam var senin için.Bir de gönlümün derinliklerinden kopup gelmiş göz yaşlarım.Bilmem kabul eder misin?
Allah SENİ BAŞIMIZDAN EKSİK ETMESİN SENİ ÇOK SEVİYORUM ANNE...
.