[HAZAR]

S.A Arkadaşlar...
Herkes Aşk konusunda kendine göre yaralı içsel olarak gönül dünyasında dertli sonuçda da umutsuz ,ümitsiz veya gereksiz Aşkları ile hayatını idame ettiriyor.
Gördügü bir güzel yazı,duydugu bir güzel söz ile veya güzelliklerle coşuyor. yüregi titriyor hayıflanıyor.Ama sonuç da hayat devam ediyor.aslında maddi kaygular insanı belli bir yaşdan sonra olgunlaşdırıyor. manevi hayatına gönlüne ,gönlünün sesine pek kulak veremiyor. verdiginde ise kalbine gömdügü o umutsuz ve ümitsiz aşkının ona verdigi heycanı ve onun yoklugunu verdigi ızdırabı gönlündeki kor ateşin açıga çıkmasını engelleyemiyor.bazen düşünüyorum sevmek çok güzel de sonucunada ulaşamamak ve neticede sevgisini, sevdigini kalbine gömmek aşkını kalbine atmak. ne zamana kadar, nereye kadar. İşde insanoglunun gönül dünyasındaki yaşattıgı aşkı ,sevgisi için en zor durum.Bana göre üç çeşit Aşk vardır diye kendimce düşünüyorum;Umutsuz,Ümitsiz ve Gereksiz Aşk.Gerçi GERÇEK VE İLAHİ AŞKA BİR SÖZÜM YOK ŞU AN KONUMUZ BU DEGİL.
Kimine göre aşkın tarifi yok; kimi ise mantıkla aşkı karışdırıyor; Kimisi çocukça, safça, yalansız umarsız tek tabanca seviyor(BENİM GİBİ).Ama ilişkinin sonun da malesef kişi bir şekil dalga geçilidiginin kale alınmadıgının farkına varınca karşı taraf belki pişmanlık ,belki utanç duygusundan. AA Pardon Ben Seni yanlış anlamışım gibilerden Aşkına karşılık görüyor. Ama malesef iş işden geçmiş oluyor.Sonuçunda bu durumun nitlemeside umutsuz aşk oluyor. Gerçek aşkın ve sevginin peşinden koşan;sevdigini yanlış yerde arıyor veya yanlış zamanda karşısına çıkıyor. Her iki taraf da aşkından emin ama ''ONLARI'' buluşamamak ve aşkın karşılıgını görememeleri sevdalıları manen kahr ettiryor tam bir yıkım hali matessüf yıkılıyorlar. Sonucunda da bu halin nitelemesi, Ümitsiz aşk olarak neticeleniyor. Bazen sevdigini, sevildigini zannediyor insan .Ama karşı taraf işin dalgasında aşkına karşılık görmek bir tarafa birde seven aşaglanıyor, zavallı hale düşürülüyor. Aşık olan gereksiz ve lüzümsuz bir aşkla karşılaşdıgından dolayı sevdiginin ahde vefasızlıgından dolayı ortaya çıkan gereksiz aşkdan bir sevgi çıkamadıgından; çünkü kişinin sevdigi aklınca mantıksal (maddeci)ilişki arıyor( haspam).Bu gereksiz aşk konusunun nitelemesi ve neticesi malesef bu şekil sonuçlanıyor . Bize Bahşedilen bu yaşam evresinin içersindeki en önemli ögelerin başındaki gerçek sevginin aşkı yaşamak istemenin gerçegi içersindeki; Gönül hayatımız renklendirenlerin; Bu yaşam biçimlerini ve davranışlarını irdeledigimizde görülen son halleri; Sevenler ve Sevilenler karşılıklı olarak bu hal ve mücadele içerisine malesef hayatlarının berheva oldugudur. Ama ne yaparsın ki hayatın içersinde her durum ve insanla karşılaşmak mümkün . Hayatın bize gelecekde ne süprizler hazırlayacagını bilmiyoruz. nerde ne zaman aşık olacagımızı da bilmiyoruz. Ama bildigim Aşk: Sorumluluk, Sabır isteyen herkesin hayatının içersinde ki en önemli tutkusu oldugunu. Aşka kavuşmanın sabır gerekdirdigi. Ama bununda yeterli olmadıgı , zaman içerisinde kişilere yaşam tarzlarına göre farklılık gösterdigi malesef tecrübelerle sabit olmaktadır .Ama aşkın insana verdigi o yüksek rezonans ve sienerji, tarif edilemez yüksek duygular yaşanması gereken tatılması gereken ama tarifi en zor duygular olarak karşımızda ve gönlümüzdedir diye düşünüyorum.
Neyse gelecek yazılara göre yazılarımızı ilerletiriz inşAllah.
saygılarımla.

[HAZAR]

Ümitsiz aşkın devamı niteliginde olan duygularımı gene kendi açdıgım sayfada devam etmek istedim .Umarım az çok paylaşım çıkabilir.
Düşünüyorum da aşkın tarifini kimse bulamıyor veya buldugunu zannediyor.Bence asıl konu ve konunun kırılma noktası burası.
Birde şöyle bir konu var hepimiz yalansız umarsız gerçek aşkın peşinde oldugumuzu düşünerek duygularımızı ifade ediyoruz.
Sonuçda birgün bir yerde Buldugunuzu zannediyorsunuz. Umutla, ümitle aşkınıza sarılmışsınız. Ama birde bakıyorsunuz ki karşı tarafa size böyle bir enerji verememiş veya karşı tarafın sizin ona beslediginiz tertemiz kalbi duyguları anlayamamasından dolayı aşkınıza karşılık alamayan kişi olmanın neticesinde size kibarca söylenen biz ayrı dünyaların insanlarıyız sözünün reddedilişin sonunda neler yapardınız .?
Hani bir deyim vardır revüze edilmek diye.
Yani kibarca reddedilmek.
İnsanın en yıkıldıgı ve ''Senle@ Ben ayrı dünyaların insanıyız''.
Mevcut durumumuz seninle beraber olmaya elvermiyor.Seninle başka gezegenlerde buluşursak belki olur. Babından yaklaşımlar ,sözler ve buna benzer cevaplar. İşde o zaman sevginizin, aşkınızı yüreginize gömmekden başka yapacak çarenizin kalmaması ve HAZİN SON AYRILIK.
Karşı tarafın gerçek aşkı aslında bulmuşken sırf kendi şahsi ,ailesel ve toplumsal çıkarlarını göz önünde bulundurması neticesinde çıkan son durum. Bu durum da insanın kendini yeise sokmaması mümkünmü. Davranışının sebebini kibarca Güyya sen duygusal ben mantıklı düşünüyorum tarzından açıklamalarla kendini savunması; Biz mevcut statülerimizin geregi beraber olamayız gibilerden sözler yaklaşımlar. Halbu ki gerçek sevenin ,aşıgın yüreginin en güzel çarptıgı anı karşı tarafın anlayamaması. Bence sevenin en acı en mutsuz anı olarak düşünüyorum. Tam bir yıkılma eskilerin deyimi ile İşde de kaybettik, Aşkda da misali tam bir yıkım ve çuvallama hali.
Aşkında karşılık göremeyen nice insanın yaşadıgı bu durum gerçekden içler acısı bir durumdur.Bugünkü toplumun deger yargıları kişilere gerçek aşkı arayıp bulmaya ve onun peşinden gitmeye müsade etmemektedir. Sebeplerinin en başında egitimsizlik ve maneviyat eksikligi sonucunda da malesef para gelmektedir .
Yani maddiyat .
Bunun içine tabiki dünyevi nefsi gayelerin ve nefsini put edinen insanların acıkınca onu yemesi sonucunda;
Aşkını da makama mevkiye şana şöhrete iyi bir gelecege feda etmesidir.
Bazende gerçek sevenin, sevdigini zannettigi kişi; aslında gönül dünyasında bir kaç kişiyi idare etmektedir. Aklınca mevcut durumu ve güzelliginden dolayı ilgi ve alaka görmesi dikkat çekmesi; onu bu göreceli halinin sonsuza kadar devamı olacagı kanaati (malumunuz tamamen yanlış kanaat)Onu ulaşılmaz veya naz yapan kendini kasan yapısının sonucu.Aşıgını sevenine verdigi degeri onun sevgisini aşagılaması küçük görmesi sevenin sevgisindeki saflıgı güzelligi yakalayamamasıdır.
Onun yukarda saydıgım güzelliklere ram olmak yerine. Dünyevi hırslarına gem vuramadıgından aklınca ben mantıklı düşünüyorum. Önce mantık, sonra sevgi demesini AŞKA, SEVGİYE malesef bu mantalite ile bakmasını gerektirmektedir.
Duygusal insanların bu dünyada mutlu olması gerçek sevgi ve aşkın peşinde koşarken; onu bulamamanın ve ona ulaşamamanın sevenlere verdigi ızdırabı en iyi bilenlerdenim.
Hep duyarım sevgide aşkda neymiş, nasılmış hadi canım sende laflarını .
Bu beni çok üzer.
Ama yapılacak çok fazla bir şey yok. Hayat bu şekil daha da sevgisiz, aşksız ortamlara sürüklenerek baş aşagı gidiyor. Bizlerde ahla vahla ömürümüz zaten manen berheva olmuş.
Hayatımızı.! Bu yalanlı umarlı mekanik ilişkilerle devam ve idame ettirmeye çalışıyoruz.
Gerçek aşkın en önemlisi ;Malumunuz'' İLAHİ AŞK' DIR RABBİMİZE OLAN.
ONU Bulma yolunda ONA ulaşma yolundaki çabamız çok önemlidir.En azından kimse bilmese ve anlamasada ;''ONUN'' Bizlerin kalbini bildigi gerçegine şükrederek ahirette gerçek aşkımızı sevenimizi buluruz ümidi ile ümit var olarak hayatımıza mehrum adayı olarak devam ettiriyoruz.
Gerçek aşkımızı arayıp bulamamanın ve anlaşılamamanın ;Bizlere verdigi gerçekden sevene ''SENİ SEVİYORUM''demenin ve bu güzel anlamlı bir o kadar da büyülü sözü duyamamanın verdigi ızdırabla ya nasip diyerek ömürümüzün son bulacagı noktaya kadar aramaya ve ümit var olmaya devam. Gerçek aşkı bulmak ;nerde ,nasıl ,ne zaman.
Ya nasip Ya kısmet. TEVEKKEL TEALA ALLAH.
Saygılarımla S.A

[ruzgar1]

hani "aşkta yarın yoktur sevgili" adlı yazı var ya işte herşey aynen öyle....bir kere mecnun gibi sevmek için kendini de geçeceksin.Biz ne yapıyoruz önce biz .bize uygunluğuna bakıyoru.zbize söylenen sözlere,ayrılan zamana,kendimizden vazgeçemiyoruz.kendimiz için seviyoruz.benii benim kadar sevmedi deriz.bakın yine ben kavramı....bence de kısaca böle işte..saygılar

[ırmak]

Gerçek aşkımızı arayıp bulamamanın ve anlaşılamamanın ;Bizlere verdigi gerçekden sevene ''SENİ SEVİYORUM''demenin ve bu güzel anlamlı bir o kadar da büyülü sözü duyamamanın verdigi ızdırabla ya nasip diyerek ömürümüzün son bulacagı noktaya kadar aramaya ve ümit var olmaya devam. Gerçek aşkı bulmak ;nerde ,nasıl ,ne zaman.
Ya nasip Ya kısmet. TEVEKKEL TEALA ALLAH

gerçekten güzel açıklamışsınız... bende aşkı şöyle tarif etsem yani bence aşk ın tarifi desem ?

aşk aynı bir kutu kola gibidir
ilk önce düşünürsün kolayı açsam mı diye
yani henüz ona açılmamışsındır
sonra bir karar verirsin, gidip ona açılayım diye
derdini açarsın
işte bu anda pıst diye kutu kola açılmıştır
artık zaman çabuk geçer, kutunun içindeki kolanın gazı da yavaş yavaş biter.
önemli olan, gaz bitmeden kolayı taze taze içebilmektir, yoksa aşkın hiç bir anlamı kalmaz, karşıdaki senden sıkılmaya başlar ve terkeder.
kola da bayatlar ve içilemez duruma gelir.
en sonunda kafayı yersin ve kutuyu elinde parçalarsın, aynen gerçek hayatta kendinizi mahfettiğiniz gibi..
mutlu sona ermesi imkansız aşklara başlamayın. başlarsanız o sizi eninde sonunda bırakacaktır..

[Ahuzar]

İnsanlar arasında gerçek sevgi, bağlılık, düşkünlük ve dostluğun oluşması için karşısındaki kişinin nefsini kendi nefsinden öncelikli görmesi gerekir.Sevgiyi besleyen ,büyüten ilgidir ,ihtimamdır,saygıdır.Sevgiyi kaybetmenin de,nefreti celbetmenin de sebebi bu olsa gerek.